Kent Müzesi’nde Çeyiz Sandıklarının Olmazsa Olmazları Konuşuldu

Çanakkale Kent Müzesi ve Arşivi’nde “Kentte Çeyiz Sandığı” süreli sergisinin paralelinde gerçekleştirilen Çarşamba sohbetleri devam ediyor. 13 Ağustos 2014 Çarşamba günü Kent Müzesi’nin konuğu “Çeyiz Sandığı” sohbet konusu ile Fatma Tolga oldu. Fatma Tolga’nın arkadaşları Nevriye Albay ve Hanife Demirbilek’in katkıları ile çeyiz sandıklarının olmazsa olmazları konuşuldu.

Eskiden çeyiz sandıklarının dolu dolu oldu olduğunu söyleyen Fatma Tolga, makine işi ile geçen hayatını konuklar ile paylaştı. “O makine benim uçağımdı, onunla yaptığım yolculuklardan aldığım zevki unutamam.” diyerek makine işinin ve çeyiz işinin hayatındaki önemine değindi. Dönemde moda olan örneklerin yanı sıra kişiler tarafından sır gibi saklanan örneklerin bir görüşte fotoğrafını çeker gibi örneğini çıkarabildiklerini paylaşan konuklarımız çeyiz serildiğinde bir örneğin ilk kez gözükmesinin önemine değindi. Günümüzde önemini yitiren çeyizlerin çocukların oyuncağı haline geldiğini belirten konuklarımız, çeyizlerine verdikleri önemleri dantellerin yıkama yöntemlerini paylaşarak “Bir dantel örtüyü sıcak suya basarsın, ona bir bebeğin 40 yıkaması gibi davranır, yıkamaz, okşarsın, ütülemek için de üzerine tülbent bezi örtersin, ütüyü üzerinde gezdirirsin” sözleriyle anlattılar. Yok olan düğün geleneklerinin de paylaşıldığı sohbette gelin alma sırasında söylenen maninin paylaşılmasının yanı sıra şarkılardan bir örnek de paylaşıldı. “Bahçelerde ısırgan, gavur musun Müslüman, eğil bir kez öpeyim, vallah billah ısırmam” manisi ile gelin alma eğlencelerinin gerçekleştirildiği konuşuldu. Sohbet, konukların da katılımı ile sona erdi.

Çanakkale Kent Müzesi ve Arşivi’nde 20 Ağustos 2014 Çarşamba saat 18.00’da “Bir Yorgancının Anıları” sohbet konusu ile İbrahim Bostancı konuk olacaktır.