“Çanakkale’de Yeşil Alanlar Dengeli Dağılmalı”

12 Mayıs 2014

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı ve Peyzaj Mimarlığı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdullah Kelkit, Fatmanur Güder’in sorularını yanıtladı. Çanakkale’nin çevre düzenlemeleri, eksiklikleri ve sorunlarından bahsedilen söyleşide Kelkit, daha iyi bir kent için neler yapılabileceğine dair önemli önerilerde bulundu.

Çanakkale’deki çevre düzenlemelerini nasıl buluyorsunuz?
Çanakkale’nin kentleşmeden ötürü birtakım sorunları var. Çanakkale kenti ilk olarak Çimenlik Kalesi’nin civarında başlamış daha sonra 1940’lı yıllarda yapılan imar planları ile yavaş yavaş büyüyerek şu anda yaşadığımız alana genişlemiş. Öncelik hep konut olmuş, sanayi önceliği, yerleşim önceliği, ulaşım önceliği olmuş. Bu öncelikler iyi planlanmadığı için Çanakkale’de kitlesel yeşil alanları maalesef göremiyoruz. Bunun tek örneği; Halk Bahçesi’dir. Bu bahçe planlama evresinden önce şu anki halinin 3-4 katı kadar büyüklüğe sahipken bazı hava kuruluşları, konutlar ve benzeri ihtiyaçlar dolayısıyla küçüle küçüle şu anki lokal yerine gelmiş.

“Yeşil alanların dengeli dağılması gerekiyor”

Çanakkale, nüfusu arttıkça genişliyor. Bir taraf Karacaören’e doğru, diğer bir tarafta Güzelyalı-Dardanos istikametine doğru yayılıyor. Bu kitlesel yeşil alanların, parkların, bahçelerin Çanakkale kentine eşit ve dengeli dağılması gerekiyor. Halk bahçesi yetmiyor. Son zamanlarda manzara üstünlüğü olan Özgürlük Parkı aktif hale geldi. Orada güzel çalışmalar var ama eksik çalışmalar da var. Onlar zamanla giderilir. Fakat Beldemiz ? TOKİ tarafına geçtiğinizde bu eksikliği hala hissediyorsunuz.

“Barışkent tarafındaki yüksek katlı binalar rüzgarı önlüyor”

Yeşil alan eksikliği haricinde Çanakkale’deki diğer sorunlarımız neler?
Bilindiği gibi Çanakkale’de çok önemli bir rüzgar faktörü var. Bunun bazen olumlu bazen de olumsuz yönleri olabiliyor. Kışın hava kirliliğini dağıtması ve yazın havayı serinletmesi anlamında olumlu ama yağmurlu havalarda estiği zaman insan yaşamı açısından zor olabiliyor. Yapısal duruma baktığımızda özellikle çanağın hemen tepesinde, Barışkent tarafındaki çok katlı binaların rüzgarın önüne bir set oluşturacakmış gibi konumlandırıldığını görüyoruz. Biliyorsunuz Çanakkale, doğalgazın gelmesinden önce havası en kirli illlerin neredeyse başında geliyordu. Binalar bu anlamda olumsuz etki yapıyor. Kordonda da yüksek katlı binalar var. Hemen bir arka sokağına geçiyorsunuz, arzu ettiğiniz bir katlı, iki katlı bahçeleri olan bir yapılaşma sistemi var. Yapılaşma adeta deniz kenarını ve kordonu himayesi altına almış. Denizden gelen esintiyi yüksek katlı binalarla kapatmışız.

“Havaalanı şehrin içinde olduğu için yapılaşmaya engel oluyor”

Bir diğer sorunumuz havaalanı… Havaalanı, şehrin içerisinde hem yapılaşmaya, yerleşimlerin gelişmesine hem de kitlesel yeşil alanların oluşmasına engel oluşturan bir yapıya sahip. Havalalanının olduğu yer bu bahsettiğim gereksinimleri karşılayabilecek bir alan. Ama şimdi yeniden yapıldı,aktif hale geldi. Türkiye’de havaalanı kentin içerisinde, otogarı ise kentin dışında olan bazı kentler var. Çanakkale’de aynen böyle.  Fiziki altyapıyı doğru yapılmalı. İnsanların beklentilerine ve turistlerin ihtiyaçlarına yönelik parklar, bahçeler, dinlenme alanları, su alanları vs yapılmalı.

“Sarıçay’ı kullanamıyoruz”

Su alanı olarak Sarıçay var.
Evet. Sarıçay, Çanakkale’nin en önemli odak noktalarından bir tanesidir. Elimizde kentin tam ortasından geçen akarsu niteliğinde olan bir çay var. Malesef kullanamıyoruz. Son zamanlarda yapılan düzenlemeler var ama insanları getirtip orada oturtamıyoruz.O suyun özelliğinden faydalanamıyoruz. Mesela kayıklarla gezdiremiyoruz. Bunlar tabi uzun vadeli çalışmalar. Ancak tüm bunları yaptığımızda o zaman daha yaşanabilir, daha sağlıklı bir kentten bahsedebiliriz.

“Kordondaki yapılaşma boşaltılmalı”

Peki, tüm bu sorunların çözümü için neler yapılmalı?
Konut anlamında bahsettiğimiz yerlerin düzelmesi biraz zor tabii. Ancak diğer sorunların çözümü için çalışmalar yavaş yavaş başladı. Bu düzelme İskele meydanı projesi ile başladı. Belediye bir proje yapacaktı ancak tüm siyasiler ortak karar vererek projeyi iptal ettiler. Şimdi hemen yanı başındaki Anafartalar Oteli bu bağlamda kaldırılacak. Çanakkale’ye büyük bir iskele meydanı kazandırma fikri var. Benim fikrime göre aynı durumun Valiliğe kadar olan bölge için devam etmesi gerekiyor.
Kordonun diğer tarafında ise üniversite binasından başlayarak Çimenlik Kalesi’ne kadar giden o yapılaşmanın da boşalması gerekiyor ki Çanakkale bir nefes alsın. Orada son derece estetik ve gerçekten güzel görünüme sahip tarihi binalar var. Onların açığa çıkarılması lazım. Tabii bu yapılırken yeşil alanlarla desteklenmesi lazım.
Sarıçay olayı ise çok basit. Denize döküldüğü yerden Truva Köprüsü’ne kadar olan kısımda sağlı ve sollu alanlar yapılabilir. Bunların yapımı son derece basit. Ülkemizde bunun örneklerini çok görüyoruz. Devlet bütçesi anlamında desteklenmeye değer bulunulabilirse bunlar çok rahat yapılacak hizmetler..

ÇOMÜ Peyzaj Mimarlığı bölümü olarak yerel yönetim ile ortak çalışmalarınız var mı?
Ben 17 yıldır buradayım. Geldiğimiz ilk günden itibaren hep elimizde dosyayla başkanları ziyaret etmişizdir. Üniversite’nin gücünü Çanakkale’de yansıtalım istiyoruz. Birkaç başkan ile tanıştık. Başlangıçta çok başarılı olmadık. Son dönemlerde birkaç projede yer aldık. Şu an hala devam eden bir projede jüri üyeliği yapıyorum. Sarıçay’ın hemen bulunduğu noktada çok yıpranmış, eski binaların olduğu ve içerisinde iki bine yakın nüfusun oturduğu sosyal konutlar bölgesi var. Buranın yeniden ulusal, mimari ve kentsel tasarım projesi açılarak yeniden yapılması düşüncesi var. Bununla ilgili yapılacak yarışma için peyzaj mimarisini temsilen Rektörlüğümüz aracılığıyla bizi çağırdılar. Biz de projede yer aldık. Güzel bir şey olacağını düşünüyorum.
Bunun yanında Park Bahçeleri Müdürlüğü ile beraber Esenler Bölgesi’nde Hobi Bahçesi projemiz vardı. Çok güzel bir projeydi. Gereken her şeyi yaptık. Finans aşamasına gelindiğinde Avrupa Birliği’nden destek almada bir sorun yaşanmış sanıyorum. Öğrendiğim kadarıyla o proje tekrar aktif hale gelecekmiş. Dolayısıyla projenin uygulama aşamasında da yer alacağımızı düşünüyoruz.

“Planlama geleceği düşünerek yapılmalıdır”

Çanakkale’de sanayi ? çevre ilişkisini incelediğiniz bir çalışmanız var. Bu çalışmada hangi bulgularla karşılaştınız?
Biz planlama ve tasarım üzerine çalışıyoruz. Çanakkale’ye baktığımızda sanayi bölgesinin kentin içerisinde olduğunu görüyoruz. Planlama, geleceği düşünerek yapılmalıdır. Sanayimiz kent içerisinde kalmış, kentin genişlemesine engel olmuş durumda. Çağdaş kentlerde ise sanayiler kentin daha uzak noktalarına taşınıyor. Şimdi organize sanayi bölgesi yapıldı. Yeri konusunda tartışmalar çıktı. Eğer organize sanayi bölgesi bacasından dumanlar tüten, hava kirililiği üreten bir yapı olsaydı poyrazdan gelen rüzgar her şeyi alıp Çanakkale’nin üzerine atıcaktı. Sanayi ile yer seçimlerinde, muhakkak surette kentin iklim durumları, meterolojik durumları dikkate alınmalıdır. Biz bu çalışmada sanayiyi çevreyle bağlıyoruz. Yaşam kalitesinin arttırılmasına yönelik neler yapılması gerektiğini bu çalışmada ortaya koymaya çalıştık.

“Mutluluk Ormanı, çok özel mimariye sahip bir proje”

Bir diğer projeniz ise Mutluluk Ormanı projesi…
Evet. Bundan iki yıl öncesinde Orman Bakanımız Veysel Eroğlu’nun isteği üzerine bu çalışmaya başladık. Kapalı alanı, düğün salonu ve restoranı olan bir alan olması ve tepeden bakıldığında hilal ve yıldız şeklinde olması istendi. Bizi mimari alanda epey zorladı. Ekibimizle uzun süreli bir çalışma sonucunda önce projelendirmesini yaptık. Ulupınar Gözlemevi’nin bulunduğu noktaya çıkarken sağ tarafta kalan alanda hayata geçirilen projenin  uygulama aşamasında da danışmanlık sürecini geçirdik. Çok özel mimariye sahip bir proje oldu. Şu an bitmiş vaziyette İl Özel İdaresi’ne devredildi. Onlar ihaleye çıkıp profesyonel anlamda işletmeciye verecekler.

Geçtiğimiz günlerde Valilik ile ortak bir çalışma yürüttüğünüze dair bir haber okuduk.
Evet. Valilik bahçesi, hem görsel anlamda hem de kullanışlılık anlamında iyi bir durumda değildi. Valimiz Ahmet Çınar’ın önerisi ile çalışmalara başladık.  Dış mekana yönelik yenileme ve yapısal anlamda yapılabilecekleri projelendirdik. Burada daha sade ama görsel değeri yüksek olan bir mekan ortaya çıkartmayı hedefledik. Projeyi 18 Mart törenlerinden daha erken bir tarihte bitirdik. Çok hoş bir çalışma oldu. Şu ana kadar aldığımız tepkiler son derece güzel.
Bu proje kurumlararası işbirliğinin en önemlisidir. İşin sahibi; Valilik, proje ve danışmanlık hizmeti ÇOMÜ’den ve lojistik destek de Çanakkale Belediyesi’nden sağlandı. Proje, üç kurumun desteği ile gerçekleşti.

“Çanakkale’ye büyük hizmetler vereceğiz”

Gelecekte ÇOMÜ Peyzaj Mimarlığı Bölümü’nden yeni projeler duyacak mıyız?
Biz 2012 yılında Mimarlık ve Tasarım Fakültesi’ni kurduk. Peyzaj Mimarlığı bölümünü Ziraat Fakültesi’nden oraya taşıdık. Bünyesinde Mimarlık ve Şehir Planlama Bölümü de var. Daha sonra İç Mimarlık ve Endüstriyel Tasarım Bölümü olacak. Tüm bunları aktif hale getirdiğimizde gerçekten hem Üniversitemize hem de Çanakkalemize büyük hizmetler vereceğimize inanıyoruz. Bu ekibe sahibiz. İnşallah başarılı projelere imza atacağız.

[comu.edu.tr]

Yorumlar...

    Henüz yorum yok...

Sizin Yorumunuz...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir