Vali Çınar, Kaz Dağları’ndaki Maden Arama Çalışmalarını Değerlendirdi

26 Eylül 2013

Çanakkale Valisi Ahmet Çınar kahvaltılı basın toplantısı düzenleyerek basın mensupları ile bir araya geldi.

Çanakkale Polisevi’nde düzenlenen kahvaltılı toplantıya Vali Ahmet Çınar, Vali Yardımcısı Bekir Sıtkı Dağ, İl Emniyet Müdürü Osman Zoroğlu, Çanakkale Valiliği Özel Kalem Müdürü Mustafa Tan ve Basın ve Halkla İlişkiler Müdür Vekili Selahi Sevim ile çok sayıda basın mensubu katıldı.

Basın toplantısında konuşan Vali Ahmet Çınar; “Çanakkale’de göreve başlayalı 4 ay oldu. 4 ay hem kısa hem de uzun bir zaman. Bu 4 aylık süreçte ilçeleri gezerek Çanakkale’yi tanımaya çalıştım. Baştaki planımız basın mensubu arkadaşlarımızla her ay bir kahvaltı programıyla bir araya gelmek şeklindeydi. Yeni gelmiş olmanın yoğunluğu gibi sebeplerden bu plan biraz aksadı. Bundan sonra, aksatmadan bir araya gelerek fikir alışverişinde bulunacağız. Kahvaltı davetimize katıldığınız için hepinize teşekkür ederim.” dedi.

Çanakkale Valisi Ahmet Çınar, Kazdağları’nda altın arama ve imza bekleyen işletme ruhsatları konularında samimi açıklamalarda bulundu. Kazdağları’nın, altın oranı dünyada en iyi bölgelerden bir tanesi olduğunu söyleyen Vali Çınar, dolayısıyla bu bölgenin bütün şirketlerin iştahını kabarttığını açıkladı. Ancak bir ayrım da yapmak gerektiğine işaret eden Çınar, altın aranan ve çıkarılmak istenen yerlerin Kazdağlarının epey uzağında bulunduğunu belirtti. Çevrecilerin en çok problem yaptığı konunun ise yer altı sularına siyanür karıştığını iddia etmesi olduğunu da dile getiren Çınar, “Daha siyanürün S’si bölgeye gelmiş değil. Çevrecilik bakımından da, ekonomi bakımından da biraz objektif bakabilmek lazım. Birilerinin iddiası ‘asla bozmaz’, birilerinin iddiası ‘cehennem olur’. Bunun bir ortası vardır. Herkes de aslında objektif konuşmuyor. Bir sıkıntı da orda var. Şimdiden ‘yer altı sularına siyanür karıştı’ demek milleti kandırmadır. Ama ‘hiçbir şey olmayacak’ demek de milleti kandırmadır.” dedi.

“OKSİJENİ VE YEŞİLİ BİR YARA ALACAKTIR”
Kazdağları konusundaki şahsi fikrini de ilk kez açıklayan Vali Ahmet Çınar, “Ben buraların korunmasından yanayım. Bunu da burada açıkça beyan ediyorum. Her ne olursa olsun, bu bölgenin oksijeni, yeşili bir yara alacaktır. Böyle bir sıkıntı olacaktır. Riskler ayrı. Şimdi yeni tekniklerde firmalar böyle bir tehlikenin kalmadığını, asla bir zarar olmayacağını söylüyor. Ama bende çevrenin henüz yara almadan korunmasından yanayım” diye konuştu. Vali dahi olsa kanunları uygulamak zorunda olduğunu da itiraf eden Vali Ahmet Çınar, “Biz kanunlara uyan, kanuna göre hareket eden, kanunun dışına çıkamayan ve buna da yetkisi olmayan görevlileriz. ‘ÇED raporunu alan firmalar müracaat ettikleri takdirde kanun ruhsat verilir’ diyor. Ruhsatı da Özel İdare veriyor. Verilir denilen noktada valinin aslında bir yetkisi olmuyor. Diyelim Vali risk aldı, kanuna karşı durdu vermedi. Bu sefer mahkemelerde ne sonuç çıkar onu bilmiyorum. Bunun anlamı ben vereceğim değil. Bir realiteyi burada söylemek istiyorum. Bir diğer konu, bu biraz aslında daha üst seviyede stratejik ve ekonomik bakımdan da değerlendirilmeye muhtaç bir konu. Belki de bu, İle bırakılmaması gereken, çok daha teknik, çok daha büyük perspektifle bakılması gereken bir konu. Bununla ilgili olarak da yeniden bir raporlama gibi çalışmalarımız var. Buralar açılsa ne olur, ekonomiye ne kadar katkı yapar, çevreyi hakikatten denilen kadar bozar mı” dedi.

TÜBİTAK RAPOR HAZIRLIYOR
Bir basın mensubunun, kaç işletme ruhsatının imza beklediği yönündeki soruyu ise konuyla ilgilenen Vali Yardımcısı Bekir Sıtkı Dağ yanıtladı. Toplam iki tane işletme ruhsatının imza beklediğini ve birisinin nihai süresine yaklaştığını anlatan Dağ, “Toplumun hassasiyeti var bu konuda. Biz de bunları göz önüne alarak hem TÜBİTAK, hem de Ege Üniversitesi ile görüştük. ‘Bize bilimsel bir rapor hazırlar mısınız, biz de ne yapacağımızı bilelim istiyoruz’ dedik. Bu konuyla ilgili Ege Üniversitesi raporunu tamamladı ve bize iletti. Şuanda bu raporu değerlendirme aşamasındayız. Kendi verilerimizle mukayese edeceğiz. Sadece bununla da yetinmedik. TÜBİTAK Genel Sekreteriyle de görüştük. Onlarda Şubat ayında bir ekip gönderdi. Burada incelemelerini yaptılar. Bu bölgedeki altın madenciliğinin işletilme durumuyla ilgili tarafsız bir rapor istedik. Bu raporları takdir makamı olan Valimize arz edeceğiz. Daha sonra değerlendirmesini Çanakkale halkına sunacağız” dedi.

[Kaynak: canakkaleninrehberi.com]

Yorumlar...

    Henüz yorum yok...

Sizin Yorumunuz...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir