Hekimler Açlık Grevindeki Köylünün Durumu İçin Uyarıyor

04 Kasım 2013

Çanakkale’nin Bayramiç İlçesi Kurşunlu Köyü’nde açılacak feldspat madeni ve yol çalışması için ormanlık alandaki ağaç kesimlerine tepki göstermek amacıyla köy halkının başlattığı eyleme destek olmak ve bölgede yaşanılan sorunları yerinde incelemek için Kurşunlu Köyü’ne giden Çanakkale Çevre Platformu ve Çanakkale Tabip Odası üyeleri bugün bir basın toplantısı düzenleyerek bölgedeki çalışmalar hakkında ve 28 Ekim Pazartesi günü çadır kurarak açlık grevine başlayan köy sakinlerinden Bülent Özüren’in sağlık durumuyla ilgili bilgilendirmede bulundu.

“Valimiz bu konuya el atmalıdır”
Basın toplantısında konuşan Çanakkale Çevre Platformu Dönem Sözcüsü Hicri Nalbant, köyün hemen yakınında bir bölgeye maden arama ruhsatı verilerek gerekli özenin gösterilmediğini iddia ederek Çanakkale Valisi Ahmet Çınar’ın konuya el atması gerektiğini söyledi. Konuşmasında ruhsatın iptal edilmesi gerektiğini belirten Nalbant, “Sayın Valimiz bu konuya el atmalıdır. Sanıyorum atacak. Ama bu ruhsat derhal durdurulmalıdır hatta iptal edilmelidir. Yeni bir ekip kurularak bu konuda görüşler oluşturulmalı, bu hatadan bir an önce dönülmelidir. Sayın Valimizden böyle bir hareket bekliyoruz. En azından yargıya intikal etmiş bir konudur. Yargı sonuçlanıncaya kadar hatta onu beklemeden ruhsatın acilen iptal edilmesini bekliyoruz.” dedi.

“Hekimlik mesleğinin temel amacı insan sağlığını ve hayatını korumaktır”

Çanakkale Tabip Odası Başkanı Naci Hasanefendi ise bölgedeki çalışmalara tepki göstermek amacıyla 28 Ekim Pazartesi günü çadır kurarak açlık grevine başlayan, köy sakinlerinden Bülent Özüren’in sağlık durumuyla ilgili tespit yapmak amacıyla köye gittiklerini söyledi. Özüren’in sağlık durumu tespitinin ve gerekli uyarıların yapıldığını, kayıt altına alındığını ve tıbbi yardımda bulunulduğunu belirten Hasanefendi, şöyle konuştu:

“Son yıllarda Kaz Dağlarında yürütülen madencilik faaliyetleri ile ilgili olarak Çanakkale kamuoyunun, tedirginliği, endişeleri devam ederken, bu kez halkın bu talana karşı verdiği mücadeleye ‘açlık grevi’ gibi doğrudan insan sağlığını ilgilendiren bir boyut eklediğini üzülerek öğrenmiş bulunuyoruz.
Bayramiç İlçemizin ‘Kurşunlu Köyünde’ köy sınırına çok yakın bir mesafede, köy halkına haber verme gereği bile duyulmadan iş makineleri orman katliamına başlamış ve köy halkından ‘Bülent Özüren’ vatandaş tepki olarak açlık grevine başlamıştır.
Açlık grevi gibi insan yaşamına yönelik bir eylem hekim örgütünü birinci dereceden ilgilendirir.
Bu sebeple 2 Kasım Cumartesi günü Tabip Odası Başkanı nezaretinde uzman hekimlerden oluşan bir ekip, olayı yerinde gözlemek, açlık grevi yapan vatandaşımızın sağlık durumu ile ilgili tesbit yapmak amacıyla Kurşunlu Köyü’ne gitmişlerdir.
Açlık grevini ‘Bireyin bilerek ve isteyerek gıda alımını durdurması olarak tanımlamaktayız’.
Bu aşamada hekimin sorumluluğu açlık grevindeki kişinin doğru karar verebilecek fiziksel, özellikle ruhsal bir hastalığa sahip olup olunmadığını tespitini yapmak, açlık grevinin sürdürülmesini sonucunda şahsın sağlığında meydana gelebilecek gelişmeler hakkında uyarılarda bulunmak, grevcinin kabul etmesi halinde tıbbi yardımda bulunmaktır.
Grevci Bülent Özüren’in 2 Kasım 2013 gününe ait sağlık durumu tespiti yapılmış, kayıt altına alınmış, gerekli uyarılar yapılmış ve tıbbı yardımda bulunulmuştur.
Hekimlik mesleğinin temel amacı insan sağlığını ve hayatını korumaktır.
İnsanın onuru ve yaşamı hekimlik mesleğinin her zaman önceliğidir.
Hekimlerin, insan sağlığına zarar vereceği acık olan açlık grevi gibi bir eylemi onaylaması düşünülemez.
Bununla birlikte, hekimler, en basit insan hakkından başlayarak, ‘Kurşunlu Köyü’ örneğinde olduğu gibi, yıllarca yaşadığı köyünde evine 50-60 m- mesafede bir gece ansızın iş makinalarının büyük bir gürültüyle ormanı katletmeye başlamasına ve bütün olan bitenin devlete duyurma çabalarının sonuçsuz kalması sonucu, ilgili kişinin ölümü göz alan eyleme kalkışmasını derinden anlamaktadır.
2 Kasımdan itibaren Bülent Özüren’nin sağlık durumu ile ilgili günlük tespitler yapılarak süreç takip edilecektir.
Bu eylemin uzaması ve kişinin sağlığında kalıcı hasarlar meydana gelme riski ortaya çıkması halinde hekimlik mesleğinin temel ilkeleri çerçevesinde hekimler üzerine düşeni yerine getirecektir.
Yetkililerin duruma acilen el koymasında büyük yarar görüyoruz.”

“Kaygılıyım”
Bülent Özüren’in muayenesini gerçekleştiren Nöroloji uzmanı Dr. Güleda Erensoy ise Özüren’in sağlık durumu ile ilgili bilgiler vererek tek başına yürümekte zorlandığını, Hipertansiyon ve kalp hastalığı olan birisi için yaşanabilecek bir olumsuzlukta her an müdahale gerekebileceğini söyleyerek kaygılarını dile getirdi.

28 Ekim Pazartesi günü çalışmalara tepki göstermek amacıyla çadır kurarak açlık grevine başlayan Bülent Özüren, 7 Kasım Perşembe gününe kadar maden çalışmaları ve ağaç kesimlerinde bir çözüme ulaşılamadığı takdirde kendini yakacağını söylemişti.

Yorumlar...

    Henüz yorum yok...

Sizin Yorumunuz...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir