Çanakkale İçinde

Kadınlar Çanakkale’de Taciz Davasının Peşini Bırakmıyor!

Çanakkale Bağımsız Kadın Kolektifi’nden (ÇABA) kadınlar, yaptıkları açıklamada Çanakkale’de bir kamu kurumunda görev yaparken kurum amiri tarafından bezdiriye (mobbing), cinsel tacize maruz kalan, aynı zamanda kurumda çalışan bir işçi tarafından fiziksel şiddete uğrayan kadın arkadaşlarının yanında olduklarını ve 27 Nisan’da görülecek taciz davasının peşini bırakmayarak, tacize karşı mücadelelerini sürdüreceklerini belirttiler:

ÇABA: ERKEK ADALET DEĞİL; GERÇEK ADALET İSTİYORUZ
“Çanakkale’de bir kamu kurumunda memur olarak çalışan kadın arkadaşımız göreve geldiği ilk günlerden itibaren müdürün küçümseyici ve aşağılayıcı tavırlarına, ajan olduğu suçlamalarına, hakaretlerine katlanmak zorunda kalarak 3 yıl boyunca mobbinge uğramış, yine amirin kışkırtmaları sonucunda kurumda çalışan bir erkek işçi tarafından fiziksel şiddete uğramıştır. Fiziksel şiddet öncesinde de aynı erkek işçinin aşağılamalarına maruz kalmış amirine bildirmesine rağmen şikâyetleri dikkate alınmamıştır. Bu da yetmezmiş gibi müdürün cinsel tacizine uğramasıyla birlikte olaylar tahammül sınırını aşmış ve kadın arkadaşımız olayı yargıya taşımıştır. Bu süre zarfında tehditler almış, üzerine araba sürülmüş, evi soyulmuş, takip edilmiş ve bütün bunlar polis tutanaklarıyla kaydedilmiştir.

Kadın arkadaşımız valilik oluru ile bakanlığa bildirilmeden usulsüz olarak geçici görevlendirme ile başka bir kuruma gönderilmiştir. Şikâyeti sonucunda inceleme başlatılmış müfettiş raporunu 11 ayda ancak hazırlayabilmiş ve “Görevlendirme sehven yapılmıştır” demekle yetinilmiştir. Basında ve kamuoyunda oluşan tepkiyle birlikte müdürün görev yeri değiştirilmiş, başka bir ile gönderilmesi kesinleşmişken nasıl olmuşsa müdüre tebliğ belgesi iki buçuk ay boyunca imzalatılamamıştır.

Kadın arkadaşımıza yönelik taciz ses kayıtlarından açık seçik anlaşıldığı ve amirin iddianameye konu eylemleri gerçekleştirirken temasın da bulunduğunun mahkeme tarafından kabul edilip amir hakkında dava açıldığı halde kurum amiri açığa alınmamış, başka bir ilde müdür olarak görevini sürdürmeye devam etmiştir.

Kadın arkadaşımıza tacize sessiz kalmadığı ve mücadele ettiği için bir ceza da Edirne’ye sürgün edilerek verilmeye çalışılmıştır. Konu ile ilgili olarak bağımsız bir milletvekili Kültür Bakanlığı ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlıklarına soru önergesi vermiştir. Gelen cevap kadına yönelik ayrımcılığı belgeler nitelikte olmuş; kadın arkadaşımızın davanın selameti açısından Edirne’ye gönderildiği iddia edilmiştir.

Kadın arkadaşımızın sürgün kararı ile ilgili olarak bakanlığa açtığı dava neticesinde Çanakkale İdare Mahkemesi adaletin gerçekleşmesinde ilk adımı atarak bakanlığın “davanın selameti Edirne’de görevlendirilmesi” ifadesinin somut olmadığı hükmüne varmış; uygulanması halinde telafisi güç zararlar doğurabileceği gerekçesiyle yürütmeyi durdurma kararı vermiştir.

Kadın-erkek birlikte çalıştığımız işyerlerinde, ataerkiden kaynaklı yok sayılma, sömürü ve tacizlerle karşı karşıya kalıyoruz. Bunlara ses çıkarıp mücadele ettiğimizde erkek egemen bir zihniyetin ürünü olan hukuk sistemi tacizcileri, tecavüzcüleri değil biz kadınları cezalandırıyor. Erkek adalet değil gerçek adalet istiyoruz.

Taciz ve tecavüz duruşmalarında kadının beyanının esas alınarak soruşturma sürecinin başlatılmasını, kadın örgütlerinin taciz, tecavüz, istismar ve kadına yönelik şiddet davalarına müdahil olmasının yasalaştırılmasını talep ediyoruz.

ÇABA : TACİZE SESSİZ KALMAK SUÇA ORTAK OLMAKTIR
Adalet sisteminin kadınları görmezden gelmesi, doğrudan mağdurun yıpratılmasına sebep olabilecek sonuçlara yol açtığı gibi, toplumdaki tüm kadınlara karşı adaletsizliği meşrulaştırıyor. Toplumda kadınların yaşadığı şiddetin, taciz ve tecavüzün son bulması için kadınlar olarak adalet sistemine güvenmek istiyoruz. Adalet hakkının toplumdaki herkes için uygulanmasını talep ediyoruz. Kadınların yaşadığı şiddet, taciz ve tecavüzün suç olduğunu, toplumdaki tüm erkeklerin bu suçları işlediklerinde ceza alacaklarını, erkeklerin işledikleri şiddet, taciz ve tecavüzün sorgulanmasını geciktirerek ve cezasız kalmasına neden olarak adalete engel olan tüm görevlilerin de suçu işleyenler kadar sorumlu olduklarını bir daha belirtiyoruz.

Biz kadınlar yaşamın her alanında kadına yönelik her türlü ayrımcılığa, tacize, tecavüze ve şiddete dur demek için birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz. Arkamızda onlarca kadın örgütünün desteğiyle, 27 Nisan’da tecavüzcülerin cezalandırılması için Fethiye’de, tacizin cezasız kalmaması için de Çanakkale’de dayanışma içinde olacağız.