Mirasın Yok Edilişi

Tarihe bir not düşmek lazım; Ocak 2015 tarihinde Çanakkale’nin çok önemli bir kültürel mirası Çanakkale Belediyesi tarafından yok edildi. Cumhuriyet döneminin çok önemli bir kurumu olan TEKEL’in 10’larca yıl şarap ve kanyak üretimi yaptığı binası yıkıldı. Türkiye’de olduğu kadar, Dünya’da da aranan önemli bir marka “Truva Kanyağı” üretim tesisleri, artık yok.

Yıkıcı firma öğünerek nasıl yok edeceğini sosyal medyada yazıyor. Sanki övünülecek başka bir şey yokmuş gibi…
Bir AVM inşaatının imar rantı uğruna, ruhsat alabilmek için Çanakkale Belediyesine “hibe”, “karşılıksız bağış” olarak verdiği ve belediyenin de “halkın malıdır” diye yasadışı bağışı “meşrulaştırdığı” bu alan şimdi yok edilmek için övünülesi bir yarışa kurban gidiyor. Bir laf vardır “haydan gelen, huya gider” diye…

Son yılın gündemine, ilgili ve bağlantılı AVM’ye adrese teslim ihale ile verilmek istenen bu yapı ve arsalar, (her kim tarafından çürükleştirildiyse) yıkımıyla diğer kültürel değerleri darmadağın ediyor. Zaten son 10 yılın iktidarları, kentleri yıkmaktaki temel enstrümanı, “çürük” diyerek kullandı. Bakın bu ülkenin kentlerindeki talana bağlı İmar ve Rant dönüşümÜ, yenileme söylemlerinin altında; depreme dayanıksız, çürük raporlar teranesiyle yaratılan “can korkusu” bulunuyor. Tekel şarap ve kanyak fabrikasının kültürel varlığın sembolü binalarında da, çürük raporlarıyla yaratılan bu “korku” her şeyin önüne geçti…

Sanırım Mevlana’nın sözü;

“Yapmak zor ama yıkmak kolay, hayvanlar da yıkar ama hayvan yapamaz, yapıcı olması gereken insandır.”

Bir de Mehmet Akif’in söylediklerine bakalım;

“Yıkmak insanlara yapmak gibi kıymet mi verir,
Onu en çolpa herifler de emin ol becerir.
Sade sen gösteriver ‘işte budur kubbe’ diye,
İki ırgatla iner şimdi Süleymaniye.
Ama gel kaldıralım dendi mi heyhat o zaman,
Bir Süleyman daha lazım yeniden bir de Sinan.”

İlginçtir, sözler muhafazakar kesimin öncülerine ait. Bir başka ilginçlik, bu kentin sosyal demokrat belediyesi de, bir çok Osmanlı dönemi korumacılık ödüllerine sahiptir. Ama gel gör ki, (siyaseten yaptıkları eski hastanenin tescillenmesini saymazsak) hangi Cumhuriyet mirasını korudular sorusu askıdadır, araştırmak lazım.

Bakınız, PETKİM diye bir cumhuriyet mirasının 2005’lerde nasıl yok edildiğine, açılan davaların neden ve nasıl geri çekilip, 6 katlı konut inşaatları için, bir mirasın yok edilişine… Sonra AVM’leşmek için TEKEL binaları haraç mezat yok edildi, TEKEL’in son izleri şimdi yok ediliyor… Peşinden AKFA ve SÜMERBANK SENTETİK DERİ FABRİKASI yok ediliş sürecini yaşayacak. Bunların hepsi bu kentin “endüstri mirası” gözbebekleri. Sadece yapı olarak değil, bir ekonomik alan – kamu / özel sermaye kültür mirası olarak da… Ve işçi sınıfı / emekçiler tarihi açısından da somut olmayan kültür mirası…

Tarihe not düşmek lazım, yok edilen, yok ediliş ve yok edenlerin bilinmesi için…

Filtreler:

Mimar İsmail Erten Son Yazıları...

Yorumlar...

    Henüz yorum yok...

Sizin Yorumunuz...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir