Bakan Bayraktar: “Bundan Sonra İthal Kömüre Dayalı Çevrim Santrali Yapılmasına İzin Vermeyeceğiz”

Çanakkale Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekilleri Ali Sarıbaş ile Serdar Soydan, TBMM Genel Kurulunda Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’a sözlü olarak cevaplandırılması istemiyle ‘Çanakkaledeki Termik Santraller ve Kazdağlarındaki Maden Şirketleri’ hakkında soru önergesinde bulundu. Bakan Bayraktar, cevabında Hükümet olarak bundan sonra ithal kömüre dayalı çevrim santrali yapılmasına izin vermeyeceklerini söyledi.

23 Ekim 2013 Çarşamba günü gerçekleşen Türkiye Büyük Millet Meclisi genel Kurulunda, Çanakkale Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekili ve TBMM Kit Komisyonu üyesi Ali Sarıbaş, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’a sözlü olarak cevaplandırması için soru önergesinde bulundu. Sarıbaş önergesinde şu ifadeleri kullandı:

Çanakkale’de Kazdağları verimli sütün ve sebzenin bol olduğu bir bölge ama buna rağmen on bir tane dışa bağımlı, taşınan kömürle ve deniz suyuyla çalışabilecek santral kurumu için izin verilmesi hakkında müracaatlar olmuştur. Özellikle son Ayvacık’taki Babadere Köyünde Çanakkale domatesinin meşhur olduğu ve yeni kapalı sulamaların bittiği, Türkiye’de ve dünyada balığın bol olduğu ve sebzeciliğin dünyaya tanıtıldığı ve peyniriyle meşhur olan ve özellikle bir taraftan böyle ürün verirken, böyle doğa harikası, böyle bir tarımın bulunduğu yerde böyle bir dışa bağımlı bir termik santrale ÇED raporu verecek misiniz? Çünkü Çanakkale ilinin emisyon hacmi Çan’da kurulan diğer termik santrallerin dışında hiçbir termik santral yeterli…

TBMM Çevre Komisyonu Sözcüsü Çanakkale Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekili M. Serdar Soydan ise sözlü soru önergesinde şu ifadelere yer verdi:

Sayın Bakan, biliyorsunuz Çanakkale ili dünyada tarih yazmış bir ildir. Doğasıyla, deniziyle özellikle Kaz Dağları’yla dünyanın en önemli illerinden birisidir. Kaz Dağları’nda Hükümetinizce verilmiş olan altın arama ve işletme ruhsatları Kaz Dağları’nı yaşam için bir cehenneme, altıncılar için bir cennete dönüştürmektedir. Bu ruhsatların derhâl iptal edilmesi gerekmektedir.
İkincisi, yine Çanakkale ilinde şu anda yaklaşık 8 bin megavat gücünde termik santral izni verilmiştir kurulmuş ve kurulacak olan. Çevredeki Çanakkale’yi etkileyen termik santrallerle birlikte bu 14 bin megavata ulaşmaktadır ki bu Çanakkale için tam bir felakettir. Çanakkale’de bundan sonra kurulacak olan ruhsatların derhal iptal edilmesi gerekir. Eğer bu yolu seçmiyorsanız size bir önerim var: Çanakkale’nin ismini ya “altın termik” ya da “termik altın” olarak değiştiriniz.

“İthal Kömüre Dayalı Çevrim Santrali Yapılmasına İzin Vermeyeceğiz”
Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar ise cevabında Hükümet olarak bundan sonra ithal kömüre dayalı çevrim santrali yapılmasına izin vermeyeceklerini belirterek şu açıklamaya yer verdi:

Çanakkale’de Nurol tarafından yapılması gereken çevrim santralinin ÇED raporu iadesi istenmişti, vazgeçilmişti oradan. Yine, Türkiye’de, artık, bundan sonra, Hükümet olarak karar aldık, ithal kömüre dayalı çevrim santrali yapmasına izin vermeyeceğiz ama Mersin Akkuyu’da gerekli çalışmalar yapılmıştır; Türkiye için bir gerekliliktir, bunu imar planlarına işledik. Orada da valilikle ve halkla gerekli toplantıları yaparak o projeyi yürütüyoruz.

Mevcut termik santraller ne olacak?
TBMM Çevre Komisyonu Sözcüsü Çanakkale Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekili M. Serdar Soydan konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın ithal kömüre dayalı santrallere artık izin verilmeyeceği sözlerine dikkat çekerek bu açıklamanın bugüne kadar verdikleri mücadelenin ne kadar haklı olduğunu ortaya çıkardığını kaydetti. Mevcut ithal kömürle çalışan termik santrallerin ve maden şirketlerinin bundan sonraki faaliyetleri hakkında ise tedbir alıcı önlem ve kısıtlama getirileceğine dair bir açıklama yapılmadığını belirten Soydan açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

Tüm uyarı ve karşı duruşlarımız ve TBMM’ye vermiş olduğum soru önergem sonrası tutanak metninde görüleceği gibi Sayın Bakan Ayvacık Babadere mevkiinde kurulması düşünülen termik santralden vazgeçildiğini ifade etmiş ve ayrıca ithal kömüre dayalı santrallere de artık izin vermeyeceklerini açıkça ifade etmiştir.
Çevre ve Şehircilik Bakanının genel kurulda yaptığı bu açıklama, bizlerin bu güne kadar yaptığı mücadelenin ne kadar haklı olduğunu ortaya çıkarmıştır.
Genel kurulda, yaptığım konuşmalarımda ve çeşitli defalar TBMM vermiş olduğum soru önergelerimde ısrarla sorduğum mevcut termik santrallerin ve maden şirketlerinin bundan sonraki faaliyetleri hakkında ise hala net cevap vermekten kaçınmaktadır.
Sayın Bakan, bugün ithal kömürle çalışan termik santraller ve maden şirketlerinin faaliyetleri hakkında hiçbir tedbir alıcı önlem ve kısıtlama getirebileceklerine dair bir açıklama yapmamıştır.
Sadece bundan sonra ithal kömürle çalışan termik santrallere hükümet olarak izin vermeyeceklerini ifade etmişlerdir.
Çanakkale’de, ne uluslararası şirketlerin, nede AKP hükümetinin, yani hiç kimsenin yaşamımızı cehenneme çevirmesine, altıncılar için de cennete dönüştürmesine asla izin vermeyeceğiz…