Kepez Güreşleri

Çocukluğumdan hatırlarım, köyümüzde her düğünde mutlaka güreş olurdu.

Kar kış demeden insanlar sabaha kadar güreşe bakarlardı.

Pehlivanların ödülü bir avuç kuru yemiş (incir).

Başpehlivanlar ya bir koç alırlar, ya da biraz para.

Her köyün genci çıkardı meydana. Köyler arasında tatlı bir rekabet olurdu.

Pehlivan çoktu.

Seyirci de çoktu.

*

Şimdi yağlı pehlivan güreşleri her yıl belirli yerlerde yapılıyor.

Düğünlerde yapılan güreşler çok oldu kaybolalı.

Köylerde eskiden güreşen, pehlivanlık yapmış kişiler, köy kahvelerinde bol bol künde atmaktalar.

Elde hatıralardan başka hiçbir şey kalmamış.

*

Çanakkale merkeze en yakın güreş nerede yapılır?

Kepez’de.

Birde Lapseki’de, Çardak’ta ya da Umurbey’de. Yenice Kalkım’ı unutmamak lazım.

Başka yerde yok.

Kepez güreşlerinin başlama tarihine baktığımızda bir ömrü içine alıyor.

Tam 44 yıldan beri, Kepez’de güreşlerin yapıldığını güreş afişlerinden öğreniyoruz.

44 yılın içine girildiğinde, Kepez’de doğmuş büyümüş olanların hatıralarında o kadar güzel şeyler var ki, insan dinledikçe bir hoş oluyor.

1968 yılında köy muhtarı Muhlis İbrahim Aytop döneminde başlamış güreşler. Şimdiki Düğün Salonunun önündeki meydanlıkta. Düğün Salonunun önündeki meydanın adı o zamanlar “Harmanyeri” olarak bilinirmiş. Köylüler burada harman yaparlarmış. Buğday harmanı, nohut harmanı? Kısacası köyün can bulduğu yermiş “Harmanyeri.” Hıdrellez’de de bir güreş patlatırlarmış, harman yerinde. Köy hayatı bir başka canlılık kazanırmış. Hamidiye’de.

Kepez güreşlerinde, üç yıl üst üste başpehlivan olan güreşçiye, bir zamanlar Kepez’de Reno Servisi işletmecisi, güreş ağası olan “Seyran Çebi” tarafından, “İşbora” traktör bile verilmiş.

Üç dönem kadar muhtarlık yapmış olan, Uzun Ahmet (Ahmet Kapucu) döneminde de çok güzel güreşler yapılmış.

*

Şimdi yaşları elliyi bulmuş birçok insan güreşleri anlattıkları kadar, güreş başlamadan önceki sosyal ilişkileri anlatırken de hala o günkü gibi heyecanlanıyorlar.

Güreşlerin yapıldığı dönemlerde yaşadıkları çocukluk anılarını anlatırken, peşine düştükleri köftelerin, pamuk helvalarının tadını anlatıyorlar.

Birisi; seyyar köfteci İbrahim Tunca’dan bahsedip  “ne köfte yapardı” deyince, birisi “Bahriyeli” diye lakabını hatırlatıveriyor.

Bir başkası; “Çerezci Bahri Dayı vardı, bildiniz mi?” deyince. Bir başkası, “Sıtkı Dayı’da vardı sağdıç,” diye atılıyor ortaya.

“Pamuk Helvacı İbram Dayı’yı unutmayın ha!” diye atılıyor bir başkası.

Köfteci İbrahim Tunca (Bahriyeli), Çerezci Bahri Sevinç, Pamuk Helvacı Şişman İbrahim Türker olmazsa tadı çıkmazmış güreşlerin.

Bütün çevre köyler gelirmiş güreşlere. Eskiden kadınlardan çok seyirci olurmuş güreşlerde.

Köy kadınları sonuna kadar izlerlermiş güreşleri.

*

Geçen yıl Kepez’de güreşler yapılmadı. 2010 yılında Kepez güreşleri basında iyi yer aldı.

Güreş ağalığını bir Yunanlı alınca, eleştirilerin odağı olmuş Kepez. (Bilhassa başkan)

Niye bir Yunanlı güreş Ağası olmuş? Hiç Yunanlıdan, Türk olmayan birisinden güreş ağası olur muymuş?

Ata sporuna bu yapılır mıymış, gibi laflar.

Boş verin laf salatasını beyler.

Çanakkale’de, Kepez’de parası olmayan mı vardı da ağalık, Yunanlı birisine kaldı?

Gocunanlar paralarına kıyıp ağalığı alsalardı, niye almadılar?

Pehlivanlık eskiden olduğu gibi bir avuç yemişe, iki kilo zeytinyağına olmuyor.

Güreş tertip etmek de kolay değil.

44. yılına giren, geçmişten geleceğe bir köprü gibi uzanan, ata sporu desteklenmeli.

Herkes destek olmalı.

Kepez, güreşlerine sahip çıkmalı.

Hep birlikte desteklemeli bir geleneğini.

Belki eski seyyar köfteciler olmayacak, pamuk helvacı da gelmeyecek eskisi gibi.

Bugünün insanlarının da, kendilerine özgü yaşam biçimleri olacak, sonraki yıllarda hatırlanıp özlenebilen.

Yaşamadan hiçbir şey, anlam kazanmaz.

Anlamlı olmak, yaşadığınız yerde varlığınızı ortaya koymak istiyorsanız, hayat sahnesinin ortasında olacaksınız. Rolünüzü iyi oynayacaksınız.

19 Mayıs, Kurtuluş savaşının başladığı gündür.

Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’dır.

Bu anlamlı günde, Ata sporu yağlı pehlivan güreşleriyle, anlamlı kılınacak gençlik bayramı.

Kepez’de, Kepez’in orta yerinde, saat 13.00’te yer alacağız, Kepez halkı olarak.

Bu yıl ilk defa Kepez’de, güreşleri izleyeceğim.

Bu yıl güreşlerde bir kişi fazla olacak.

Güreşleri seyrederken, Mustafa Kemal’in gemisine omuz vereceğim.

Gelin Kepez’e.

Pamuk helvalar benden.

El ele tutuşup, omuz verelim birbirimize.

Hayatımız anlam kazansın.

Şuayip Odabaşı Son Yazıları...

Yorumlar...

    Henüz yorum yok...

Sizin Yorumunuz...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir