Yırca Halkı Yalnız Değildir

31 Ekim 2014

Soma’nın Yırca Köyünde 29 Ekim Cumhuriyet Bayramıyla ‘hasat bayramı’ birlikte kutlandı. Yaklaşık bir buçuk aydır dikenli  tellerle çevrili zeytinliklerine giremeyen köylüler, yılın ilk hasadını; zeytin ağaçları için sürdürdükleri direnişe destek olmak için köye gelenlerle birlikte yaptı. Resmi tatil olmasını fırsat bilerek bir gün öncesinden yola çıkıp zeytin nöbetine katılan gruplar arasında Çanakale de vardı. Çanakkale Çevre Platformu, Çanakkale Dayanışması, Kazdağı Doğal ve  Kültürel Varlıkları Koruma Derneği’nden oluşan grubun bir kısmı köylülerle birlikte nöbet sahasında sabahladı, bir kısmı evlere dağıldı. Direniş ateşi sabaha kadar yandı. Dayanışma ziyareti; köylerinde yapılmak istenen termik santral yüzünden bine yakını kesilen zeytin ağaçlarını şirketten korumaya çalışan Yırca halkının mücadelesine güç kattı.

Bakanlar kurulu kararıyla bir gecede acele kamulaştırılan zeyinliklerinde Kolin A.Ş tarafından Manisa’nın 3. termik santrali kurulmak istenen, karara yürütmeyi durdurma davası açmalarına rağmen hukuki süreç tamamlanmadan şirket tarafından zeytin ağaçları kesilen köylülerin kalan ağaçları için başlattığı zeytin nöbeti, o gece oldukça kalabalık geçti. Köye ikinci kez gelen Çanakkale’nin yanı sıra Greenpeace ve Kuzey Ormanları Savunması üyeleri, İzmir ve Manisa’nın ilçelerinden öğrenci kolektifleri, sivil toplum kuruluşları, çevre aktivistleri de Yırca’yla dayanışmaya geldi. Zeytin ağaçlarının aynı ateşin etrafında buluşturduğu farklı gruplar, Yırca halkı yalnız değildir mesajı verdi.

Çevre mücadelesi örgütlerinin kendi bölgelerindeki çevre sorunlarını ve direniş deneyimlerini Yırcalılarla paylaştığı bir forum gerçekleşti. Yırca Muhtarı Mustafa Akın “Sizin desteklerinizle sesimizi bu kadar duyurduk. Bu artık Yırca’nın değil, hepimizin meselesi. Yırca hepimizin.” diyerek nöbete gelenlere teşekkür etti ve desteğe çok ihtiyaç duyduklarını belirterek herkesi Yırca’ya, zeytin nöbeti sahasına davet etti.

Çanakkale Çevre Platformu eski dönem sözcüsü Hicri Nalbant; Kazdağları ve Çanakkale’de termik santral ve altın madenlerine karşı süren mücadeleyi anlattı; platformun Yırca’ya her konuda  yardıma hazır olduğunu söyledi. Hicri Nalbant; “Bu uzun soluklu bir mücadele. Bu işi çözecek olan sizsiniz ve buradaki zeytin nöbeti. Biz hukuk kurallarına uyarken karşı taraf uymuyorsa direneceğiz. Birlik ve beraberliğinizin, mücadelenizin dışarıdan gelen desteklerle birlikte büyüyerek devam etmesi çok güzel ve çok önemli.” diye konuştu.

Çan’ın Karadağ köyünde Esan Eczacıbaşı AŞ’nin altın madeni aramak için toprakları ve su havzalarında sondaj çalışması yapmak istediği köylülerin hala devam eden direnişlerini ve köyün hikayesini de Mustafa Önder anlatırken Kazdağı Doğal ve Kültürel Yaşamı Koruma Derneği Başkanı Süheyla Doğan; “Zeytin, Edremit ve çevresinin de hayatı, can damarı, tek geçim kaynağı. Zeytinlik alanların imara açılmasını öngören yasa tasarısına 2o bine yakın imza toplayarak itiraz ettik. Bu mücadeleyi hep birlikte kazanacağız.” dedi.

Zeytin ağaçlarının kıvılcım verdiği ateş gece boyu yandı. Köylülere destek vermek için İzmir’den gelen Öğrenci Kolektifleri gitar çaldı, çocuklarla birlikte şarkı söyledi. Köylüler ziyaretçilerine çay demledi, kendi zeytinlerinden ikram etti. Nöbetin ilerleyen saatlerinde Praksis müzik grubu geldi. Haziran ayında ‘3-5 ağaç kervanı’yla yola çıkıp çevre mücadelesi verenlere müzikleriyle destek götüren Praksis, şarkılarını bu kez zeytin nöbeti tutanlar için uyarlayıp söyledi. Zeytin nöbetçileri ve Yırcalılar müzikle moral depolarken, şarkılar diğer çevre mücadelelerinin selamını getirdi.

Sabaha kadar ziyaretçilerin nöbetleşe katılımıyla ateşi sönmeyen Zeytin Nöbeti alanı, 29 Ekim sabahı da kalabalıktı. Yırca’nın yanında yer alan sivil toplum örgütleri, pankartlarını ve mesajlarını şirketin zeytin ağaçlarını çevirdiği, hemen ardında termik santralin bacasının yükseldiği dikenli tellerin üzerine astı.

Köylerine çok yakın bir mesafede bulunan termik santralin bacasından çıkan duman yüzünden sağlık sorunları yaşayan, kül havuzundan savrulanlarla kül soluyan, eskiden tütün yetiştirir tarım yaparken artık sadece zeytinle hayata tutunabilen 400 nüfuslu Yırca köyü, madende çalışmaya mahkum kalmaktan korkuyor. Dedelerinden miras kalan zeytin ağaçlarıyla çocuklarını, torunlarını da doyurmak istiyor.

Yine bir termik santral yapılmak istenmesine, bunun için çocukları gibi sevip baktıkları zeytin ağaçlarının katledilmesine isyan ediyor. Kolin AŞ tarafından bir kısmı 200 yaşında bine yakın ağacı kesilen köylüler, kendilerine destek olmaya gelenleri evlerinde konuk ediyor, ekmeğini paylaşıyor. Zeytinliklerinin dikenli tellerle çevrilmesiyle değişen hayatlarını, dozerlerin önüne nasıl yattıklarını, zeytin ağaçlarına nasıl olup da kıyabildiklerini anlayamadıklarını hiç bıkmadan anlatıyor.

29 Ekim sabahı, Muhtar Mustafa Akın’ın öncülüğünde köylüler ve ziyaretçiler zeytinliklere girerek yılın ilk hasadını yaptı. Üzerinde zeytinleriyle kesilen, kurumaya başlayan zeytin ağaçların yanından geçerek hasada başlayan köylüler, uzun zaman sonra zeytinlerine kavuşmanın buruk mutluluğunu yaşadı. Çevrecilerin de yardımıyla bir bayram havasında geçen hasatta kasalar kısa sürede doldu. Köylüler tel örgülerle çevrili zeytin ağaçlarına yaklaşamadıkları için bu sene zeytinlerinin bakımsızlıktan küçük kaldığını savundu.

Hasatın ardından Çanakkale’den Yırca’ya zeytin nöbeti dayanışması adına ortak basın açıklaması yapan Çanakale Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. İlhan Piirinçciler;  “Yırca köylülerin yanındayız. Zeytin nöbetinin 42. gününde, 29 Ekim’i, zeytin hasadı bayramı olarak kutluyoruz. Dikili, Bergama, Ayvalık, Manisa, Salihli, Soma, Turgutlu, Çanakkale Dayanışması, Çanakkale Çevre Platformu, Çanakkale emek ve demokrasi güçleri Yırca köyünün yanında. Yırca’nın 500 dönümlük zeytinlik arazisi müşterek alanımızdır. Validebağ Korusu, Gezi Parkı, Kazdağları, Munzur dereleri,  Toroslar nasıl müşterek alanımızsa, Yırca da müşterek alanımızdır. Yırca köylüleri, köylerini ve zeytinliklerini savunmaya devam ediyorlar. Bir haftadır Validebağ’da direnenler, Yırca’ya destek selamlarını iletiyorlar. Bugün Yırca’da direnenler, Validebağ’a destek mesajlarını iletiyorlar. Yaşasın Yırca dayanışması, yaşasın Yırca direnişi” dedi.

Hasat sırasında zeytinlikten aldığı zeytin dalını yanında taşıyan köylü Mehmet Öztürk, elindeki dalı göstererek; “Sayın vekillere sesleniyorum. Buna derdiniz ki; barış dalı… 6000 barış ağacını kesmeye nasıl gönlünüz el veriyor? diye sordu.

Çanakkale’den Yırca’ya dayanışma için gelenler, nöbeti yeni ziyaretçilere devretmeden önce; “Diren Yırca diren”, “Birleşe birleşe kazanacağız” Yırca halkı yalnız değildir.” sloganları attıı. Yırca’daki zeytin nöbeti, hiç sönmeyen ateşin etrafında, nöbeti birbirine devreden çevre savunucularının desteği ve köylülerin umutlu bekleyişiyle devam ediyor.

‘ÇANAKKALE İÇİNDE’ Notu: Bu içerik Güneş Dermenci’nin izniyle, gunesinenerjisi.wordpress.com adresli blogundan alınmıştır.

Yorumlar...

    Henüz yorum yok...

Sizin Yorumunuz...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir