Çanakkale İçinde

Adnan İlter, 1/25000 ölçekli Bozcaada ‘Çevre Düzeni Planı’nı Değerlendirdi

Bozcaada Belediye Başkanlığı için Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)’nden aday adaylığı başvurusunda bulunan Adnan İlter, geçtiğimiz mayıs ayında kabul edilen ve adada tartışma yaratan 1/25000 ölçekli ‘Çevre Düzeni Planı’nı Adaposta Gazetesi’ne değerlendirdi:

Adanın geleceği için imar planlamasının hayati bir konu olduğuna değinen İlter, plan hükümlerindeki sıkıntılarla ilgili tespitlerini paylaştı. İlter’e göre plandaki sıkıntılar şunlar:

Yeni Yönetmeliğe göre plan gözden geçirilmeli
İlter, 01.06.2013 tarih 28664 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren değişiklikle “Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği”nin kapsamlı ölçüde değiştiğini belirterek şu uyarılarda bulundu:
“Yürürlükte bulunan tip imar yönetmeliğinin mevcut yapılaşmaya yönelik pek çok maddesinde farklı uygulamalar getirilmiş, fizik mekanı şekillendiren uygulamaların farklılaştırılmıştır. Plan notlarının yapılaşmaya yönelik hükümlerinin, yönetmelik değişikliğine istinaden tekrar gözden geçirilmesi gerekmektedir. Yönetmelik değişikliği ile fonksiyon alanlarına ait yeni tanımlar getirilmiştir. Bu değişikliklerin uygulama imar planlarını ne şekilde etkileyeceği ile ilgili yeni bir çalışma yapılması şarttır.”

Sürece Halk Dahil Edilmedi
Plan yapım aşamasında yerel halkın katılımının sağlanmadığını belirten İlter: “İmar planlarında esas amaç plan koşullarından etkilenen yerel kullanıcıların refah ve yaşam kalitesini yükseltmektir. Plan yapım aşamasında yerel halkın katılımının sağlanmaması plan hükümlerinin uygulanabilirliğini azaltmakta veya farklı kullanıcı grupları için avantajlı hale getirmektedir. Genel olarak plan incelendiğinde, yerel kullanıcılardan ziyade Bozcaada’ya dışarıdan gelecek olan yatırımcı/kullanıcıların yararına hükümler içerdiği anlaşılmaktadır. Bu durum uzun vadede yöre halkının yaşam kalitesini olumsuz etkileyecektir.” dedi.

Küçük İşletmeler Zarar Görebilir
Kentsel yerleşme alanlarında “Konut Amaçlı Yapılar Sonradan Hiçbir Biçimde Başka Kullanım Amacına Yönelik Ruhsatlandırılamaz” ifadesi yer aldığını belirten İlter, “Genel olarak pansiyonculuk ve apart işletmeciliği yapan yöre halkının görüşünün alınıp alınmadığı anlaşılmamaktadır” dedi. İlter, planda yer alan bu ifadenin, küçük ölçekli turizm işletmelerinin zararına olan bu ifadenin gözden geçirilmesi gerektiğini söyledi.

Arıtma Tesisi Zorunlu Olmalı
Sanayi tesisleri maddesinde, sanayi tesislerinin doğal çevre ile ilgili olan ilişkisi daha detaylı olarak ele alınması gerektiğini belirten İlter, doğaya verilecek zararın en aza indirilmesi için alınacak gerekli önlemlerin belirlenmesinin önemine işaret etti. Plan sınırları içerisinde yer alamayacak olan sanayi tipleri belirlenmelisi gerektiğini belirten İlter, bunun plan koşullarına yazılmasının ve arıtma tesisinin zorunlu hale getirilmesinin olmazsa olmaz olduğunu söyledi.

Kıyı Kullanımına Ait Esaslar Belirsiz
Kıyı kullanımına ait daha detaylı ifadelere yer verilmesi gerektiğin söyleyen İlter: “Ahşap iskele veya beton iskele yapımı ve kullanımı denetim altına alınmalıdır. Kıyının kullanımlarının ve kıyıya hizmet eden yapı ve tesislerin standartları belirlenmeli ve kıyıların kamu kullanımına açık kalması için gerekli önlemler alınmalıdır” dedi.

Fabrikalar Ne İçin ?
Tarımsal niteliği koruyacak alanlar başlığı altında, bu alanlarda belirli büyüklükte fabrikalar yapılabileceğinin belirtildiğine işaret eden İlter: “Ancak bu fabrikaların tarım alanlarına ve doğal çevreye verebileceği zararlar ile ilgili bir önlemden bahsedilmemiştir. Ayrıca zeminde 250 m2 ölçüsünde bir fabrika binasında üretim yapılıp yapılmayacağı incelenmelidir. Şarap/Zeytinyağı üreticileri için 250 m2‘nin yeterli olup olmayacağı araştırılmalıdır.” diye konuştu.

[Kaynak: adaposta.com]