Çanakkale’nin İlk Tiyatro Salonu ÇOMÜ’de

10 Kasım 2014

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Basın Halkla İlişkiler Koordinatörü Öğr. Gör. Öznur Doğangün, Güzel Sanatlar Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Adnan Çevik ile Çanakkale’nin ilk tiyatro salonunun ortaya çıkış hikayesini konuştu:

Türkiye çok amaçlı salonlarda yıllarca hem konferans yaptı, hem sinema gösterdi, hem tiyatro oynadı, hem seçim yaptı, hem de müzik dinledi. 21. yüzyılda ise vizyonu artık biraz değiştirmek lazım. Konferans, konferans salonunda yapılmalı, tiyatro, tiyatro sahnesinde sahnelenmeli. Kaliteli vizyonu sağlamak için ise biraz cesaret, biraz delilik, biraz pratik zeka ve adımların üzerine yeni adımlar koyabilmek şart. Çanakkale sonunda bir tiyatro salonuna kavuştu. ÇOMÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Adnan Çevik ile bu güzel şehrin ilk tiyatro salonunun ortaya çıkış hikayesini konuştuk.

ÇOMÜ’nün ve Çanakkale’nin ilk tiyatro sahnesine kavuşma hikayesi nedir?
Salonun yapımında sona gelindiğinde ‘bu da bir rüyaysa beni uyandırmayın’ demiştim.
Başlangıcı 2011 yılının Nisan ayı idi. Rektörümüz Sedat Laçiner’i konu üzerinde ikna etmek için elimizde kolumuzda sunumlar ile yanına gittik. Hoca bizi hiç yormadan ‘Evet, orası tiyatro salonu olmalıdır’ dedi ve uzun bir proje aşamasının ardından fiyat ve performans bazında en mükemmeli gerçekleştirerek 6’sı engelli izleyicilerimiz için olmak üzere 321 kişilik ilk tiyatro salonu ile Çanakkale’yi buluşturduk.

Salonun özellikleri nelerdir?
Salonun yan sahneleriyle birlikte oyun alanı 360 metrekare, oyuncunun oynayabileceği 270 metrekare alanı var. Özelliklerden bir tanesi ise içeride ışık yansıtacak hiç bir şeyin olmamasıdır. Işığı düşünerek salonun içine üniversite logosunu bile koymadık. Bu anlamda projelendirme açısından tiyatro salonumuz Bursa, İstanbul ve İzmir’in batısında kalan en yetkin salondur diyebiliriz.

Şimdiye kadar kaç temsil izledik bu sahnede?
On dokuz temsil yapıldı, Devlet Tiyatroları ise şimdiye kadar üç temsil yaptı.

Devlet tiyatroları yetkilileri sahne ile ilgili nasıl bir görüş belirttiler?
Bir Alman oyunu olan Kalpak’ı sergilemek üzere gelen Devlet Tiyatrosu ekibi sahneye bitişik olan dekor kapısını görünce sevinç çığlıkları attılar. Dekorlarını kamyonu sahneye çok rahatça yaklaştırarak yerleştirebildiler ki bu onlar için çok önemli bir gereklilik.

Halk biliyor mu üniversite kampüsünde böyle bir sahne olduğunu?
İlk suare inanılmazdı. Ben o kalabalığı ÖSYM ve açık öğretim sınavlarının olduğu tarihlerde görüyordum. Çanakkale halkı tarafından salon tamamen doldurulmuştu. Biletlerin hepsi satılmıştı. Bu da şunu gösteriyor, Çanakkale halkı Terzioğlu Kampüsünde Güzel Sanatlar Fakültesi içerisinde böyle bir salon ve oyun olduğunu biliyor. Öte yandan şehirle salonun mesafesi beş buçuk kilometre İstanbul ve Ankara’yla kıyaslandığında bu yürüme mesafesi kadar bir durum.

Peki, bu tiyatro salonunun üniversite kampüsünde olması halkın salona ulaşmasını güçleştiriyor mu?
Bu konuda güvenlik amirliği bize çok yardımcı oluyor, tiyatro günü davetiye veya biletlerini gösterdiklerinde salonumuza ulaşmakta hiçbir sıkıntı yaşanmıyor.

Hazırladığınız oyunlarda mali sorunlarla karşılaşıyor musunuz?
Bir oyun için çoğu zaman hazırlanan bütçe yeterli olmaz. Öncelikle sergileyeceğimiz oyunun bütçesini belirleyip, oyunun gereği olan olmazsa olmaz dediğimiz nesneleri belirliyoruz. Bu nesneleri bulduktan sonra fakültemizin bütçesinden ve rektörlükten ihtiyaçlarımızı sağlıyoruz. Bazı durumlarda ise Devlet Tiyatrolarına yazıyoruz, onlar da hiçbir zaman bizi reddetmiyorlar ve gerekli yardımı sağlıyorlar. Dekor, kostüm, aksesuar konusunda bizim en önemli destekçilerimiz onlar. Tabi TÜBİTAK projelerini ve bize sağladığı faydaları da unutmamak gerek.

Sahneler hazırlanırken Devlet Tiyatroları veya başka yerden danışmanlık hizmeti alıyor musunuz?
Her an alabiliyoruz. Mesela bizim şuan Devlet Tiyatrolarının standardına uygun ışık sistemimiz var. Ben onun nasıl kullanıldığını bilsem de temsil sırasında Devlet Tiyatrolarının ışık sorumlularından direk yardım alabiliyoruz.

Her üniversite bu kadar şanslı mı yoksa bize özel bir durum mu bu?
Çanakkale’nin sıcaklığından kaynaklı bir durum bu. Şehirden ve öğrencilerden çok memnunlar.

Devlet Tiyatrolarından üniversitemize gelip ders veren kişiler var mı?
Devlet Tiyatrolarından emekli olan Cem Kurtoğlu var. Bu sene derslere girmeye başladı, onunla birlikte daha da güçlendik. Mine Tüfekçioğlu yakın bir zamanda bizlerle olacak. Devlet Tiyatrolarından sahne makyajının nasıl yapılacağına dair ufak atölye çalışmaları yapmak istiyoruz. Geçmiş yıllarda yaptığımız bu etkinliği tekrar gerçekleştirmek istiyoruz.

Salon tamam, peki oyuncular ve oyunlar ne durumda?
Şuan altı haftada oyun çıkartmayı yakaladık.

İyi bir şey mi bu?
Bu süre profesyonel toplulukların oyun çıkarma süresidir. Bu süreyi Bernarda Alba’nın Evi adlı oyunda yakaladık. Oyunun prömiyerini yakın zamanlarda gerçekleştireceğiz

Yılda tek oyun mu olacak?
İkinci dönemde Yanlışlıklar Komedyasını da sergileyeceğiz.

Sanatseverler biletlere nasıl ulaşabilirler?
Süleyman Demirel Konferans Salonu ve ÖSEM’deki stantlarımızdan biletlerimize ulaşabilirler.

Hocam, mezun öğrencilerimiz istihdam edilebiliyorlar mı?
Şöyle söyleyeyim, halen öğrencimiz olan ve dizilerde oynayan çocuklarımız var. 26 Haziran’da mezun ettiğimiz beş öğrencimizden üçü Devlet Tiyatrosunda, biri özel tiyatroda ve farklı kurumlarda çalışan öğrencilerimiz de var. Şuan bir profesörden daha fazla para kazanıyorlar. Ben bunu şikayet etmek amacıyla söylemiyorum. Hatta bundan dolayı mutlu da oluyorum çünkü benden daha fazla para kazanan birilerini yetiştiriyor olmak gurur verici. Alanda istihdam oranımız yüzde doksan beş oranındadır, oldukça yüksek yani.

Zor bir alan olduğu için az sayıda mezun veriyoruz, şu anki öğrenci sayımız nedir?
Şuan okuyan elli altı öğrencimiz var. Son sınıfta ise on bir öğrencimiz bulunmakta. Hepsi umarım mezun olurlar çünkü son sınıfın telafisi yok. Gelecekte şöyle bir şey yapacağız, mezun öğrencilerimiz artık arkaya gelip en figürasyon rol diye tabir ettiğimiz, düşük rol hangisiyse o rolde oynayacaklar. Mesela Brad Pitt’in Carnegie Mellon’a gidip geride bir rolü oynadığını biliyoruz. Çünkü rolün büyüğü küçüğü olmaz burada önemli olan örnek olup öncülük edebilmektir.

Festivallere katılıyor musunuz?
Katılıyoruz. Dilek Sabancı Devlet Konservatuarının her yıl yaptığı tiyatro festivali vardır. Dilek Sabancı, bir yıl davet ettiğini diğer bir yıl davet etmemeyi tercih eder. Ancak bizi iki yıl üst üste davet etti. Bundan son derece mutlu olduk.

Ödüller de zaman zaman geliyor, değil mi?
Açıkçası tiyatro alanında öğrencinin ödülünün olmasını veya herhangi bir ödül olsun istemem. Gerçek olan ödül orada o oyunu sahneleyip, atmosferi paylaşmaktır. Ama bir örnek vermek gerekirse hemen aklıma gelen Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesinin düzenlemiş olduğu yarışmada Cahit Atay’ın Pusuda adlı oyunuyla Cengizhan Sürücü’nün en iyi erkek oyuncu ödülünü alması olabilir.

Çanakkale için festival düşünüyor musunuz?
Artık salonumuz da olduğu için biz de bir festival hazırlığı içerisine girelim dedik. Böyle bir tesisimiz varsa bize de görev olarak etkinlik yapma sorumluluğu düşer.
Tabi ki bu noktada Çanakkale’nin de bize destek olacağını ve üniversitesini yalnız bırakmayacağını düşünüyorum.

Son soru, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesinin Güzel Sanatlar Fakültesinin özellikle Tiyatro ve Sahne Sanatları açısından Türkiye genelindeki durumu nedir?
Üniversite ismi vermek istemiyorum ama bizim sıramız bunların içinde üçüncü sıradadır. Diğer ikisini de bu gelişim ivmesinde gidersek geçebileceğimizi düşünüyorum. Tiyatroda akademisyen yetiştirmekte gerçekten güçlük çekiyoruz. Bu noktada öğrencilerin adanmış olması gerekiyor. Bu ivmeyle gidersek Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi beş yılda çok daha farklı bir yerde olacaktır. Çünkü şehrimizin özelliği de bu şekilde ilerliyor.

[comu.edu.tr]

Yorumlar...

    Henüz yorum yok...

Sizin Yorumunuz...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir