ÇOMÜ Rektörlüğü’nden, Eski Rektör Akdemir’in Açıklamalarına Tepki

27 Aralık 2011

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Rektörlüğü, Prof. Dr. Ali Akdemir’in 26 Aralık 2011 tarihinde yerel basında çıkan açıklamalarına istinaden www.comu.edu.tr resmi internet sitesinde yazılı bir açıklamada bulundu:

Prof. Dr. Ali Akdemir’in 26.12.2011 tarihinde yerel basında çıkan açıklamalarına istinaden bu açıklama yapılmaktadır.

Makamlar görev yapıldıktan sonra da saygınlığı korunması gereken yerlerdir. Kişiler görev yaptıkları makamlara yakışır kelimeleri seçerek konuşmalıdırlar. Göreve seçilirken veya atanırken yaşananları takdir etmek kolaydır. Önemli olan o makamlardan ayrılırken de aynı olgunluğu gösterebilmektir. Seçim gibi demokratik süreçleri hazmedemeyip, her yenilgisinde başkalarını suçlamak, en yakın arkadaşlarını ‘ihanet’ ile suçlamak, sadece kendisine oy veren kişileri ‘onurlu’ sanıp, diğerlerine hakaretlerde bulunmak doğru bir yol değildir.

Rektörlük seçimlerinin üzerinden neredeyse 1 yıl geçmiş olmasına rağmen seçimleri hala hazmedemeyip, yeni seçilen kişiye yönetimde yardımcı olmamak, hatta onun çalışmalarını sabote edercesine davranmak/konuşmak kişinin en üst yöneticiliğini yaptığı o kuruma, mesai arkadaşlarına, yaşadığı kente, ülkesine, ama bunlardan daha önemlisi kendisine karşı yaptığı haksızlık ve saygısızlıktır. Hizmetleri ile ve geçmişte bıraktıkları güzel anıları ile anılmak isteyenler görevden ayrıldıktan sonra da dillerine ve davranışlarına dikkat etmek zorundadırlar.

Önceki rektörümüz Sayın Prof. Dr. Ali Akdemir seçimler esnasında ve sonrasında meslektaşlarından sadece saygı görmüştür. Mevcut rektör Sayın Prof. Dr. Sedat Laçiner ve arkadaşları ise kendisinin rektör seçilmesi sürecinde ellerinden gelen katkıyı sağlamıştır. Rektörlük devir teslim töreninde de Sayın Akdemir’e ÇOMÜ’de devam etmesinden onur duyulacağı, her türlü yardımın yapılacağı ifade edilmiştir. Bu bağlamda bir devr-i sabık oluşturmamak için olanca gayret gösterilmiş, geçmişin vahim hataları ile uğraşmak yerine Çanakkale’ye, eğitime, bilime ve Üniversitemize hizmet tercih edilmiştir. Bundan sonraki günlerde de bu tavrımız devam edecektir. Dolayısıyla Sayın Akdemir’in yeni yönetimden veya yönetimdeki kişilerden saygısızlık görmüş olması mümkün değildir.

Seçim sürecinde bazı siyasilerin ve devlet memurlarının sürece katıldığı iddiaları ise asılsızdır. Bu açıklamalar kendi arkadaşları tarafından yarı yolda bırakılmış, ağır bir hayal kırıklığına uğramış, yenilgiyi hazmedememiş bir kişinin hatayı sadece etrafında arama çabası gibi durmaktadır. Nitekim seçim sürecinde bu kişinin bugün yaptığı açıklamaları yapmamış olması, tam tersine bugün hakkında çok ağır konuştuğu kişileri o günlerde övüyor oluşu, geldiği yanlış noktanın açık bir göstergesidir.

Rektörlük seçim süreci son derece demokratik geçmiştir. Hatta seçimler eski rektörün ağır baskılarına ve yönlendirmelerine rağmen yapılmıştır. Kişiler Rektörlük ve bazı dekanlıkların telkinlerine rağmen onurlu birer bilim insanı gibi davranmışlar ve özgür iradelerini sandığa yansıtmışlardır. Oy kullananların yarıdan fazlası ya Sayın Akdemir tarafından atanmıştır ya da bir önceki seçimlerde kendisine oy vermişlerdir. Nitekim mevcut yasal düzenlemeler nedeniyle bir rektörün ikinci dönem seçimlerinde kendi arkadaşlarınca seçilmemesi pek de alışık olunan bir hal değildir. Bu da göstermektedir ki seçimlerde siyasiler veya başka müdahaleler değil, eski yönetimin eksiklikleri belirleyici olmuştur.

Sayın Akdemir’in mevcut bir milletvekilimiz hakkında yaptığı açıklamalar da nezaketten ve gerçeklerden uzaktır. Sayın milletvekili, rektörlüğü esnasında Sayın Akdemir’i en büyük destekleyenlerden olmuştur. Herkes takdir edecektir ki Ankara’da ciddi bir çevresi bulunmayan Sayın Akdemir’in tüm işlerine başta Tıp Fakültesi’ne kaynak bulunması olmak üzere, bahsi geçen sayın milletvekili destek olmuştur. Bugün de aynı milletvekili özel hayatını ihmal etse de Çanakkale’yi ve üniversiteyi ihmal etmemektedir. Vefalı olmak en önemli erdemlerden biridir. Her yerde komplolar, profesyonel tuzaklar görmek sağlıklı bir ruh hali değildir. Makamlar geçicidir. Kalıcı olan dostluklardır.

ÇOMÜ 2011 yılına kadar pek çok ötekileştirme örneğini yaşamıştır. Bu örnekler hafızalarda hala tazeliğini korurken Sayın Akdemir’in mevcut yönetimin kendisini ötekileştirdiği iddiaları anlaşılmaz bir tutumdur. Sayın Akdemir 2007 yılında mevcut rektör ve arkadaşlarının oylarıyla rektör seçilmiştir. Kendisi YÖK’te yapılan rektörlük mülakatlarına mevcut rektörün Ankara’daki ofisinde hazırlanmıştır. Şu anki rektör Sayın Akdemir’i kendi aracı ile YÖK’e götürüp getirecek kadar kendisine yakın olmuş ve en büyük desteği vermiştir. Sonrasında da rektörlük atamasında nasıl kıymetli destekler verdiğini sadece kendisi bilmektedir. Ayrıca geciktirerek olsa da, Sayın Laçiner’in akademik yükselmesini Sayın Akdemir’in rektör olarak onayladığı da bir gerçektir. Akdemir-Laçiner ilişkisindeki tek kırılma Sayın Laçiner’in en doğal haklarını kullanarak rektörlük seçimlerinde aday olmasıdır. Bu çerçevede Sayın Akdemir’in ötekileştirilmesi söz konusu değildir. Bu tür iddialar temelsiz olduğu kadar geçmiş hukukları dikkate alındığında yakışıksızdır da.

Garip bir şekilde hala hazmedilemeyen seçim sonuçlarından hareketle, Çanakkale ilinde kutuplaşmalara, anlaşmazlıklara zemin hazırlamaya çalışılması da anlaşılır bir tutum değildir. Üniversitemiz ile Çanakkale’deki hiçbir kurum arasında sorun bulunmamaktadır. Üniversitemiz rektörü ve yöneticileri ilimizin ileri gelenleri ile düzenli olarak görüşmekte, gerekli istişareleri yapmaktadır. Doğru olan da budur. Çanakkale’nin şirketleri, yerel yönetimi, üniversitesi, tüm resmi kurumları, milletvekilleri, Valisi ve sivil toplum kuruluşları Çanakkale’nin iyisi için birlikte hareket etmelidir. Bu birlikteliğe zarar verici açıklamalar ilimize ve üniversitemize zarar verecektir. Rektörlük yapmış bir bilim insanının sokak dedikodularını bu kadar ciddiye alması ve akla ziyan komplo teorilerine inanması şaşırtıcı olduğu kadar trajikomiktir de.

‘Benden sonrası tufan’ anlayışı son derece hatalıdır. Bizler görevimizi bıraktıktan sonra intikam hırsıyla çalıştığımız kurumlara ve yaşadığımız kentlere zarar vermeye çalışmamalıyız. Ne yazık ki Üniversitemiz son günlerde bu tür davranışlar ile daha sık karşılaşmaktadır. Bu hazımsızlık öyle bir noktaya ulaşmıştır ki Üniversitemiz rektörünün başka bir üniversitenin öğrencileri tarafından ‘yılın rektörü’ seçilmesi dahi bazı kişilere rahatsızlık verebilmektedir.

Bizler eski yönetimin hataları ile uğraşarak zaman kaybetmek istemedik. Ayrıca iyi kötü hukukumuz olan ve zamanında büyüğümüz saydığımız insanları üzmek de istemedik. Üniversiteye az veya çok emek vermiş herkesin zihinlerdeki saygınlığını muhafaza etmeye çalıştık. Diğer pek çok üniversitede olduğu gibi eski yöneticilerimizi bilerek veya bilmeyerek yaptıkları hatalar nedeniyle mahkeme kapılarında dolaştırmamak için yasalar çerçevesinde elimizden gelen gayreti gösterdik. Bugün bu kişiler bu kadar rahat konuşabiliyorlarsa bunu biraz da kendilerine gösterilen vefaya, anlayışa ve demokratik tavra borçludurlar.

Rektörlük makamı boş konuşma yeri değildir. Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz. Kimin daha iyi çalıştığı elbette görülmektedir ve zamanı gelince takdir de edilmektedir. Demokrasinin erdemi de buradadır. Bizler eski yöneticilerimizi bu tür beyanları ile değil, geçmişte Üniversitemize vermiş oldukları katkıları ve emekleri ile anmak isteriz. Bizden sonrakilerin de bizleri ÇOMÜ’ye katkı ve emeklerimiz ile anmasını bekleriz.

Saygılarımızla
ÇOMÜ Rektörlüğü

Yorumlar...

    Henüz yorum yok...

Sizin Yorumunuz...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir