ÇOMÜ’nün İlk Kök Hücresi

14 Ocak 2016

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Deneysel Araştırmalar Uygulama ve Araştırma Merkezi’ndeki (ÇOMÜDAM) Kök Hücre Laboratuvarı’nda yapılan çalışmaların neticesinde kök hücre izolasyonu ve çoğaltılması gerçekleştirildi.

ÇOMÜDAM’ın deney hayvanlarını yetiştirmek üzere kurulan bir merkez olduğunu belirten Rektör Yardımcısı ve ÇOMÜDAM Müdürü Prof. Dr. Metehan Uzun, ÇOMÜDAM’daki laboratuvarı ileriye dönük, popüler ve bilimsel çalışmalar yapma düşüncesiyle oluşturduklarını ifade ederek şöyle devam etti:

“Bu bağlamda önem verdiğimiz laboratuvarlardan biri de kök hücre laboratuvarıydı. Projeler oluşturarak bu laboratuvara önemli miktarda yatırım yaptık. Merkezimizin Müdür Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Yavuz Emre Arslan hocamızı da bu laboratuvarın sorumlusu olarak görevlendirdik. Kök hücre alanında deneyimli bir araştırmacı olan Yrd. Doç. Dr. Arslan, ÇOMÜ’de kök hücre izolasyonu ve karekterizasyonu çalışmalarını gerçekleştirdi. Kök hücre teknolojisi Türkiye’de bir çok saygın ve köklü Üniversite ile özel sektör destekli bazı araştırma merkezlerinde halen uygulanmaktadır. ÇOMÜ’de kök hücre alanına yatırım yaparak geleceği olan bu çalışmalara sessiz kalmadığını göstermiştir.

Kendisini tebrik ediyorum. Laboratuvarımıza yapmış olduğumuz bu yatırımın bilimsel olarak güzel bir netice ile sonuçlanmasının mutluluğunu yaşıyorum. Bu çalışmaların ardından ÇOMÜ’nün, bilim camiasında adından daha fazla söz edilen bir üniversite durumuna geleceğinden kuşkumuz yok. Bu gelişme dileriz hastalıkların tedavisine açılan bir kapı olur. İnsanların kök hücre tedavileri Çanakkale’de ve ÇOMÜ Tıp Fakültesi Hastanesi’nde yapılabilir hale gelir. Bu bir aşama ve uzun bir süreç. Fakat başlangıç aşaması önemliydi, biz bunu başlatmış olduk. Hem ÇOMÜ’ye hem Çanakkale’ye hayırlı olsun.”

ÇOMÜDAM Müdür Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Yavuz Emre Arslan, konuyla ilgili şu açıklamaları yaptı:

“BAP destekli bir projeyle birkaç laboratuvar kuruldu, bunlardan biri de kök hücre laboratuvarı oldu. Cihaz altyapısını tamamladıktan sonra Tıp Fakültesi Hastanesinde yatan bir hastadan ilgili hasta onam formlarının imzalatılması karşılığında yağ dokusu temin edildi. Yağ dokusu laboratuvara getirildi ve kök hücreler izole edildi. Bu kök hücreler laboratuvar ortamında belli pasajlara kadar çoğaldıktan sonra insan kök hücreleri kemik hücresine, kıkırdak hücresine ve yağ hücresine farklılaştırılarak çeşitli işlemlerden geçmek üzere İstanbul’a gönderildi. Bu çalışmalarla birlikte elimizde şuan bir insan kök hücre hattı var. Biliyoruz ki günümüzde kişiye özgü tedavi yaklaşımları popüler olmaya başladı. Bu alanda en önemli tedaviler rejeneratif tıp başlığı altında yapılmakta. Bunun da amacı yakın gelecekte organ nakillerini sona erdirmek. Laboratuvar ortamlarında biyo-yapay organlarının geliştirilmesi ile birlikte ileriki zamanlarda belki de karaciğer, böbrek gibi organların inşası geliştirilebilecek. Üç boyutlu yazıcılarla bunların alt yapısı oluşturulmaya başlandı. Çalışmaların hücre ile ilgili kısmında ise; insanın kendi kök hücresi laboratuvar ortamında farklılaştırılarak bu malzemeler üzerinde etkileştirilecek. Sonuçta biyo-yapay organ insana nakledildiği zaman bir tepkinin oluşmasının önüne geçilecek. Günümüzde organ nakillerini sona erdirmek için bu şekilde çalışmalar yapılmaktadır. Biz de ÇOMÜ olarak özellikle kök hücre davranışlarının incelenmesi, biyo-yapay organların en azından temel taşlarını oluşturabilecek malzemelerin geliştirilmesi ile ilgili çalışmalara devam etmekteyiz.”

Yorumlar...

    Henüz yorum yok...

Sizin Yorumunuz...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir