Çanakkale Devlet Hastanesinde Tüp Mide Ameliyatı

19 Ocak 2016

  Son yıllarda obezite cerrahi tedavisinde alternatif tedavi olarak kabul edilen ” Tüp mide ” olarak da bilinen Laparoskopik Sleeve Gastrektomi ameliyatı Çanakkale Devlet Hastanesi  Genel Cerrahi Hekimleri Op. Dr. Levent Öztürk ve Op. Dr. Temel Bulut tarafından  uygulanmaya devam ediyor.

  Obezite ile mücadelede çok kullanılan bir yöntem olan, fakat bazı riskli sonuçlarla da karşılaşılan “Tüp Mide Ameliyatı” hakkında Genel Cerrahi Uzmanı  Op.Dr. Levent Öztürk  operasyon ile ilgili şu bilgilere yer verdi.

 “Günümüzde tüm Dünyada olduğu gibi ülkemizde de morbid obezite artarak büyüyen bir problemdir. Bu kozmetik bir problem olmaktan ziyade oldukça ciddi kardiyovasküler hastalıklar, hipertansiyon, eklem ve omurga hastalıkları, meme, rahim, böbrek vb. kanser türlerinde artış, tip 2 diyabet gibi hastalıklara yol açmaktadır. Nitekim morbid obesitenin yol açtığı sekonder hastalıklar ABD de yıllık 280 bin kişinin ölümüne neden olarak 2. sırada yer almaktadır. Ülkemizdeki oranı bilemiyorum ancak farklı olduğunu düşünmüyorum. Ayrıca neden olduğu sekonder hastalıklar nedeniyle tedavi maliyetlerinde ileriye dönük olarak ülkelerin sağlık masraflarında ciddi artışlar olmasına neden olmaktadır. Bu nedenle gelişmiş ülkeler morbid obezite ile mücadele programlarına başlamışlardır. Laporoskopik cerrahi gibi non invaziv tekniklerin gelişmesi  ile 2000’li yılların başından itibaren obezite hastalarında cerrahi yaklaşımla mide hacmini kısıtlayıcı, barsaklardan emilimi bozan veya iki tekniğin birden kullanıldığı yöntemler geliştirilmiştir. Bariatrik cerrahi olarak da adlandırılan bu yöntemler aslında koruyucu halk sağlığı hizmeti olarak da sınıflandırılabilir. Bu yöntemlerin uygulandığı hastaların çoğunda sekonder hastalıklar kaybolmakta ve ileriye dönük olarak tedavi maliyetlerinde ülke faydasına düşmeler olmaktadır. Bariatrik cerrahi yöntemlerinden en sık uygulanan Laparoskopik sleeve gastrektomi (tüp mide) ameliyatıdır. Yaklaşık 1,5-2 saat süren bu ameliyatta midenin hacminin küçültülmesi (yaklaşık 60-100cc) ve böylece hastanın çok az gıdayla tokluk hissetmesi hedeflenir. Bu amaçla, midenin belli bir bölümü cerrahi işlemle çıkarılır ve geriye tüp şeklinde (yaklaşık bir muz büyüklüğünde) bir mide bırakılır. Ayrıca midenin açlık hormonu salgılayan bölümü çıkarıldığı için hastada açlık hissi olmamaktadır. Bu operasyonla sadece alınan gıdanın miktarı kısıtlanır; gıdaların emilimi aynı şekilde devam ettiği için hastanın dışarıdan vitamin ya da mineral takviyesi alması gerekmemektedir.”

Sleeve gastrektominin Avantajları Nelerdir? :

  • Orta ve ileri derecede obezlerde çok iyi sonuçları olan bir ameliyat tekniğidir.
  • Hipertansiyon, uyku apnesi ve diyabet gibi obeziteye bağlı yandaş hastalıklar ameliyat sonrası % 70-80 oranında düzelir.
  • Bu teknikte bağırsak kesme ve tekrar bağlantı gerekmez.
  • Mide fonksiyonlarında bir değişiklik olmaz, sadece mide hacmi küçülür. Dolayısıyla az miktarda da olsa normal olarak her tür gıda tüketilebilir.
  • Hastaların büyük çoğunluğu ameliyat sonrası fazla kilolarının % 50 sini ilk 6 altı ay içinde kaybederler.
  • Mide duvarının % 75’ nin çıkarılması sonucu, açlık hissi veren Ghrelin hormon üretimi çoğunlukla elimine edilir ve bu nedenle açlık hissi azalır.
  • Sleeve gastrektomi gastrik bypassdan daha basit bir ameliyattır.
  • İnce barsağı bypass eden işlemlerde olduğu gibi mineral ve vitaminlerde hiçbir emilim bozukluğu oluşmaz, bu durum yaşlı hastalarda önemli olabilir.
  • Dumping sendromu oluşmaz ayrıca şeker ve şekerli yiyecekler daha iyi tolere edilebilir.
  • Gastrik bandda (mide kelepçesi) olduğu gibi vücutta yabancı cihaz bulunmaz.
  • Gerektiğinde diğer obezite cerrahi ameliyatlarına dönüştürülebilir.
  • Ameliyat sonrası geç dönem komplikasyonları nadirdir. Halbuki gastrik bantta % 25 gastrik bypass da ise % 10 oranında geç dönem komplikasyonları görülebilir.
Yorumlar...

    Henüz yorum yok...

Sizin Yorumunuz...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir