Öğretmene Verilen Değer
Öğretmenden ve öğretmenlikten konu açıldığında herkes öğretmenliğin kutsal bir meslek olduğunu, öğretmenlerin çocuklarımızı geleceğe hazırlayan çok önemli kişiler olduğunu, ülkelerin geleceğinin eğitimden geçtiğini söyler de öğretmenin de bir insan olduğunu, bazı ihtiyaçlarının bulunduğunu, bunların çözümü yönünde adımlar atılması gerektiğini başta düşünmesi gerekenler düşünmez. İşte size ilginç bir örnek.
Öğretmenevleri ve lokalleri aktif olarak halen görevde olan ve emekli olan öğretmenlerle bunların yakınlarına hizmet vermektedir. Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmenevleri, Öğretmen Lokalleri ile Sosyal Tesisleri Yönetmeliğinin 4.maddesi kuruluş amacında Öğretmenevlerinin; öğretmenlerin, üyelerin konaklama ihtiyaçlarının yanında yeme-içme, dinlenme ve eğlenme ihtiyaçları ile ilgili birimleri bünyesinde bulunduracağını, Öğretmen Lokallerinde kütüphane, oyun ve dinlenme salonları gibi ünitelerin yer alacağını belirtmektedir. 5. Maddesinde ise öğretmenlerin mesleki ve kültürel gelişmelerine, hizmet içinde ortaya çıkacak eğitim ihtiyaçlarının giderilmesine, davranış ve işbirliği içerisinde olmalarına, birbirleri ile tanışmalarına, kaynaşmalarına ve dayanışmalarına, sosyal ve moral ihtiyaçlarının karşılanmasına, aileleri ile sürekli olumlu ilişkiler içerisinde olmalarına, ölüm ve hastalık hallerinde dayanışma içerisinde katkı sağlamak olarak ifade edilmiştir.
Öğretmenevlerinden çalışan ve emekli olan öğretmenler ve Milli Eğitim Bakanlığı personeli üye olarak, bunların eş ve çocukları da üye yakınları olarak yararlanmaktadırlar. Çanakkale’nin ilçelerinde görevli öğretmenlerin önemli bir kısmı Çanakkale’de ikamet etmekte ve Çanakkale merkez öğretmenevinden hizmet almaktadır. Çanakkale Öğretmenevi üye ve yakınları olarak yaklaşık 10000 (on bin) kişiye hizmet vermektedir. Üyelerin büyük çoğunluğu Türk Milli Eğitimine yıllarca hizmet vermiş emekli öğretmenler ve yakınlarıdır. Bunun dışında üye olup olmadığına bakılmaksızın herkes öğretmenevi hizmetlerinden yararlanmaktadır. Hal böyle olunca sınırlı mekanlara sahip öğretmenevi üye ve üye yakınlarına kaliteli bir hizmet sunamamaktadır. Bu mekan sıkıntısına rağmen Öğretmenevi Lokali olarak hizmet veren binanın bir katı, üyelerin günlük ihtiyaçlarının karşılandığı oyun ve dinlenme salonu kapatılarak toplantı salonuna dönüştürülmüştür. Daha önce iki salonda yeterli hizmet verilemezken şimdi çok kalabalık, oturacak sandalye bulmakta bile sıkıntı çekilen, havası kirli, pis kokulu, hizmet kalitesinin bir mahalle kahvehanesinden daha kötü olduğu bir oyun salonu kalmıştır.
Zemin üstü birinci kattaki salonun kimin tarafından kapattırılıp toplantı salonu haline getirildiği söylentiler dışında anlaşılamamıştır. Yılın beş gününde toplantı yapılacağı gerekçesiyle bu salonun, üyelerin işkence çeker durumda olmalarına rağmen üç yüz altmış gün boş tutulmasını açıklayacak ve üyeleri ikna edecek bir yöneticiye ihtiyaç vardır. Milli Eğitim Müdürlüğünün toplantılarını yapmak üzere Öğretmenevi Otel Bölümünde bu ölçülere yakın bir salon bulunmaktadır. Amaç toplantılar değil de üyelere “biz size hizmet vermek istemiyoruz çıkın gidin, kendinize mahalle kahvelerinde yer bulun” demekse üyelerin de söyleyecek sözü olacaktır. Yıllarca her ay maaşından kesilen üye aidatları ile yapılan bu mekanları terk edip birilerine peşkeş çekilmesine kimsenin göz yummağa niyeti yoktur.
Milli Eğitim Bakanlığı Destek Hizmetleri Genel Müdürlüğü 02.08.2012 tarih ve 11019 sayılı yazı ile 15 Öğretmenevi ve Akşam Sanat Okulunu, 25 Öğretmenevini ve 27 Öğretmen lokalini kapatmıştır. Yukarıda da bahsedildiği şekilde Çanakkale’de de buna hazırlık yapılıyor diye düşünmemek mümkün değildir. Üyeler bu zamana kadar sonuç ne olacak diye suskun kalmıştır. Ancak bu suskunluğu pasiflik, umursamazlık ve sonuç ne olursa olsun sineye çekilecek şeklinde anlamamak gerekir. Bu konuda ben yetkiliyim diyen yönetici kimse fırtına öncesi sessizliği iyi değerlendirmelidir.
Öğretmenevi üzerinde kimseye sormadan, üyelerin ihtiyaçlarını hiçe sayarak karar verip, uygulamaya kalkan yetkili kimse bu kararını yeniden değerlendirmelidir. VİP salonlarından başını çıkararak üyelerin ne durumda olduğunu görmeli ve önlem almalıdır. Öğretmenevi üyeleri bunu istemekte ve haklı olarak beklemektedirler.
Saim Ertün Son Yazıları...
- 07/03/2019 Köy Enstitülü Ulu Çınarlardan Bir Mücadele İnsanı: Hamdi Derya
- 30/01/2017 Slovenya’dan Dubrovnik’e (Gezi Notları 7)
- 05/12/2016 TUNA BOYLARI (Gezi Notları 6)
- 13/10/2016 ATA TOPRAKLARI ( Gezi Notları 5)
- 09/05/2016 Ezberci Eğitim
- 22/12/2015 Çocuğumuzun Eğitimi
- 27/10/2015 Bir Kitap Üzerine… “Şarkiyatçılık”
- 08/12/2014 EĞİTİM ve KORKU
- 05/12/2013 Doğunun En Batı, Batının En Doğu Kenti: Selanik (Gezi Notları 4)
- 27/07/2013 Kavala’da Bir Kapadokyalı (Gezi Notları 3)
Yorumlar...
İsmail Bayırlı
22/04/2021 22:25Saim Bey yazılarınızı zevkle okudum. Yalın ve akıcı bir anlatımla yazmışsınız. Çok beğendim. Aynı anlatımı kitabınızı okurken de izlemiştim. Güçlü bir dile ve kaleme sahipsiniz. En içten dileklerimle kutluyor, bu güzel çalışmaların devamını temenni ediyorum.