4. Çanakkale Bienali: “Savaşın Sonunu Yalnız Ölüler Görür”

25 Haziran 2014

Bu yıl 4’ncü kez düzenlenecek olan Uluslararası Çanakkale Bienali, ‘Savaşın Sonunu Yalnız Ölüler Görür’ temasıyla, 1. Dünya Savaşı’nın 100. yılı üstüne yapılandırıldı ve bienal çalışmalarına savaşa katılan ülkelerin sanatçıları davet edildi. Bienal’in tanıtım toplantısı ise, yerel ve ulusal basının katılımıyla İstanbul’da gerçekleştirildi.

23 Haziran tarihinde düzenlenen basın toplantısına Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, Genel Sanat Yönetmeni Beral Madra, Genel Direktör Seyhan Boztepe ve CABININ Yönetici Küratörü Deniz Erbaş’ın yanı sıra, çok sayıda davetli ve basın mensupları katıldı. 2008 yılında ‘Şeffaf Yanılsamalar’, 2010 yılında ‘Kurgusal Gerçekler, Dönüşümler’ ve 2012 yılında ‘Kurgular ve Karşı Duruşlar’ başlığıyla düzenlenen Uluslararası Çanakkale Bienali’nin dördüncü seferinde ise 1. Dünya Savaşı’nın günümüze değin sürmekte olan, siyasal, toplumsal, kültürel olay ve etkilerini sanat ve kültür üretimleri aracılığıyla irdelemeyi ve yorumlamayı amaçlıyor. Troya ile başlayan ve 1. Dünya Savaşı’nın bir uzantısı olarak Çanakkale Savaşları’nın yaşandığı kentte, uzun bir süredir yerel yönetim ve sivil toplumun desteklediği ‘Barış Kültürümüz Olsun’ vizyonuyla paralellik gösteren 4. Uluslararası Çanakkale Bienali, Lübnan, Rusya, Fransa, İtalya, Almanya, Ermenistan, Avusturya, Slovenya, Romanya, Kanada, Hırvatistan, Sırbistan, İrlanda, Filistin, Macaristan, Hollanda, ABD, Yunanistan ve Bosna-Hersek’in yanı sıra ülkemizden de çok sayıda sanatçıyı bir araya getirecek.

27 Eylül-2 Kasım 2014 tarihleri arasında düzenlenecek olan 4. Uluslararası Çanakkale Bienali’nin tanıtım toplantısında bir konuşma yapan Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, adı hep savaşlarla anılan Çanakkale’de bu yıl düzenlenecek olan bienalin kavramsal çerçevesinin de savaşlara vurgu olduğunu belirterek, “Bizler savaşın, savaşla birlikte gelen acının, ölümün, gözyaşının bekçileri olmak istemedik ve kentimizin adının barışla anılması için büyük bir mücadele içine girdik. Öncelikle yerel yönetimin özgürlüklerden yana anlayışıyla başlayıp, Çanakkale halkının mayasında bulunan çok kültürlülükle birleşen süreç, Çanakkale’nin kendisini ‘Barışın ve Özgürlüklerin Kenti’ olarak yeniden tanımlamasını sağladı. Barışın Kenti Çanakkale, ülkemiz koşullarında değerlendirildiğinde yaşam biçimleri, sosyal statüler arasında derin farklılıkların olmadığı, herkesin bir arada kabul ve saygı içinde, huzurlu, dingin yaşam sürdüğü bir kenttir. Çanakkale’de, farklı kültür ve kimliklerin hoşgörü ve barış içinde sürdürdükleri yaşamları birlikte hareket etme ve katılımcılık anlayışının da altyapısını oluşturmuştur. Çanakkale’de yerel yönetim ve siviller bu anlayışla çok başarılı işlere imza atmışlardır. Bienalde bu işlere başarılı bir örnektir. Çanakkale Belediyesi olarak, geçmişimizden, değerlerimizden ve güçlü sivil toplumumuzdan aldığımız ilhamla yıllardır ‘Barış Kültürümüz Olsun’ diyoruz. Savaşla değil, barış kültürüyle bilinmek, bu kültürü herkesle paylaşarak çoğaltmak istiyoruz. ‘Barış Kültürümüz Olsun’ cümlesini daha yaşanır kılacak evrensel dili ve kültürü oluşturmakta, sanatın en önemli ilhamımız ve yol göstericimiz olacağını da biliyoruz. Bu nedenle bu yıl dördüncüsü gerçekleştirilecek olan Uluslararası Çanakkale Bienali’ni her zamankinden büyük bir coşkuyla destekliyoruz” dedi.

Dünyaya Barış Mesajı Gönderilecek
Günümüzde baktığımızda, geçmişteki savaşlardan ders alınmadığının rahatlıkla görülebildiğini ifade eden Başkan Gökhan, “4.Uluslararası Çanakkale Bienalinde geçmişte savaşmak üzere karşı karşıya getirilmiş ülkelerin sanatçıları ve onların eserleri bir araya gelip, Çanakkale’den tüm dünyaya anlamlı barış mesajları gönderecekler. 1. Dünya Savaşı’nın 100. yılını konu alan Uluslararası Çanakkale Bienali kapsamında kentimize gelecek olan Türkiye’den ve dünyanın farklı ülkelerinden sanatçılara, sanat uzmanlarına ve sanat izleyicilerine şimdiden Barışın Kenti Çanakkale’ye hoş geldiniz demek istiyorum. Başta 3. Uluslararası Çanakkale Bienali’nde olduğu gibi bu yıl da bizleri kırmayıp bienalin sanat yönetmenliğini üstlenen ve bu kavramsal çerçevenin geliştirilmesine öncülük eden Sayın Beral Madra olmak üzere, tüm Bienal ekibine ve CABININ-Çanakkale Bienali İnisiyatifine kentim adına bir kez daha teşekkür ediyorum” diye konuştu.

Bienalin Ruhunda Gönüllülük Esası Var…
Bienal Genel Direktörü Seyhan Boztepe de, Çanakkale Bienalinin tarihini ve başlangıç hikayesini katılımcılarla paylaştı. 2000’lerin başında Çanakkale’de çağdaş sanat sergilerinin yapılmaya başlandığını belirten Boztepe, lokal ve ulusal bazda yapılan etkinlikler sırasında ilgiyle karşılaşıldığını ve çalışmaların gelişerek, bienal zeminlerinin atıldığını söyledi. Boztepe, ilk günden bu yana bienal ruhunda gönüllülük esasının değişmediğini de sözlerine ekledi.

Bienal Genel Sanat Yönetmeni Beral Madra ise, Çanakkale’de çalışmaktan dolayı büyük mutluluk duyduğunu belirterek sözlerine başladı. Madra, Türkiye’de İstanbul dışında Sinop, Mardin, Antakya, İzmir ve Çanakkale’de bienal çalışmalarının yapıldığını ve bunun çok önemli olduğuna değinerek, “Başka ülkelerde başkentlerde bienaller düzenleniyor. Bu kadar çok sayıda küçük şehirde bienal olması oldukça dikkat çekici” şeklinde konuştu. Madra, Uluslararası Çanakkkale Bienali’nde ilk günden bu yana ön planda tutulan temel ilkeler olduğunu belirterek, ilkeleri, “Çanakkale’yi, Akdeniz havzası ile Avrupa ve Ortadoğu coğrafyalarının kesişim noktasında çağdaş sanatın üretim, izlenme ve algılanması için uluslararası bir merkeze dönüştürmek, Uluslararası sanatçıları ve sanat uzmanlarını davet ederek, kenti bu sanatçıların ve iletişim ağlarının gündemine yerleştirmek, Kamusal alanlar, sanat ve kültür kurumları, üniversiteleri sanatçılarla işbirliğine davet ederek, karşılıklı etkileşim ve iletişim ortamı yaratmak” olarak sıraladı.

Toplantı, soru-cevap bölümünün ardından kokteyl ile devam ederken, 27 Eylül-2 Kasım tarihleri arasında gerçekleşecek bienalin gösterim mekanları ve katılımcı sanatçıların ise ilerleyen tarihlerde Çanakkale’de düzenlenecek bir toplantı ile kamuoyuna duyurulacağı belirtildi.

“Savaşın Sonunu Yalnız Ölüler Görür”

2014 yılı sonbaharında dördüncüsü gerçekleştirilecek olan Uluslararası Çanakkale Bienali’nin kavramsal çerçevesi, “1914-2014: 1. Dünya Savaşının 100. yılı” üstüne yapılandırıldı.

Bas?langıcından bu yana Uluslararası Çanakkale Bienali için seçilen kavramsal çerçeveler; ülke, bölge ve dünyaya ilis?kin sosyal sorunları gözeten, irdeleyen ve sanat üretimleri yoluyla eles?tiren bir çizgiye oturtulmus?tur. “S?effaf Yanılsamalar” bas?lıg?ıyla 2008 yılında düzenlenen 1. bienalin ardından, 2010 yılında “Kurgusal Gerçekler, Dönüs?ümler” temasıyla düzenlenen 2. Uluslararası Çanakkale Bienali’nin kavramsal çerçevesi, henüz açıg?a çıkmamıs? olan “Yeni Dünya Düzeni”ne vurgu yapıyordu. 2012 yılına gelindig?inde ise, küresel çaptaki bu hareketlilig?in ve halihazırda belirsizlig?ini koruyan yeni güç dengelerinin, özellikle Akdeniz havzasında yog?unlas?an sosyal, siyasi ve ekonomik görüngülerini çözümleyen ve eles?tiren sanat üretimleri “Kurgular ve Kars?ı Durus?lar” bas?lıg?ıyla 3. Uluslararası Çanakkale Bienali’nde bir araya getirildi.

2014 yılında dördüncüsü gerçekles?tirilecek olan Uluslararası Çanakkale Bienali’nin ilk günden bu yana ön planda tuttug?u temel ilkeleri s?unlar oldu:

  • Çanakkale’yi, Akdeniz havzası ile Avrupa ve Ortadog?u cog?rafyalarının kesis?im noktasında, çag?das? sanatın üretim, izlenme ve algılanması için uluslararası bir merkeze dönüs?türmek;
  • Uluslararası sanatçıları ve sanat uzmanlarını davet ederek, kenti bu sanatçıların ve iletis?im ag?larının gündemine yerles?tirmek;
  • Kamusal alanlar, sanat ve kültür kurumları, üniversiteleri sanatçılarla is?birlig?ine davet ederek, kars?ılıklı etkiles?im ve iletis?im ortamı yaratmak;

Bu ilkeler dog?rultusunda, 4. Uluslararası Çanakkale Bienali’nin teması, 1. Dünya Savaşı’nın günümüze değin sürmekte olan siyasal, toplumsal, kültürel olay ve etkileri, sanat ve kültür üretimleri aracılığıyla irdelemeyi ve yorumlamayı amaçlarken, bunu kentin tarihsel, kültürel ve dog?al özelliklerine de bağlamayı önermektedir. Çanakkale, Troya ile başlayan ve 1. Dünya Savaşı’nın ilk yıllarında gerçekleşen ve yarım milyon insanın ölümüyle sonuçlanan Gelibolu Savaşlarına uzanan bir çizgide, savaşlarla anılan bir kenttir. Dolayısıyla 4. Uluslararası Çanakkale Bienali, hem kentin ve kentlinin bu baskın savaşlar kenti kimliğine daha geniş bir perspektiften ve mesafe alarak bakmasını sağlayacak sanatsal ve düşünsel bir alan açmayı, hem de kentin güçlü sivil toplumunun ve yerel yönetiminin ortaklaştığı “Barış kültürümüz olsun” vizyonunu ulusal ve uluslararası bağlamlarda görünür ve duyulur kılmayı hedefliyor.

1. Dünya Savas?ı’nın 100. yılı vesilesiyle, bu savas?a katılmıs? veya süreç ve sonuçlarından etkilenmis? bütün ülkelerde çes?itli etkinlikler planlanmakta ve hayata geçirilmekte. Uluslararası Çanakkale Bienali, bu konuyu ele alarak olag?andan daha fazla dikkat çekmeyi ve önemli düşün ve bilgi çıktılarına ulas?mayı hedeflenmektedir. Söz konusu ülkelerin Türkiye’deki temsilciliklerinin yanı sıra,  bir çok ulusal ve uluslararası kurum ve kuruluş işbirliğiyle bienal ana sergisinin yanı sıra bilgi-belge etkinlikleri, farklı sanat dallarında gösterimler ve paralel sergiler programlanmaktadır. Bu savas?ın ve yüzyılın, tarihsel Osmanlı cog?rafyasında ve bugünün siyasal haritasında günümüze kadar sürmekte olan etkilerinin yeniden deg?erlendirilmesine fırsat sag?lamak ve bu savas?a katılmıs? bütün ülkelerle bienal üstünden etkin bir iletis?im ve is?birlig?i olus?turmak konusunda olası ortak çalışmalar ve işbirlikleri hayata geçirilecektir.

Bienalde yapılacak sergiler, 1914’deki siyasal travmaya, insan trajedisine ve sonuçlarına olduğu kadar, yüzyıl boyunca savaşların yarattığı temel değişimlere görsel sanatlar yoluyla odaklanacaktır. Bu tarih aynı zamanda Osmanlı, Avusturya-Macaristan ve Rusya I?mparatorlukları için de sonun bas?langıcıdır. Bu bas?langıç, Avrupa ve Asya’nın haritasını deg?is?tirmis?, büyük insan göçlerine ve katliamlara neden olmus?tur.

4. Uluslararası Çanakkale Bienali çerçevesinde s?u konular sorgulanıp irdelenecek:

  • Yeni sınırlar ve göç hareketleri;
  • Osmanlı ve Rus coğrafyasındaki kültürlerin birbirinden kopus?u ve bu kültürlerin yeni süreçle dönüs?ümleri;
  • Yeni ekonomik sistemlerin ve modernizmlerin ortaya çıkıs?ı;
  • Avrupa’nın ve Sovyetlerin kültür kolonizasyonu;
  • Bu savas?la bas?layan sürecin dog?urdug?u iki kutuplu dünyadan, küresel dünyaya geçis?teki kopus?lar ve olus?umlar.

4. Uluslararası Çanakkale Bienali, önceki yıllarda olduğu gibi, Eski Ermeni Kilisesi, Korfmann Kütüphanesi, Er Hamamı (Seramik Müzesi), Çimenlik Kalesi, Arkeoloji Müzesi, Yahudi (Palamut) Depoları gibi kentin tarihi ve anlamlı mekanlarının yanı sıra, çarşı caddesi, Kordon ve İskele bölgesi, Halk Bahçesi gibi kamusal alanlarına da yayılacak.

Çanakkale Belediyesi’nin Ana destekçi olduğu Uluslararası Çanakkale Bienali, CABININ (Çanakkale Bienali İnisiyatifi) Sivil Toplum Girişimi’nin etkinliğidir.

4. Uluslararası Çanakkale Bienali Ekibi
Genel Sanat Yönetmeni Beral Madra
Genel Direktör Seyhan Boztepe
CABININ Yönetici Küratörü Deniz Erbaş
Danışman İsmail Erten
Asistan Küratör Irene Panzani
Basın ve PR Direktörü Aynur Ganiler
Sergiler Sorumlusu Kubilay Özmen
Koordinatörler: Deniz Erbaş, Erdal Sezer, Erdinç Alnıak, Gözde Robin, İsmail Erten

ayrıntılı bilgi için: info@canakkalebienali.com

3. Uluslararası Çanakkale Bienali, Ani Setyan “Eksik Liste” (2012)
3. Uluslararası Çanakkale Bienali, Jakob Gautel “Çanakkale Kahramanları” (2012)

Yorumlar...

    Henüz yorum yok...

Sizin Yorumunuz...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir