10’ncu Çanakkale Müzeler Buluşması Düzenlendi

14 Mart 2018

10.Çanakkale Müzeler Buluşması, Çanakkale Kent Müzesi toplantı salonunda 10- 11 Mart 2018 tarihlerinde yoğun bir çalışma ile “Müzeler Eğitim ve Teknoloji” başlığı ile gerçekleştirildi.
Toplantı öncesi kurgulama aşamasında oluşturulan; “Teknoloji müzelerin koruma, sergileme, eğitim, eğlendirme, iletişim gibi tüm amaçlarının gerçekleştirilmesinde çok büyük yer kaplar hale geldi. Son yıllarda Türkiye müzelerinde de bu kapsamda önemli çalışmalar yapıldı.” tespiti ile başlayıp “Öte yandan Türkiye müzelerinin özellikleri dikkate alındığında seçilen uygulamaların maliyetleri, sürdürülebilirlikleri, fırsat eşitliği gibi konularda ciddi soru işaretleri de olduğu” tespiti ile başlayan süreç 10. Çanakkale Müzeler Buluşması’nda tüm bu teknolojileri özellikle müzelerin eğitim işlevi açısından masaya yatırıldı. Buluşma süreci planlandığı üzere iki gün program üzerinden gerçekleştirildi ve ilk gün kavramsal çerçeve üzerine tanımlar ve uygulama deneyimlerinin paylaşımı ile geçti.
Bu bağlamda başlayan buluşma ilk günü Kent müzesi Koordinatörü Cevat İnce’nin açılış konuşması ardından Çanakkale Belediye başkan vekili Birten Sarıbaş’ın konuşması ile başladı. Ardından öğleden önceki oturumlara geçildi ve Harikalar Kutusu kurucusu Bilgisayar Yüksek Mühendisi, Müzeci Bülent Özden; “Müzelerde Teknoloji Kullanımına Genel Bakış” başlıklı sunumu ile teknolojinin gelişimi ve müzelerde uygulanışı üzerine bir sunum yaptı. Farklı uygulamalardan örnekler ile gerçekleştirdiği sunumda altını çizdiği konularda teknolojinin müzede kullanımı aşamasında müzeciliğin multidisipliner bir çalışma olduğu ve her disiplinin müzecilik alanında uzmanlar ile işin başından itibaren yönetilmesi gerektiğini, bu bağlamda teknolojide de aynı şeyin geçerli olduğunu, teknolojinin müzelerde yalnızca hoş zaman geçirme/ eğlence aracı olmaması gerektiği koruma, sergileme ve eğitimde önemli bir yardımcı alan olduğunu, özellikle sergilemede objenin önüne geçmeyen objeyi açıklama, tanımlama ve anlamlandırma da bir araç olmasının ilk öncelik olmasının önemine değindi. Teknolojinin hızla gelişen bir alan olarak müzede kullanımına dair alınan kararlarda gelecek projeksiyonu ile birlikte değerlendirilmesi gerektirdiği ve bakım onarım ve yenilenme süreçlerinin ve işletim maliyetlerinin baştan karar alma süreçlerinde tartışılmasının ve karara bağlanmasının sürdürülebilirlik bağlamında altını çizerek paylaştı. İkinci konuşmacı ise “Teknoloji ve Eğitim” başlıklı sunumu ile ODTÜ Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Soner Yıldırım, eğitim teknolojileri ile teknolojinin yanı sıra öğrenme kavramı ve bu kavramın oluşma süreçlerine dair bilgiler paylaştı ve beynin gelişim ve öğrenme eylemine dair fonksiyonlarından söz ederek müzelerinde birer öğrenme mekanı olarak öğrenmeye yönelik verileri gerek teknolojide gerekse klasik yöntemlerde kullanırken kullanabileceği temel kavramlar ile istatistik verileri paylaştı.
Üçüncü sunu ise Yıldız Teknik Üniversitesi Sanat Bölümü Sanat yönetimi Anabilim Dalı’nda Öğretim üyesi Doç. Dr. Kadriye Tezcan Akmehmet’in, “Müzelerde Teknoloji ve Eğitim: Temel Kavramlar, Teoriler ve Uygulamalar” başlıklı sunumuydu. Müze tanımı ve bu tanımda yer alan eğitim kavramı üstünde duran Akmehmet’de teknolojinin bir amaç değil araç olduğu vurgusunu yaparak müzenin kuruluş süreçlerinden itibaren eğitim programlarının oluşturulması ve sonuçlarının takip edilmesinin önemine vurgu yaptı.
Dördüncü sunumda ise Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Bilgi Belge Yönetim Bölümü’nde öğretim üyesi Doç. Dr. Nevzat Özel, “Dijital Çağda Müzeler: Dijitalleştirme, tanımlama ve Erişim” başlıklı sunumunda özellikle bilgi ve belgenin depolanması ve paylaşıma dair teknolojinin önemini ortaya koyarken ulusal ve uluslararası platformlarda bilginin paylaşımına dair sorunları sorun kaynaklarını ve çözümlerini içeren bir sunum yaptı. Obje, belge ve bilginin arşivlenmesi yönetimi süreci öncesinde de belge/objenin tanımlanmasında uzmanlıkların önemine vurgu yaparak detaylı bir envanter bilgisinin gerek kullanıcının kullanımın da ki rahatlığı gerekse bilgiyi arayanın bulmada yaşayacağı zorluk ve kolaylıklardan söz etti. Aynı zamanda farklı kurumlar da yer alan aynı doküman obje ve bilginin farklı biçimlerde tanımlanması ortak bir dil ile aşılabileceği ve kurumlar arası iş birliğinin önemine değinerek ulusal ve uluslararası alanda farklı örnekler ile eşgüdümün önemine vurgu yaptı. Kavramsal sunumların ardından uygulamada yaşanan deneyimlerin paylaşıldığı sunumlar yapıldı. İlk sunum Mithra İstanbul Kurucusu, Müze Bilimci, Yeşim Kartaler’in “Güncel Müze Teknolojileri ve Uygulama Örnekleri” başlıklı sunumu oldu. Özel sektörde müzecilik hizmetleri üretmenin zorluklarına değinen Kartaler, özellikle ihale süreçlerinde yaşanan zamanlamaya dair olumsuzluklara değinerek kısa sürelerde bir tasarım beklentisinin alanda yarattığı problemlerden söz etti. Kavramsal sunumlarda olduğu gibi müzede teknolojinin bir amaç değil araç olarak gördüklerini belirterek sergilerde bilgiyi destekleyen araçlar olarak nasıl kullandıklarını ve özellikle obje ve belge eksikliklerinde bilginin bütünün anlatımı için teknolojiyi bir araç olarak kullandıklarını anlatı. Arel Üniversitesi Sağlık Bilimleri Yüksek Okulu Çocuk Gelişimi Bölümü’nde öğretim görevlisi, Hande Usbaş ise “Çocuk Eğitimi ve Teknoloji” başlıklı sunumunda bebeklik çağından itibaren öğrenme ve teknoloji ilişkisine dair yapılan bilimsel çalışmaları ve istatistik verileri paylaştığı sunumunda çocukların teknoloji ile yaş aralıklarına göre ne zaman ve nasıl temas etmesi/etmemesi gerektiğini anlattı. Qulto İnternasyonel Türkiye Sorumlusu Gizem Gültekin Várkonyi ise “Avrupa Müzelerinde Teknoloji Kullanımı: Macaristan Örneği” başlıklı sunumunu gerçekleştirdi. Sunumunda Macaristan ve Türkiye müzeciliğine dair mukayeseler yapan Várkonyi istatistik bilgilerde paylaştı. Teknoloji kullanıma yaklaşımda da diğer sunumlar da olduğu gibi amaçlarının teknoloji kullanımın amaç değil sunum, depolama ve iletişimde bir araç olarak kullanılmasından yana tavır sergilediklerini belirtti.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı’ndan katılan sanat tarihçi Yusuf Kartal ise, “Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı Müzecilik Deneyimleri” başlıklı sunumu ile alan başkanlığı sorumluluk alanında yer alan iki mekanda alan başkanlığı kuruluşundan günümüze kadar geçen süreçteki deneyimlerini paylaştı. Bu paylaşımda Alan Başkanlığı kuruluşundan önce faaliyete geçen ve aktif olarak halen kullanılan Çanakkale Destanı Tanıtım Merkezi (Simülasyon Salonları) ile bu ay ziyarete açılması planlanan Kilitbahir Kalesi Müze Teşhir Tanzim uygulamalarını paylaştı. Özellikle sürdürülebilirlik konusunda merkezin tamamen teknoloji kullanımı üstünden tasarlanmış olmasına rağmen tanıtım merkezinde yaşanan arızalar ve arızalara müdahalede yaşadıkları problemler ile diğer konuşmacıların da sık sık vurgu yaptığı teknoloji ve sürdürülebilirlik konusunda yaşadıkları sıkıntıları paylaştı. Kilitbahir Kalesi uygulamalarında ise obje, klasik sergileme ve teknoloji arasında oluşturmaya çalıştıkları dengeye vurgu yaptı. Bursa Müzeleri deneyimi başlıklı sunusu ile Bursa Kent Müzesi’nden Sanat Tarihçi Dilek Yıldız Karakaş özellikle kent müzesinde yer alan teknolojide yaşadıkları sürdürülebilirlik çalışmalarından söz ederken eğitim konusun daha geleneksel yöntemleri kullandıklarını özellikle Çağdaş Drama Derneği ile birlikte yaptıkları drama çalışmaları ve sonrasında müzelerinde gerçekleştirdikleri çalışmaları ve sonuçlarını paylaştı.
İlk günün son sunumu ise Çanakkale Kent Müzesince yedi yıldır uygulanan ” Kentimizdeki Müzeleri Geziyoruz Programı” ve bu programın uygulanması ve uygulama sürecince müzelerdeki uygulamalar ile çocukların ilişkilerine dair gözlemler paylaşıldı. Proje yürütücüsü Çanakkale Kent Müzesi personeli Macide Aksu ve Fethi Çağlar Turhanlı tarafından gerçekleşen paylaşımda; Projenin tüm kentteki müzeler (Kent Müzesi, Deniz Müzesi, Arkeoloji, Seramik, ÇTSO Piri Reis Müzeleri ile Çanakkale’nin Evlatları İnteraktif Deneyim Sergisi ) İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Çanakkale Belediyesi Kültür Müdürlüğü ile koordineli olarak yürütülmekte olduğu ve kentte bulunan tüm ilkokulların üçüncü sınıf öğrencileri ile gerçekleştirildiği paylaşıldı. Bu süreçte çocukların müzelerde karşılaştıkları teknolojik sunumlara tepkileri paylaşılırken tüm sunumlardaki bilgilerin gözlemleri ile örtüştüğünü ifade ederken en çok bir oyun haline dönüştürdükleri ÇTSO Piri Reis Müzesindeki teknolojik uygulamadan çocukların etkilendikleri ifade ettiler. Paylaşımlarının sonunda, bu yıl başlaması gereken 8. Kentimizdeki Müzeleri geziyoruz projesi için her yıl rutin olarak Çanakkale Belediyesi ile İl Milli Eğitim Müdürlüğü arasında gerçekleştirilen yazışmamıza cevaben İl Milli Eğitim Müdürlüğü gönderdiği yazıda benzer etkinlikleri kendilerinin de planladıkları nedeni ile izin verilmediği bilgisi paylaşılarak uygulayıcılar olarak çocukların müzeler ile tanışmaları sürecinde yaşadıkları kazanımları paylaştıkları kitapçıklardan söz ederek artık bu kazanımların ne şekilde gerçekleşeceğini merak ettiklerini ifade ettiler. Salonda buluna eğitimciler ve müzeciler ise her uygulamanın farklı bir kazanç olduğunu bu çalışmanın yürütülmemesinin ise özelliklere yaralanıcısı çocukların ve onların gelecekte kuracakları müze ilişkilerinde bir kayıp olduğu ifade edildi. Bu büyüklükte ve katılımdaki Türkiye’de bilinen tek örneğin uygulanmamasının üzüntüsü dile getirildi.
Buluşmanın ikinci gününde ise planlandığı üzere (E.) Prof. Dr. Fersun Paykoç Moderatörlüğünde “Türkiye Müzeleri Teknolojiyi Nasıl Kullanmalı?” başlığı ile Atölye Çalışması gerçekleştirilmiş olup ilk gün gerçekleşen sunumlar üstünde biçimlenen atölye çalışmasına buluşmayı takip eden diğer katılımcılarında deneyim ve görüşlerini paylaşması daha da zenginleştirdi. İki günlük çalışma sonunda ana ortak tespit : “multidisipliner bir alan olan müzecilikte müzeler gerek kuruluşları öncesi gerekse yenilenme süreçlerinde ilgili tüm alanlardaki çalışmaların müzecilik bilgisi ile desteklenmiş ilgili disiplinlerden uzmanlıklar ile sürdürülmesi, teknolojinin amaç olmaktan çıkarılıp araç olmasının gerekliliği, mutlaka planlama sürecinden itibaren teknolojik alt yapının teknik ve ekonomik olarak sürdürülebilir ihtiyaçlarının belirlenerek planlamaya dahil edilmesinin gerekliliğinin altının çizildi. Müze eğitim programları ve sergi dili oluşumunda müzecilikte eğitim programlarının da kuruluş ve yenilenme süreçlerinin başından itibaren alanında uzman kişilerin yer alması ile gerçekleştirilmesi teknolojinin bu alanda da araç olarak kalmasının öneminin altı çizildi.
Buluşma sonunda “2018 Troia Yılı” nedeni ile belediyece hazırlanan kitap ve anı eşyaları konuklara sunuldu. Buluşmaya dair ilk gün video kayıtlarının en kısa sürede Çanakkale Kent Müzesi ve Arşivi youtube sayfasında paylaşılacağı ve atölye çalışması sonuçları da çözümlenerek Çanakkale Kent Müzesi ve Arşivi facebook ve blog sayfalarından paylaşılacağı bilgisi verilerek buluşma sona erdi.

Yorumlar...

    Henüz yorum yok...

Sizin Yorumunuz...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir