Çanakkale Kent Konseyi “Sahiller Hepimizin Çalışma Grubu” Raporu

19 Kasım 2014

Çanakkale Kent Konseyi ‘Sahiller Hepimizin Çalışma Grubu’nun hazırladığı “AKFA Fabrikası Uygulama İmar Planı Değişikliği Kararının Değerlendirilmesi” başlıklı rapor yayınlandı.

Raporda şu ifadelere yer verildi;

“AKFA FABRİKASI UYGULAMA İMAR PLÂNI DEĞİŞİKLİĞİ” KARARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

İçişleri Bakanlığı’nca hazırlanan Kent Konseyi Yönetmeliği’nde Kent Konseyi şöyle tanımlanır:
“Merkezi yönetimin, yerel yönetimin, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının ve sivil toplumun ortaklık anlayışıyla, hemşehrilik hukuku çerçevesinde buluştuğu; kentin kalkınma önceliklerinin, sorunlarının, vizyonlarının sürdürülebilir kalkınma ilkeleri temelinde belirlendiği, tartışıldığı, çözümlerin geliştirildiği ortak aklın ve uzlaşmanı esas olduğu demokratik bir yapı ve yönetişim mekanizmasıdır.”
5 Kasım 2014 tarihli Belediye Meclisi toplantı gündeminde halk arasında AKFA olarak bilinen alanla ilgili plân değişikliği görüşülmüştür. Barbaros Mahallesi AKFA fabrikası arazisiyle ilgili “1/5000 Nazım İmar Plânı ve 1/1000 Uygulama İmar Plânı Değişikliği”, Meclis İmar Komisyonu Raporu dayanak alınarak Belediye Meclisi’nde 10 ret, 8 çekimser oya karşı 12 oyla kabul edilmiştir.
Kentte tartışmalara yol açan bu karar Kent Konseyi’nin “Sahiller Hepimizin Çalışma Grubu” tarafından da değerlendirilmiştir. Alanla ilgili daha önce de çalışmalar yapan “Sahiller Hepimizin Çalışma Grubu” konuyla ilgili olan kurum ve kuruluşların katılım ve katkılarıyla çalışarak bir rapor hazırlamıştır.
“Taslak” niteliğindeki bu rapor; alanla ilgili plânlama ve karar süreçlerini, özel olarak AKFA arazisinin mevcut durumu ve bu araziyle ilgili plân değişikliği özelliklerini, değişikliğin plân notlarına uygun olmayan itiraz noktalarını ve önerileri içermektedir.
Bu taslak rapor Kent Konseyi temsilcilerinin ve konuya ilgi duyanların değerlendirmeleri ve katkılarıyla son halini alacaktır.
1 Aralık 2014 Pazartesi günü yapılacak Çanakkale Kent Konseyi Genel Kurulu’nda görüşülerek karara bağlanacak “taslak raporu”, değerlendirilmek üzere hemşehrilerimizin dikkatine sunarız.

Çanakkale Kent Konseyi “Sahiller Hepimizin Çalışma Grubu”
İMAR PLÂN ÇALIŞMALARINDA “ÖZEL PROJE ALANI”

Çanakkale Belediyesi, katılımcı bir anlayışla 2007’de kentin bütününü kapsayan 1/5000 ölçekli Nazım İmar Plânı revizyonu çalışmasına başlar. Bu çalışmada, Barbaros Mahallesi sahil şeridinde sanayiye yönelik kullanımları nedeniyle ihtiyaca cevap vermeyen alanların işlevlerinin farklılaştırılması da değerlendirilerek, özellikle kente giriş bölgesindeki kıyıların konut kullanımına açılmaması, özel proje alanı olarak tasarlanması, bu alanlarda hem sosyal-ticari hem de rekreatif ihtiyaçlara cevap veren düşük yoğunluklu bir plânlama yapılması eğilimi öne çıkar ve Barbaros mahallesi kıyı şeridinin kullanımına ait geliştirilen önerilerden bazıları şunlar olur:

1. Kıyı alanları kesinlikle konut kullanımına açılmamalıdır.
2. AKFA fabrikası ve diğer iki parsel, birlikte düşünülerek özel proje üretilmelidir.
3. Alanda, kullanımlar küçük parçalar halinde olmalı, büyük kitle kullanımı engellenmelidir.
4. Atatürk caddesi üzerinden devam ederken kentin denizle bağlantı kesilmemelidir.
5. Alışveriş merkezi ve çarşı gibi kullanımlar için özel çözümler üretilmelidir.
6. Emsal değerin düşürülmesi içim imkân sağlanmalıdır.

Yapılan çalışma sonucu Nazım İmar Plânı Revizyonu 3.10.2007’de, Kolin Otel’le Boğaziçi Konakları arasında kalan alan, “Özel Proje Alanı” olarak belirlenerek onaylanır.

Onaylanan ‘Özel Proje Alanı’yla ilgili plân notları şöyledir:
1. Özel proje alanında kamusal amaçlı kullanıma açık park, yol, yeşil alan, rekreasyon alanı, kültürel tesis alanları, sosyal tesis alanları, kafe, lokanta, alışveriş merkezi, konaklama tesis alanı, oyun alanları, spor alanları vb. yapılabilir.
2. Özel proje alanında konut yapılamaz.
3. Hazırlanacak projelerde emsal 0,30’u geçemez.
4. Taşınmazlara isabet eden kamusal terkler yapılmadan proje hazırlanamayacaktır.
5. Proje alanında teklif edilen projelerin, vaziyet plânları yükseklik, cephe ve görünüşleri Belediye Meclisi’nce değerlendirilerek onaylandıktan sonra uygulamaya geçilebilecektir.

AKFA FABRİKASI’NIN MEVCUT DURUMU
Alanın tapu toplamı 19630 m2‘dir ve 3 parselden oluşan bir özel mülkiyettir.  Eski salça fabrikasından kalan kapalı mekanlarda bugün; kömür deposu, su deposu, yat imalatı, 2. El eşya dükkân işletmesi gibi farklı işler yapılıyor. Mevcut kapalı alan yaklaşık 11000 m2 civarında. Bina yüksekliği ise yaklaşık 13 metre.
Bu alanla ilgili 2012 yılında Belediye Meclisine plân değişikliği talebi getirilmiş ve belediye meclisi tarafından değişiklik kabul edilmemiştir.

TEKLİF EDİLEN ‘UYGULAMA İMAR PLÂNI TADİLATI’NIN İÇERİĞİ
Belediye Meclisi’nin 5 Kasım 2014’de görüşerek kabul ettiği “Uygulama Plân Tadilatı” teklifi, dosyada şöyle açıklanmaktadır:
“1/5000 Nazım İmar Plânı’nda AKFA parselleri Sanayi Alanı olarak onanlıdır. Hazırlanan tadilat imar plânı ile parsellerin Nazım plândaki durumunun “Özel Proje Alanı” olarak değiştirilmesi önerilmiştir.
1/1000 uygulama imar plânında parseller Sanayi Alanı olarak imarlıdır. Parsellerden daha iyi ve şehrin ekonomik hayatına katkı sağlayacak şekilde faydalanmak, şu anda bakımsız ve çirkin görüntü arz eden yapıları sağlıklı hale getirmek ve bölgeye değer kazandırmak amacıyla “Özel Proje Alanı” yapılmak istenmektedir. Bu kapsamda parseller üzerinde otel ve ticaret ve fonksiyonlarına sahip yapılanmaya gidilecektir. Parselde yapılması plânlanan yapıların otopark ihtiyacı yeraltı otoparkı inşa edilerek fazlasıyla karşılanacaktır. Proje kapsamında oluşacak toplam inşaat alanının yaklaşık %25’i otel olarak düzenlenecek “turizm” amaçlı yapı, %75’i zemin ve üst katlarda oluşturulacak restoran, kafe ve ofis gibi sosyal işlevleri de kapsayan bölümlerden oluşan “ticaret” alanları niteliğinde olacaktır. Bu amaçla parsellerin yapılanma koşullarının Emsal:1.00 ve hmaks:14.50 m. olması, imar durumunun “Özel Proje Alanı(Otel+Ticaret)” olarak tadil edilmesi önerilmiştir.
Mevcut onanlı imar plânı plân notlarında bulunan “proje alanında teklif edilen projelerin vaziyet plânları, yükseklik, cephe ve görünüşleri belediye meclisince değerlendirilerek onaylandıktan sonra uygulamaya geçilecektir” maddesinin kaldırılması öngörülmüştür.
Plânlama sonucu 17.417 m2 inşaat alanı oluşacaktır. Bu alan dört bloktan oluşan bir mimari tasarımla projelendirilecektir. Oluşacak 4 bloktan A, B ve C bloklar toplam olarak yaklaşık 12.400 m2 inşaat alanına sahip olup ticaret alanı olarak değerlendirilecektir. D blok ise yaklaşık 5000 m2 alana sahip olacak ve Otel olarak değerlendirilecektir.”

DEĞERLENDİRME VE ÖNERİLER
*Barbaros Mahallesi AKFA fabrikası arazisiyle ilgili “1/5000 Nazım İmar Plânı ve 1/1000 Uygulama İmar Plânı Değişikliği”nin Belediye Meclisi’nce kabul edilmesi sürecine kentlilerin katılımı sağlanamamıştır. Kaldı ki “Mekânsal Plânlar Yapım Yönetmeliği”nin 7. Maddesi “katılımın” önemine vurgu yapmaktadır: “Plânların hazırlanmasında plân türüne göre katılım sağlanmak üzere anket, kamuoyu yoklaması ve araştırması, toplantı, çalıştay, internet ortamında duyuru ve bilgilendirme gibi yöntemler kullanılarak kurum ve kuruluşlar ile ilgili tarafların görüşlerinin alınması esastır.”
*Değişiklik teklifinde “kamu yararı”yla ilgili dosyada teknik ve nesnel gerekçelerle desteklenmiş herhangi bir bilgiye de rastlanılmamıştır. Yine, “Mekansal Plânlar Yapım Yönetmeliği”nde bu konuya da dikkat çekilmiş ve şu söylenmiştir: “İmar plânı değişikliği; plân ana kararlarını, sürekliliğini, bütünlüğünü, sosyal ve teknik altyapı dengesini bozmayacak nitelikte, kamu yararı amaçlı, teknik ve nesnel gerekçelere dayanılarak yapılır.”
*Plân değişikliğinin kabulünde dikkate alınmayan bir husus da; emsal artışıyla ortaya çıkacak yoğunluk ve kent ulaşım sistemine eklenecek yeni sorunlardır . “Yeraltına fazlasıyla otopark yapılacaktır” denilen değişiklik teklifinde otopark yapılarak sorunun çözülemeyeceği, aksine trafikteki yük ve yoğunluğun bölgede daha da artmasına sebep olacağı değerlendirilmemiştir.
*0,30 dan 1’e Emsal artışıyla nüfus yoğunluğunun da artacağı göz önünde bulundurularak, bu bölgede artacak nüfus için gerekli sosyal ve teknik altyapı ihtiyaçlarının standartlara uygun olarak hazırlanması gerekirken dosyada bu konudaki belirlemeler de yetersizdir.
*Belediye Meclis üyeleri geçici olarak kendilerine verilen halk vekaletini partilerinin “talimatlarına” göre değil, karar süreçlerinde kentin asilleri olan halka danışarak onlarla müzakere ederek kullanmamıştır. Kentin bütününü yakından ilgilendiren bu öneri, kentlilerle danışma ve paylaşma sürecinden geçirilmeyerek, çok yönlü etkileriyle birlikte düşünülmeden ve tartışılmadan aynı partiden 4 komisyon üyesinin verdiği karar doğrultusunda, Belediye meclisi tarafından alel acele ve bütün itirazlara rağmen çoğunlukla verilmiş bir “siyasi” karar olmuştur.

Öneriler:
Çalışma Grubumuzun, kent yaşamını kıyılarıyla birlikte yakından ilgilendiren bu plân değişikliği kararında dikkate alınması gereken değerlendirme ölçü ve ilkeleri niteliğindeki önerileri şunlardır:
1. Kıyılar, herkesin eşit ve serbest olarak yararlanmasına açık olmalı, yararlanmada “kamu yararı” önceliği gözetilmelidir.
2. Kıyılar, kamu yararı gözetilerek gelecek nesillerin yararlanma hakkının devam ettirilebilmesi amacıyla, toplumsal düzeyde her kesimin ortaklaşa kullanımını kolaylaştıracak hizmetler sunularak, korunmalıdır.
3. “Bu değişiklik kararı kıyıların kullanılmasına engel değildir” demek pratik gerçekleri bilmemek demektir. (Kolin Otel’inin kıyılarının ne kadar halka açık olduğu ve halk tarafından kullanıldığı örneği uygulamada bunun “nasıl” gerçekleştiğini göstermektedir.)
4. Plânın bir kere daha, “kötü ve geçmiş emsalleri” örnek gösterilerek delinmesi yerine, plânda yapılan önceki değişikliklerin de Belediye Meclisince yeniden gözden geçirilerek; karar süreçlerinde kentin asilleri olan halka danışılarak; onlarla müzakere edilerek geri dönüş yollarını, çarelerini tartışması ve bu konuda da karar üretmesi beklenmektedir.

Son olarak:
“Geleceğin kentlerinin yaşanabilir, uyumlu, güzel ve sağlıklı olabilmesi için gerekli kararların bugünden verilmesi gerektiğini bilerek; kentli haklarını koruyarak en iyi yaşam koşullarını sağlayan; halka daha iyi yaşam biçimi sunan, birçok sektör ve aktiviteyi birarada uyum içinde barındıran bir Çanakkale” beklentisiyle hazırlanan 30 Mart Yerel Seçimler öncesinde adaylara sunulan; Belediye Başkanı Ülgür Gökhan’ın “beyannameye uyacağım” sözü verdiği Çanakkale Kenti Seçmen Beyannamesi’nin konuyla ilgili başlıklarını da Belediye Meclisi üyelerinin dikkatine sunuyoruz:

* Eski sanayi alanlarındaki kimi köhnemiş, terkedilmiş binaların, yeni işlevlerle yeniden kente kazandırılması,
* Bütünleşik kıyı kullanımı çalışması yapılarak kent-kıyı etkileşiminin dengeli ve toplum yararına en etkin bir biçimde kullanılmasının sağlanması,
* Kentin gelişme alanlarının bilimsel verilerini dikkate alarak ve katılımcı bir anlayışla belirlenerek, kentsel kaynaklı sorunlarının oluşmadan önlenmesi,
* Uygulanacak tüm kararlardan halkın haberdar olmasını, karar oluşturulmadan önce Kent Konseyi yoluyla halkla birlikte, demokratik katılımcı bir anlayış ve tarafsız bir şekilde kararların alınması,
* Kent ve çevresini etkileyecek tüm projelerin; seçilmiş temsilciler, hak ve ihtiyaç sahipleriyle halk tarafından inceleme ve denetlemeye açılması,
* Kent yönetiminin ve plânlamasının, kentin özellikleri ve potansiyeli ile gelişme kapasitelerini ve kaynaklarını kapsayacak bir şekilde farklı uzmanlıklardan, üniversiteden ve kuruluşlardan alınan bilgiye dayalı analizlerle yapılması.

AKFA alanında İmar Komisyonu ve Belediye Meclisi bütün bu süreçleri atlamış, kent bütününün ve halkının gereksinimlerini kenara koymuş, bölgede yoğunluk artışı ve kentteki ticari hayatta oluşabilecek değişiklikleri hiç dikkate almamıştır. İmar Komisyonu ve Belediye Meclisinin aldığı karar ile yapılan imar değişikliği sonucunda, inşaat alanındaki artış 11.600 m2 dir. Ancak, kararda yer alan “yapılması plânlanan yapıların otopark ihtiyacı yeraltı otoparkı inşa edilerek fazlasıyla karşılanacaktır” ifadesi, inşaat alanındaki artışın bununla da kalmayabileceği endişesini yaratmaktadır. Sonuçta, Çanakkale’de kentin doğası ile buluşma çizgisini oluşturan kıyılarda, kent halkının denizle bütünleşmesine engel olacak bir yapılaşmaya, kent halkına danışılmadan ve kent halkının zararına olarak karar verilmiştir.

Yorumlar...

    Henüz yorum yok...

Sizin Yorumunuz...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir