Başbakan Erdoğan Çanakkale’den Dünyaya Barış ve Hoşgörü Mesajı Yolladı

18 Mart 2009

Çanakkale Deniz Zaferi’nin 94. yıldönümü törenlerinde konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, geçmişte verilen istiklal mücadelesini kavramadan istikbal mücadelesinde başarılı olunamayacağını söyledi. Erdoğan, şehitlerimizin en hazin durumdayken bile cephede düşmanının insan olduğunu unutmadığını belirterek, “Türkiye bugün bölgesinde ve dünyada sorunları barışçıl bir anlayış ve hoşgörüyle çözmeye çalışıyor” dedi.

18 Mart Deniz Zaferi’nin 94. yıldönümü Çanakkale’de coşku içinde kutlanıyor. Törenler, 18 Mart Stadyumu’nda mehteran bölüğünün gösterisi ile başladı. Çanakkale’ye kahramanlıklarından dolayı TBBM tarafından verilen altın madalyanın Vali Abdülkadir Atalık, Belediye Başkanı Ülgür Gökhan ve Boğaz Garnizon Komutanı Tümamiral Serdar Dülger tarafından Türk bayrağına toka edilip göndere çekilmesinin ardından İstiklal Marşı okundu.

Törende bir konuşma yapan Başbakan Recep Tayip Erdoğan, Çanakkale Savaşı’nın vatanseverlik, cesaret gibi yüksek faziletlerin sergilendiği eşsiz bir destan olduğunu işaret ederek, “Özellikle bu toprakların şahit olduğu en büyük kahramanlıklarından birinin yaşandığı Çanakkale Deniz Zaferi’nin 94. yıldönümünü kutluyoruz. 18 Mart 1915’te bütün dünyaya haykırdığımız, ‘Çanakkale geçilmez’ sözünü 94 yıl aradan sonra yüreklerimizde hissetmek üzere toplandık. Çanakkale Savaşları, vatanseverlik, cesaret gibi yüksek faziletlerin sergilendiği bir destandır. Hiç kimse, hiçbir savaş, Çanakkale kadar tarihin akışını bütünüyle değiştiren bir etkiye sahip olmadı. Eğer bu millet ‘Çanakkale geçilmez’ diye haykırmasaydı, bu sözünün gereğini yerine getirmeseydi, bugün sadece bu toprakların değil, bütün dünyanın kaderi değişecekti. Bu nedenle 18 Mart Şehitler Günü’nü, her biri ayrı bir kahramanlık sergileyen neferlerimizin, şehitlerimizin aziz hatırasını anmak, geçmişte yaşananlardan ibret çıkarmak için bir vesile kabul ediyoruz. Çanakkale’de ortaya konan istiklal mücadelesi eşsiz bir destandır. Bu destanı yazan Mehmetçiklerin, gazilerin, şehitlerin her birini rahmet ve minnetle anıyorum. Sadece Çanakkale şehitlerimizi değil, İstiklal Savaşı şehitlerimizi, Kore Savaşı, Kıbrıs Barış Harekatı, terörle mücadele şehitlerimizi ve diğer tüm şehitlerimizi de bu vesileyle rahmet ve minnetle anıyorum. Bu şehitler, o kahramanlar bizim için ölümsüzdür. Bunu asla unutmamalıyız. Şehitler ölmez” dedi.

“İSTİKLAL MÜCADELESİNİ KAVRAMADAN İSTİKBAL MÜCADELESİNDE BAŞARILI OLAMAYIZ”

Çanakkale’de elde edilen zaferin, bir milletin, üstelik şanlı bir milletin yeniden küllerinden doğuşuna vesile olduğunu, çökmekte olan bir imparatorluktan güçlü bir cumhuriyetin doğuşuna vesile olduğunu anlatan Erdoğan, “Her vatan evladının, ecdadımızın ortaya koyduğu bu mücadele ruhunda, bu fedakarlıktan çıkaracağı çok büyük dersler vardır. Bu millet geçmişte başka hiçbir millete boyun eğmemiştir, bugün de eğmeyecektir. Bu millet geçmişte bağımsız ve hür olmuştur, ilelebet bağımsız ve hür olacaktır. Ya
istiklal, ya ölüm kararının ardında işte bu gerçek yatmaktadır. Türk milleti, ya istiklal, ya ölüm kararını vererek sadece şanlı bir zafere değil, sadece istiklaline değil, aynı zamanda geleceğine, istikbaline koşmuştur. Bu şuurla diyoruz ki, geçmişte verilen istiklal mücadelesini kavramadan, ülkemizin istikbal mücadelesinde başarılı olmamız mümkün değildir. Türkiye, ne mutlu ki, bugün de aynı anlayış, aynı heyecan, aynı ruh ve şuurla yoluna devam ediyor. İnanıyorum ki, Türkiye’yi aydınlık geleceğe taşımak
için canını dişine takarak çalışan her vatandaşımızı, yüreğinde mutlaka bir Çanakkale kıvılcımı, bir Çanakkale aşkı, bir Çanakkale heyecanı taşıyor. O kıvılcım, o aşk, o heyecan sayesinde Türkiye bugün bir güneş gibi parlıyor. Atatürk’ün muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkma hedefine doğru büyük adımlar atıyor. Atatürk’ün yurtta sulh, cihanda sulh vecizesinin ışığında ilerliyoruz. Barışa simge olduk. Özgürlüklerin en önemli kavgasını, mücadelesini veren ülke durumundayız. Biz şehitlerimizden,
gazilerimizden derin bir miras devraldık. Onlar en hazin durumlarda bile, cephedeyken bile, düşmanının da bir insan olduğunu unutmadılar. Düşmanına dahi sevgiyle baktılar. Onlar Çanakkale’de bize karşı savaşan milletlerle, siperden sipere uzanan bir köprü, cepheden cepheye büyüyen yeni dostluklar inşa ettiler” diye konuştu.

“TÜRKİYE BÖLGESİNDE BARIŞÇI VE YAPICI BİR POLİTİKA SÜRDÜRÜYOR”

Bunun arka planında Türk milletinin barışa dayalı dünya görüşünün yattığını ifade eden Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye bugün de gerek bölgesinde, gerek dünyada sorunları çözme ve istikrarı üretmeye yönelik yapıcı ve barışçı bir dış politika sürdürüyor. Çünkü bu topraklar, hiçbir zaman nefretin dilini konuşmadı, kin gütmedi, iten olmadı, dışlayan olmadı; kucaklayan oldu, seven oldu. Bu millet böyle bir millettir. Çünkü bu topraklar hiçbir zaman şiddetin diline teslim olmadı. Bu topraklar binlerce yıl kahramanlık sergileyen neferlerimıldan bu yana, sevginin, barışın, dostluğun coğrafyası oldu. Bizler, çatışmanın değil, uzlaşmanın arayışı içindeyiz, onun için Türkiye bugün Avrupa Birliği’ne katılım konusundaki kararlılığını koruyor. Bu yolda dev adımlar atıyor. Medeniyetler ittifakına eş başkanlık yapıyor, yeryüzü barışının egemen kılınması için yoğun gayret gösteriyor. Türkiye’nin 48 yıl aradan sonra seçildiği BM Güvenlik Konseyi de dünya barışı için çok değerli katkı sağlıyor. Balkanlar, Kafkasya, Ortadoğu, Afrika’da dünya barışını tesis etmek için uğraşıyor. Küresel meselelerde söz sahibi oluyor, ağırlığını koyup arabuluculuk yapıyor. Dünyadaki itibarini artırırken, ekonomisini güçlendiriyor. İstikrar içinde kalkınıyor.”

“TÜRK MİLLETİNİN ÖNÜNDE HİÇBİR GÜÇ DURAMAYACAKTIR”

Vatanı savunmak için ekonomiye ihtiyaç olduğunun altını çizen Erdoğan, “Bugün Çanakkale’den başlayarak bütün vatanı savunmak için güçlü ekonomiye ihtiyacımız var. Dünyanın 17, Avrupa’nın 6. büyük ekonomisine sahip bir Türkiye olduk. İnşallah Cumhuriyetimizin 100. kuruluş yıldönümünde dünyanın ilk 10 ekonomisi arasında yer almayı hedefleyen bir Türkiye var. Bu yolda gece gündüz demeden yürüyoruz, koşuyoruz, koşturuyoruz. Bu yolculuğumuz kararlılıkla devam edecek. Bugün Çanakkale’de, şehitlerimizin mezarlarının yanı başında dostluk için birleşen ellerimizi bir kez daha sıkıca kenetliyoruz. Bugün, 100 yıla yakın süredir dimdik ayakta duran cumhuriyetimizin yeni nesilleri olarak, bize miras bırakılan mücadele ruhunu, heyecan, sadakatle benliğimizde taşıyoruz. İnanıyorum ki, 1915’te gösterdiğimiz dirayeti, sabrı, dayanışmayı, özellikle kararlılıkla gösterirsek Türk milletinin önünde hiçbir güç duramayacaktır. Çünkü bizler ayaklarımızı sağlam yere basıyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.

İHA

Yorumlar...

    Henüz yorum yok...

Sizin Yorumunuz...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir