Çanakkale İçinde

Öğretmenler İçin Omuz Omuza Yürüdüler!

Çanakkale’de görevden iade edilen öğretmenler için, “Çanakkale öğretmenine sahip çıkıyor” eylemi düzenlendi.

15 Temmuz darbe girişimi sonrasında olağanüstü hal ilanı ve KHK’lerle Çanakkale’de açığa alınan Eğitim-İş ve Eğitim-Sen üyesi öğretmenler, 5 aya yakın süre geçmesine rağmen görevlerine iade edilmedi. Bugün Golf Çay Bahçesi önünde toplanan CHP İl Başkanı Nejat Önder, CHP’li Kepez Belde Belediye Başkanı Ömer Faruk Mutan, Çanakkale Eğitim-İş, Çanakkale Eğitim-Sen üyeleri ve diğer sendika, demokratik kitle örgütleri temsilcileri açığa alınan öğretmenlerin derhal göreve iade edilmesini isteyerek yürüyüş gerçekleştirdiler.

Eylem sırasında ellerinde “İşimiz, Geleceğimiz İçin Direniyoruz; Susarsan Sıra Sana da Gelecek” pankartları taşıyan vatandaşlar, aynı anda “OHAL fırsatçıları hesap verecek, Ahmet Mantaş, Muhittin Tut, Barış Demir yalnız değildir, AKP elini öğretmenlerden çek” sloganlarını attılar. Vatandaşlar daha sonra, emniyet ekipleri tarafından yoğun güvenlik önlemlerinin alındığı Truva atı önüne kadar ilerlediler.

“Demek ki Demokrasiyi Öğretememişiz…” 
Öğretmenlerin FETÖ ile ilişkili gösterilip görevlerine iade edilmediğini söyleyen Eğitim- Sen Başkanı Telat Koç, burada yaptığı konuşmada;” Yaşanan uygulamalardan görüyorsunuz ki, biz demokrasi dersini  yetiştirdiğimiz yöneticilere demek ki iyi öğretememişiz.  Alanlara çıkarak, onların odalarına misafir olarak, demokrasiyi tekrar tekrar öğretmemiz gerekiyor. Demokrasinin yolunu aydınlatan eğitim emekçileridir. Biz yüz yılı aşkın süredir bu ülkede emek, demokrasi, barış mücadelesi veriyoruz.  Öğretmenlerimiz u mücadelede bize çok şey kattı ve öğrettiler ki öğretmen boyun eğmez, yalvarmaz sadece  öğretir. Bizde demokrasi mücadelesinde öğretme çabası vermek için buradayız” dedi.

“Laiklik Mücadelesi Verenler, FETÖ’cülükle Suçlandı”

Konuşmasının devamında sokaklardaki mücadelenin öğretmenlerin büyük bir kısmının işe dönmesine neden olduğunu söyleyen Koç, ” Bize saldırdılar. Bu darbe döneminde her darbe döneminde olduğu gibi eğitimciler hedef haline getirildi. Biz mücadelemizi güçlü bir şekilde sürdürüyoruz. Faşist diktatör heveslileri bize bu karanlık dönemleri yaşatıyor. Korkak olmayacağız, sokaktaki mücadelemize öğretmenlerimiz sınıflara döndüğü zamanda devam edeceğiz. Daha düne kadar laiklik mücadelesi verenler şimdi FETÖ’cü olmakla suçlanıyor. Bu kabul edilemez bir durum. Sokaklardaki mücadelemiz sonunda arkadaşlarımızın büyük kısmını geri döndürebildik. Fakat işe geri dönmeyen arkadaşlarımız var. Onlar öğrencilerine kavuşana kadar yanlarındayız. Bu hukuksuzluğu sürdüren her yetkili ise mahkemelerde hesap verecektir” diyerek konuşmalarını sonlandırdı.

“OHAL’i Fırsatçılığa Çevirdiler!” 
Çanakkale’de 5 aydır göreve iade edilmeyen öğretim görevlileri arasında yer alan Eğitim-İş Çanakkale Şube Başkanı Ahmet Mantaş ise İl Milli Eğitim Müdürü Zülküf Memiş’in, OHAL dönemini kötüye kullandığını söyledi. Mantaş konuşmasında şu ifadelere yer verdi; “15 Temmuz darbe girişimi sonrası ilan edilen OHAL’i fırsatçılığa çeviren bir İl Milli Eğitim Müdürümüz var. Hatırlayalım, İl Milli Eğitim Müdürü olarak yeni göreve başladığı dönemde bir toplantıda okul müdürlerine “Ben siyasiyim, beni siyasiler getirdi” diyerek tarafsız davranmayacağını söylemişti. 

Bizler ömrümüzü Cumhuriyet değerlerini savunmak, FETÖ gibi gerici, dinci cemaatler ve tarikatlara karşı, dini vakıf ve derneklere karşı mücadele içinde geçirmiş ve halen mücadele eden kişileriz. İl Milli Eğitim Müdürü bizi çok iyi tanıyor. Bizlerin FETÖ ile uzaktan yakından hiçbir şekilde ilişkili olmadığımızı da çok iyi biliyor. FETÖ ile mücadele yerine, muhalif, solcu, Atatürkçü, devrimci, sosyalist kişileri Fetöcü diye yaftalamak ve hukuksuzca suçlayarak mağdur etmek, tarihsel gerçekleri çarpıtmaktır. Merkeze alınan Çanakkale eski Valisi Hamza Erkal’ın açığa alınan bizler ile ilgili yaptığı basın açıklamasında, Eğitim İş Şube Başkanı Ahmet Mantaş’ın FETÖ Terör Örgütü ile mensubiyeti ve ilişkisinin bulunmadığını açığa alma işlemlerinin Çanakkale İl Milli Eğitim Müdürü’nün resen bir uygulaması olduğunu açık ve net olarak söylemiştir. 657 Devlet Memurları Kanununa bağlı çalışan İl Milli Eğitim Müdürü ve kurum müdürleri, 657 Devlet Memurları Kanunu düzenlemesinde, devlet memurunun görevini yerine getirirken tarafsız olacağına vurgu yapmaktadır. Kendimize ait sosyal medya paylaşım hesaplarından yapılan bazı paylaşımların siyasi içeriğe sahip olduklarını iddia ediyorsunuz. Bu doğru değil. Doğru olsa bile paylaşımların Anayasal ve yasa hükümleri gereği olan bir hakkın kullanılması olarak değerlendirilmelidir. Burada hukuksuz bir şekilde mahkeme kararı olmadan kişilere özel sosyal medya hesaplarından elde edilen çıktılar suç delili olarak sunulmuştur. Hakkımızdaki iddiaların kamu görevimiz sırasında ve kamu görevimiz ile ilgili bir konuda olmadığı da net ve açıktır. Aksine bir tutumu savunarak yaptığınız bu hukuksuz işlemler Türkiye Cumhuriyeti’nin demokratik bir devlet olmadığını iddia etmek anlamına gelecektir ki asıl suç olan da budur. Bu anlayışla sudan bahanelerle hukuksuz bir şekilde bizleri açığa alarak cezalandırmak, OHAL fırsatlarını kullanmak “Kuzuyu yemek için bahane arayan kurdun, suyun aşağısında bulunan kuzuya “suyumu bulandırıyorsun!” diye seslenmesine benzemektedir. Yeter Artık! Bu hukuksuzluklar son bulsun. Mağdur edilen ve halen de mağduriyetlerin devam ettiği bu uygulamalar sonlandırılsın.”

Öte yandan bugün Milli Eğitim Bakanlığı tarafından, Çanakkale İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne gönderilen bir yazı ile çeşitli okullarda görev yapan 13 öğretmenin FETÖ soruşturması bağlamında açığa alındığı öğrenildi.