Sağlık Çalışanlarından Bir Günde İki Eylem!

21 Mayıs 2015

Çanakkale’de dün bir araya gelen sağlık çalışanları, 21-22-23 Mayıs günleri arasında Aile Sağlığı Merkezleri’nde(ASM) ve Toplum Sağlığı Merkezleri’nde gerçekleştirilecek uzun süreli iş bırakma eylemi ve ÇOMÜ Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesi Nöroloji Anabilim Dalı’nda görevli Asistan Dr. Çağdaş Balcı adına Tıp Fakültesi Dekanlığı tarafından başlatılan soruşturmayı protesto etti.

“Psikolojik Şiddet, Baskı, Kuşatma, Taciz”
Sağlık çalışanları, içinde bulundukları koşulları eylemlerle protesto etmeye devam ediyor. Çanakkale’de ilk olarak dün saat 12.30’da ÇOMÜ Terzioğlu Yerleşkesi girişindeki yeni hastane binası önünde toplanan Çanakkale Tabip Odası üyeleri, ÇOMÜ Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesi Nöroloji Anabilim Dalı’nda görevli Asistan Dr. Çağdaş Balcı hakkında başlatılan soruşturma hakkında basın açıklaması gerçekleştirdiler. Sağlık çalışanları ve hastanede bulunan vatandaşlar tarafından alkışlarla desteklenen açıklamada, Dr. Balcı’nın yalnız olmadığı sağlık çalışanlarının yanında olduğu vurgulandı. Burada konuyla ilgili açıklama yapan Dr. İlhan Pirinççiler, “Hepimiz biliyoruz ki Dr. Çağdaş Balcı’ya karşı yapılan bu muamele suçtur. Bu suçun faili bellidir ve buradadır. Bu yüzden, maalesef bir bilim kurumunun önünde, hem de hekim yetiştiren bir bilim kurumu olan ÇOMÜ Tıp Fakültesi’nin kapısında bu açıklamayı yapıyoruz.”dedi. ÇOMÜ’nün yeni dönemde kötü ününü sürdürmesini istemediklerini belirten Pirinççiler, açıklamasının devamında şunları kaydetti:

“Evet, herkes anlasın diye bir kez daha tekrar ediyoruz; Dr. Çağdaş Balcı’ya karşı başlatılan haksız, hukuksuz bir soruşturmanın suç ortağı olmadığımızı haykırmak için buradayız. Çağdaş Balcı’ya karşı tamamen art niyetle başlatılan bu soruşturma en hafif ifade ile mobbingdir. Mobbingin kelime anlamı “bezdiri” dir. Dr. Çağdaş Balcı’ya karşı bu soruşturma ile amaçlanan psikolojik şiddet, baskı, kuşatma, taciz ve sıkıntı vermektir. Bu yöntem ile amaçlanan aynı zamanda üretken, yaratıcı insanların iktidar ve egemenlik ilişkileri ile sindirilmeye ve çökertilmeye çalışılmasıdır.
Çanakkale Tabip Odası olarak meslektaşımız Dr. Çağdaş Balcı hakkında uluslar arası bir toplantının tartışma bölümünde ifade ettiği düşünceleri sebebi ile başlatılan soruşturma kabul edilemez. Genel anlamda düşünce ve ifade özgürlüğünü, özel olarak akademik özgürlüğü ihlal eden bir soruşturma ile karşı karşıyayız. Usulden ve esastan tamamen hukuka aykırı şekilde başlatılan ve soruşturmanın sonlandırılmaması halinde sonunun nereye gideceği belli olmayan bir uygulama ile karşı karşıyayız. Sayın ÇOMÜ Tıp Fakültesi Dekanı Sefa Dereköy, bu soruşturma ile neyi amaçlıyorsunuz? Çanakkale kamuoyuna mal olmuş bu konu hakkında en kısa zamanda sizden bir açıklama bekliyoruz.
Geçtiğimiz dönemde; Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nde baskıcı, antidemokratik uygulamalar ayyuka çıkmışken, yeni dönemde ÇOMÜ bu kötü ününü aynı şekilde sürdürmesin, bilimin, özgürlüklerin, demokrasinin yaşandığı ve yaşatıldığı gerçek bir üniversite olsun istiyoruz.
ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. Yücel Acer başta olmak üzere tüm ÇOMÜ yönetimine bir kez daha hatırlatıyoruz: Sizlerin de çok iyi bildiği gibi, bilimsel özgürlük ortamı olmadan, akademik olarak özerk ve bağımsız olunmadan, bilim insanlarına akademik güvence sağlanmadan üniversite olunamaz. Üniversite olabilmenin önemli koşullarından biri, hukuk dışı davranışa geçit vermeyen, demokrasinin egemen olduğu, koltuğu ele geçirenlere olağanüstü yetkiler tanımayan, tüm yetkilerin demokratik biçimde oluşturulmuş kurullarda olduğu bir yönetim anlayışında yatmaktadır.
Sayın Yücel Acer, başta ÇOMÜ personeli olmak üzere Çanakkale kamuoyu ve Çanakkale’de yaşayan herkes sizden geçmişin kötü izlerinin silindiği gerçek bir “Üniversite” yapılanması istiyor, bekliyor.
Bu konuda bizim bugün burada yaptığımız gibi herkesin çaba sarf etmesi gerekiyor.
Evet, bir kez daha söylüyoruz ve bekliyoruz; Meslektaşımız, arkadaşımız, doktorumuz, akranımız Dr. Çağdaş Balcı’ya, bir akademisyene karşı işlenen suçtan biran önce dönülmesini ve soruşturmanın geri çekilmesini, kaldırılmasını istiyoruz.”

Aile Sağlık Merkezleri’nde Eylem Var!
Dr. Çağdaş Balcı’ya destek eyleminin ardından Aile Sağlığı Merkezleri’nde gerçekleştirilecek en uzun süreli iş bırakma eylemi için, dün saat 18.00’da Mümtaz Pirinçciler Meydanı’nda toplanan Çanakkale Tabip Odası üyeleri burada stand kurarak basın açıklaması düzenlediler. Sağlık hizmetlerinde gelinen dönem hakkında bilgiler veren Çanakkale Tabip Odası üyeleri, birinci basamak sağlık çalışanlarının 3 gün boyunca hizmet Çanakkale ve Türkiye’de hizmet üretmeyeceğini yeniden dile getirdi. Çanakkale Tabip Odası, Aile Hekim’lerinin sorunlarını ayrıca şöyle ifade etti:

“Bugün ve 21-22 Mayıs günleri Aile Sağlığı Merkezleri’nde(ASM) ve Toplum Sağlığı Merkezleri’nde(TSM) hizmet üretemeyeceğiz.Birinci basamak sağlık hizmeti sunan yaklaşık 70 bin sağlık çalışanı tüm yurtta, en uzun iş bırakma eylemi yapmak zorunda bırakılıyor.Sağlık Bakanlığı, 5 aydır ASM çalışanlarına hafta içi 40 saat çalışmaya ek olarak, Cumartesi günleri ‘nöbet’ adı altında fazla çalışmayı dayatıyor.Hafta içi, kendisine kayıtlı bebeğe, hamile kadına aşısını, izlemini yapan; hastasını muayene eden, tedavisini yapan, köy köy gezen, evlerde hastasını ziyaret eden, entegre sağlık hizmeti verilen yerlerde gece gündüz demeden gelen her hastaya bakan, tatillerde ölü muayenesini yapan, ev ev, okul okul aşı kampanyası yürüten birinci basamak sağlık çalışanına, ek olarak Cumartesi günleri de gel çalış deniyor.ASM sağlık çalışanları bu haksız hukuksuz Cumartesi fazla çalıştırma dayatmalarına karşı 5 aydır direniyor ve çoğunlukla ASM’lerini açmıyor.Sağlık Bakanlığı, ASM çalışanlarının 5 aydır sürdürdükleri kararlı ve başarılı direnişini kırmak için, 16 Nisan 2015 tarihinde yeni bir yönetmelik yayımlayarak, Cumartesi direnişini sürdürenleri işten atmakla tehdit eden ağır ceza puanları getirdi.Sağlık örgütlerinin, Sağlık Bakanlığı ile bu konuda yaptığı görüşmeler sonuçsuz kalmış, en son TTB’nin Sağlık Bakanı ile bir kez daha görüşme talebi karşılık bulmamış; aksine Sağlık Bakanı Müezzinoğlu, basına verdiği demeçte TTB’ye halkın sağlık hizmeti almasını önemsemediği şeklinde suçlamalarda bulunmuştur.Sağlık örgütleri, sağlık çalışanlarının haklarını savunurken, halkın sağlık hakkını savunmaktan hiçbir zaman geri durmamıştır.

Sağlık Bakanlığı’na soruyoruz:

Halktan, ödedikleri sağlık primlerine ek olarak, katkı, katılım, muayene, ilave, ilaç farkı vb. adları altında 12 çeşit ücreti kim alıyor?
Özel hastanelere giden halkı, soyup soğana çeviren farkları %200’lere kim çıkardı?Nüfusun %10’u sigorta kapsamı dışındayken, primlerini ödeyemeyen binlerce yurttaş sağlık hizmeti için cebinden para ödüyorken,Koruyucu sağlık hizmetlerinde; bebek ölümlerinden, anne ölümlerine artış yaşanırken; tam aşılı çocuk sayısı düşerken, kızamık salgınları görülürken,Muayene süreleri 2-3 dakikaya inmişken, tüm bu haksızlıkları halka kim reva görüyor?Bu mu halkı düşünmek!Aile Sağlığı Merkezleri’ni, zincir hastanelerin patronlarına satmadan önce, sağlık çalışanlarını, az paraya, çok çalıştırıp pazarlamaya yönelik girişimlerinizi güçlendirmeye çalıştığınızı duymayan kalmadı.ASM’lerin zincir hastanelerine satışı sonrasında, birinci basamakta verilen tüm
hizmetlerin paralı olacağını biliyoruz.Bizler koruyucu sağlık hizmetlerin önemsendiği, halka yeterli muayene sürelerin ayrıldığı, her kesimin, eşit, ücretsiz, iyi sağlık hizmeti alabildiği, çalışanların haklarının gasp edilmediği, sağlık hizmetlerinin toplumun gereksinimlerine göre sunulduğu bir sağlık ortamı istiyoruz.Kimin halkı düşündüğü gün gibi ortada!Birinci basamak sağlık çalışanları, bugün ve sonraki iki gün, Cumartesi fazla çalışma ve işten atma tehditlerine karşı, kendi haklarını korumak için 3 gün hizmet üretemeyecek.Taleplerimiz karşılık bulana dek eylemlerimizi kararlılıkla sürdüreceğimizin bilinmesini isteriz.”

Yorumlar...

    Henüz yorum yok...

Sizin Yorumunuz...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir