DTP Milletvekili Sırrı Sakık Çanakkale’de Önemli Açıklamalarda Bulundu

07 Haziran 2009

Demokratik Toplum Partisi (DTP) Muş Milletvekili Sırrı Sakık, Kürt sorunun çözümünün yurt dışında aranmasına tepki göstererek; “Kürt sorununu çözümü Çanakkale’dedir, İstanbul’dadır, TBMM’dedir. Bu çözümü oralarda arayın. Daha değişik güçlerle Kürt sorununu çözemezsiniz. Kürt sorunun çözümü Türk halkıdır, Kürt halkıdır. Türkiye’de yaşayan 70 milyon insandır. Onun için dış güçlerin müdahale etmesine biz Kürtler müsaade etmeyiz. Kabul de etmeyiz. Bizim tercihimiz bu coğrafyadaki insanlardır” dedi.

Partisinin 2. Olağan İl Kongresi’ne katılmak üzere Batman Milletvekili Bengül Yıldız ile birlikte Çanakkale’ye gelen Demokratik Toplum Partisi (DTP) Muş Milletvekili Sırrı Sakık, Belediye sosyal tesislerinde düzenlenen etkinliğe katıldı. Kongrede ay yıldızlı Türk bayrağının önünde bir konuşma yapan DTP Muş Milletvekili Sırrı Sakık, Çanakkale’nin önemine değinerek, “Cumhuriyet kurulurken Cumhuriyetin temel hedefi Kürtler ve Türkler bu Cumhuriyetin asıl sahipleridir. Çünkü Çanakkale’de ölenlerde ortak vatan için mücadele ettiler. Ama ne yazık ki, 1921’de Anayasa’da ‘Bu vatan Türklerin ve Kürtlerin ortak vatanıdır’ diyen Mustafa Kemal ve arkadaşları 1924’de ret ve inkar politikaları bunu kabul etmediler. Aslında ne oldu? Bu yapılan uygulama ile Cumhuriyeti yönetenler Çanakkale’de toprağa gömülenlere ihanet ettiler. 1924’de tek ırk ve tek dil ortaya çıkardılar. Ogün bugündür Kürtler ve Türkiye demokrasi güçleri bu tekliğe ve ırkçılığa karşı kimliğine sahip çıkıyor,özgür bir kimlik için bedel ödüyor” dedi.

“BU ÜLKEDE AYRI BİR DEVLET VE BAYRAK TALEBİMİZ YOK”

Konuşmasında Türkiye’de ayrı bir devlet ve bayrak talebinde olmadıklarını da belirten Sırrı Sakık, “Bizim ortak vatan talebimiz var.Yani Sayın Tayyip Erdoğan ve Sayın Gül, Sayın Baykal, Sayın Bahçeli Türk kimliği için ne istiyorsa, DTP Kürt halkı da Kürt kimliği için onu istiyor. Etnik politikalarını reddediyoruz. Yoksa bu ülkede birlikte yaşamak istiyoruz. Bu ülkede burada yatan şehitlerin ruhuna uygun bir Cumhuriyet oluşturmak istiyoruz. Eminim ki, onların ruhu bizi izliyor. Burada şehit düşen Muşlusu, Şırnaklısı, Vanlısı , Gazianteplisi, İstanbullusu, Trabzonlusu hepsinin ruhu bizi izliyor. Şimdi hepsi diyor ki, ‘bizim ruhumuzun şad olması için barışı ve kardeşliği savunun’ Türkü ile, Kürdü ile hepimize şimdi görevler düşüyor. Demokrasiden yana olan herkesin ortak bir vatan için ortak sorumlulukları yerine getirmesi lazım. Ne yazık ki, Cumhuriyetin oluşumundan bugüne kadar hiçbir zaman bu coğrafyada bir barış iklimi olmadı” dedi.

“KÜRT SORUNUN ÇÖZÜMÜ ÇANAKKALE’DEDİR, İSTANBUL’DADIR, TBMM’DEDİR”

Kürt sorunun yurtdışında aranmasının yanlış olduğunu da iddia eden Sırrı Sakık, “Kürt sorununu çözümü Çanakkale’dedir, İstanbul’dadır, TBMM’dedir. Bu çözümü oralarda arayın. Daha değişik güçlerle Kürt sorununu çözemezsiniz. Kürt sorunun çözümü Türk halkıdır, Kürt halkıdır. Türkiye’de yaşayan 70 milyon insandır. Onun için dış güçlerin müdahale etmesine biz Kürtler müsaade etmeyiz. Kabul de etmeyiz. Bizim tercihimiz bu coğrafyadaki insanlardır” şeklinde konuştu.

“GİDİP KANDİLİ BOMBALAMAKLA, SINIRIÇİ OPERASYONLARLA PKK SORUNU ÇÖZÜLMEZ”

Konuşmasında PKK’ya yönelik operasyonlara da değinen Sırrı Sakık, “Bir çatışmasızlık dönemi yaşanıyor. Onun için diyoruz ki, bu çatışmasızlık döneminde iki tarafta elini tetiklerden çekmelidir. Biran önce barış sağlanmalıdır. PKK’nın elindeki silahlar toprağa gömülmelidir diyoruz. Biz açıkça şunu söylüyoruz. Benim ütopyamda silahsız sömürüsüz bir dünya var. Sınırların olmadığı bir dünya var. Ancak bu realite bu ülkeye uygun mu? Değil. Ortadoğu’da yaşıyoruz. Balkanlardan Kafkaslara kadar bir şeytan üçgenindeyiz.

Tabii ki ordunun, polisin elinde silah olacak. DTP olarak bunun bilincindeyiz. Ama kendi kavgamızda silahların biran önce susması gerekir. Böylece de iç barışımızı sağlamaz gerekir diyoruz. Gidip Kandil’i bombalamakla, sınır içi operasyonlarla bu sorunun çözülmediğini hayat hepimize gösterdi. Sayın Başbakan ve Genelkurmay’ın yetkili birimleri gidip Kandil’i bombalayacağınıza, Kandil’i fethedeceğinize gelin Çanakkale’deki, Diyarbakır’daki Kürdün kalbini fethedin. Kürtlerin demokratik hakkını verin. Barış böyle sağlanır. Yoksa tankla, topla bu işin olmayacağını hayat size de gösterdi, bize de gösterdi” dedi.

“CHP GENEL BAŞKANI BAYKAL SÖZLERİNE SAHİP ÇIKSIN”

Konuşmasında CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’a da seslenen Sırrı Sakık, “Sayın Baykal 2002’de söylediğiniz halka vaat ettiğiniz sözlere sahip çıkın. Sayın Baykal size bu ülkede barışın saflarında yer tutmanız gerektiğini hep söyledik. Onun için 1989 ve 2000 yılında güncelleştirdiğiniz o Kürt raporunu lütfen raftan indiriniz ve bu barış sürecine sizde katılınız” dedi.

Askere gidenlerin büyük çoğunluğunun gariban Anadolu çocukları olduğunu da iddia eden Sakık, “Kürt çocuklarının ve Türk çocuklarının ölümü bir zulümdür. Buna kimsenin seyirci kalmaması gerekir. Çünkü iki taraftan da ölenler yoksul Anadolu çocuklarıdır. Askere giden çocuklara bakın. Askere gidip yaşamını yitiren kardeşlerimizin ailelerine bakın. Hepsi yoksul Anadolu çocuklarıdır. Polisi ile askeri ile bugüne kadar gördünüz mü hiç siyaset dünyasından bir tek kişinin çocufhit düşen Muşlusu, Şırğu orada öldü mü? Hayır ölmedi. Varsa söyleyin. Timsah gözyaşları akıtmayın. Halkın çocukları üzerinden siyaset yapmayın. Yaptırtmayız size” şeklinde konuştu.

“TBMM’DE DAYAKTA YESEK, ZULMÜN ÖNÜNDE EĞİLEN NAMERTTİR”

Parlamentoya girdikten sonra kendileri hakkında yazılan yazılara de değinen Sakık, “Biz seçildiğimizde medya bazı kesimleri tetikledi. “Bunlar parlamentoya giderler. Dayak yerler, konuşamazlar, siyaset üretemezler, sustururlar” dediler. Vallahi şimdi oradayız. Dayakta yesek zulmün önünde boyun eğen namerttir. Biz boyun eğmeyiz. Biz onlara demokrasi dersi veriyoruz. Biz onlara insanlık dersi veriyoruz. Biz onlara hukuk dersi veriyoruz. Biz onlara halka nasıl sahip çıkıldığını gösteriyoruz” dedi.

Öte yandan kongrede bir konuşma yapan Batman Milletvekili Bengü Yıldız ise Türkiye’nin birlikte yaşama kültürü ve ortak vatanın harcının Çanakkale’deki şehitlerin ruhunda yattığını belirterek, “Kim Türkiye’de bir model oluşturmak istiyorsa, o ortak mirasa sahip çıkması gerekir. Tarih 50-60 yılla yazılmaz. Bir ulus 50-60 yılla oluşturulamaz. Biz çok uluslu, çok dilli, çok kültürlü 600 yıl yaşayan Osmanlı İmparatorluğu’nun mirasçısı bir ülkeyiz. Bu ülkede Kürdü, Lazı, Çerkezi, Arabı, Türkmeni ve birçok dinsel yapıdan gelen insanlar yüzyıllarca yaşamayı becerdiler. Ancak bir gün geldi, uğruna bu kadar şehidin yaşandığı bu topraklarda tek dil, tek bayrak dayatması yapıldı. Bunun da tutmadığını 80 yıl 90 yıl sonra görüyoruz” dedi.

İHA

Filtreler:
Yorumlar...

    Henüz yorum yok...

Sizin Yorumunuz...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir