İmroz Tepeköy Panayırına Kalimera…

MİMAR İSMAİL ERTEN // 35 sene sonra üniversite sınıf arkadaşlarım (İTÜ-Mimarlık 81), bu yıl yaz buluşmasını Gökçeada (İmroz)’da yapalım dediler. Ev sahipliğini de bana yıktılar. Baktık ki, her yılın 15 Ağustos’unda kültürel bir ritüel yaşanıyor İmroz’da; Tepeköy Panayırı. Bu panayırın iç yüzü şöyledir; Meryem ananın ölüm yıldönümünde Hıristiyan alemi “göğe yükseliş” sloganıyla kutlamalar yapar. İmroz’da da bu kutlamalar özel bir kültürel ritüele dönüşmüş. İmroz’daki Rum köyleri olan Bademli (Gliki), Zeytinli (Aya Teodoroi), Dereköy (Shinudi)’de de yapılan bu panayırın en görkemlisi Tepeköy (Agridia)’de gerçekleşiyor, üstelik 1832 yılından beri kesintisiz.

İmroz Tepeköy Panayırına Kalimera

Tepeköy panayırına sınıf arkadaşlarımla ben de tanıklık ettim. Görülüyor ki, mesele dinsel bir amacın çok ötesinde, yerel değerlerin katıldığı bir kültürel buluşmaya dönüşmüş. Program iki gün sürüyor. Birinci gün hazırlıklarla geçiyor. Koyunlar, keçiler kesiliyor, pilavlar keşkekler yapılıyor ertesi gün için. Yemekler hazırlanır iken, herkes evinden getirdikleriyle meydana masa koyuyor, müzik eşliğinde yemek, içmek ve tabii ki ada havalarında oyunlar… İkinci günü, erkenden kilise’de ayinler yapılıp, mezarlıklardaki büyükler ziyaret ediliyor. Öğlen üzeri ise, bir gün öncesinden hazırlanan yemekler meydanda topluca şükür dualarıyla yeniyor. Biraz dinlenmenin ardından, akşam saat 20:00 civarında daha önceden rezerve edilmiş, kimin nerede oturacağı belli olan masaların, düzenli bir şekilde yerleştirildiği köy meydanında huzurlu bir telaş başlıyor. Sabah 5’lere kadar canlı müzik eşliğinde, yemek, içmek, eğlence, şarkı, türkü, oyun, sirtaki, zeybek…

İmroz Tepeköy Panayırına Kalimera

 

İmroz Tepeköy Panayırına KalimeraTanıklık bu ya, Anadolu’nun Ortodoks Hıristiyanları olan Rumlar, hiç bitmeyecek bir aşkla atalarının yaşadıkları toprakları ve onların kültürel değerlerini çok seviyorlar. Bu sevgi kültürel süreklilik için de özel gayretlerini bize gösterdi. Bütün aileler, çocuk ve hatta bebek sayılabilecek genç, yaşlı kuşaklarıyla birlikte İmroz’a geliyorlar. Bu ritüellerde onlara görev ve sorumluluk vererek, olayın aktörü olmalarını sağlıyorlar. Bütün yemek yapım, dağıtım, temizlik işlerini Tepeköy’ün gençleri yapıyor. Bütün oyunlarındaki folklorik değerleri öğretmek için çocuk ve gençlerle yan yana oluyorlar. Meydanı onlara bırakıp, yanlış olsa da kendilerine güvendiklerini hissettiriyorlar.

 

Bütün ikramlar bağış yoluyla elde ediliyor. Akşam yemeği sonrası meydanda oturan, bir kap yiyecek ve yarım şişe şarap alanlardan bir ücret talep ediliyor. Bu ücret doğrudan köyün bakım onarım ve diğer toplu yarar getiren işleri için kullanılıyor. Yani masraf yok denilecek cinsten, gelir ise doğrudan toplum yararına. Yani hepimizin bildiği İMECE denilen cinsten bir yaşam kültürü sürüp gidiyor.

İmroz Tepeköy Panayırına Kalimera

Bizim gruba Tepeköy eşrafından Efterpi hanım ile eşi Niko bey ev sahipliği yaptı. Büyük teşekkürü hak ettiler. Keza böyle bir ev sahibi referansınız yok ise, bu kültürel ritüellere katılamıyorsunuz. Yani sadece ayakta izleyen ve bir süre sonra yorulup meydanı terk eden bir seyirci haline geliyorsunuz. Dolayısıyla, gidin bu kültürel ritüeli yaşayın diyemeyeceğim. Keza önce Tepeköylülerle dost olmanız gerekiyor.

İmroz Tepeköy Panayırına Kalimera

Birinci gece 2:30, ikinci gece ise 3:30’a kadar dayanabildiğim, yaşadığım gece eğlenceleri hepimizi çok etkiledi. Biz de eğlendik, havalar ve oyunlar çok benzer keza. Bir ege insanı olarak, bir kez daha gördüm ki biz aynanın benzer suretleriz. Endaksi ve de Kalimera…

Mimar İsmail Erten Son Yazıları...

Yorumlar...

    Henüz yorum yok...

Sizin Yorumunuz...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir