Gökçeada’da Gümrük Kapısı Açılıyor! Limni ve Samothraki ile Feribot Seferleri Müjdesi!

Gökçeada Belediye Başkanı Yücel Atalay, Gümrük ve Hudut Kapısıyla ilgili çalışmaların tamamlandığı ve bu yıl Haziran ayında açılışının yapılacağı müjdesini verirken Yunanistan’ın Limni ve Samothraki adaları ile Gökçeada arasında düzenli feribot seferlerinin başlamasına yönelik çalışmaların sürdüğünü kaydetti.

4-7 Temmuz 2013 tarihleri arasında (Festival 5-6-7 Eylül 2013 tarihlerine ertelenmiştir.) Türkiye’de Gökçeada (İmroz) ile Yunanistan’da Samothraki (Semadirek) adalarında düzenlenecek olan Türk-Yunan Dostluk Festivali’nin tanıtımı amacıyla yapılan basın toplantısında konuşan Gökçeada Belediye Başkanı Yücel Atalay, Defne Türk-Yunan Dostluk Derneği tarafından organize edilecek olan festivalle ilgili teklif geldiğinde Gümrük ve Hudut Kapısı çalışmalarının olduğunu ve bakanlığa hızlandırma talebinde bulunduklarını, bunun da kabul görerek çalışmalarda sona yaklaşıldığını ayrıca Gökçeada-Limni-Samothraki adaları arasında yıl boyunca düzenli deniz ulaşımının başlatılmasına yönelik çalışmaların devam ettiğini söyledi.

“Gökçeada’dan Sağlık Hizmeti Alabilirler”
Bu yıl, Gökçeada’ya açılacak gümrük ve hudut kapısıyla birlikte Yunan adalarına seferler başlayacağını açıklayan Atalay şu görüşleri dile getirdi:

“Birbirimize olan yakınlığımızdan dolayı Kuzey Ege çanağında Yunan adalarıyla ciddi bir işbirliği geliştirerek dezavantajlarımızı avantaja çevirebiliriz. Semadirek’te hastane yok. Nüfus çok az. Gökçeada’da çok teşekküllü bir hastanemiz var. Ambulans helikopterimiz de var. Sağlık hizmetini buradan alabilirler. Ayrıca bakanlığımız Yunan Adaları’na da hizmet vermek için üç gemi hastanesi hazırlıyor. Sadece turizm açısından değil, dostlukların da gelişmesi açısından bu festivali bütün gücümüzle destekliyoruz. Yaşanan kriz de ön yargıların kırılmasına büyük katkı sağladı. Ticari tarafı bir kenara insani açıdan çok önemli gelişmeler. Önümüzdeki yıllarda Kuzey Ege çanağındaki Gökçeada ve Bozcaada ile Limni ve Semadirek’in işbirliğiyle Çanakkale ve Aleksandropolis’in (Dedeağaç) de dahil olduğu bir destinasyon merkezi oluşabilir. Umarım Sürdürülebilir bir festivalden öte sürdürülebilir bir yaşam haline gelir.”