YÖK Başkanı’ndan Acı İtiraf

23 Ekim 2009

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Biga İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi tarafından düzenlenen “6. Uluslararası Sivil Toplum Kuruluşları Kongresi’ne katılan YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, üniversiteleri eleştirerek, “Maalesef üniversiteler, yaptıkları çalışmalarda girişimcilik konusunda kötü not alabilir” dedi.

ÇOMÜ Terzioğlu Kampüsü Troia Kültür Merkezi’ndeki kongrede bir konuşma yapan YOK Başkanı Yusuf Ziya Özcan, “OECD ve Dünya Bankası gibi kuruluşların son zamanlarda üniversitelerin fonksiyonları ile ilgili yayınlarına bakarsanız, orada sık sık ‘bulunan ülkenin ekonomisine katkı’ diye bir fonksiyondan bahsedilir. İşte üniversitelerin girişimciliği bu noktada işin içine giriyor. Biz üniversiteler olarak ülkemizin ekonomisine katkıda bulunmak zorundayız. Bu Türk üniversitelerinde pek oturmuş bir görüş değildir. Hepimiz bunu konuşuruz. Ancak bunu ne kadar gerçekleştirdiğimiz ortadadır. Acaba gerçekten Türk üniversiteleri girişimcilik ruhuyla bulundukları toplumların problemlerini halletmeye katkıda bulunuyorlar mı? Bu sorunun cevabı evettir. Yeterli mi? Bu sorunun cevabı da ‘Hayır’dır. İki örnek vermek istiyorum. Bu örnekler ülkemiz için hayati örneklerdir. Bunlardan bir tanesi ziraat dalından gelecek. Ziraat dalında ülkemizde özellikle tohumculuk alanında maalesef üniversiteler tarafından böyle bir katkı yapılmamaktadır. Hepimizin bildiği gibi 1 kilogram tohum, 1 kilogram altından daha pahalıdır. Türkiye korkunç miktardaki paraları sadece tohum alabilmek için İsrail’e ve ABD’ye transfer etmektedir. Eğer üniversiteler gerçekten bu toplumun dertlerine çare olacaksa bu konuya el atmalıdır. Ancak bakıyorsunuz üniversitelerimizde bu konuda bir faaliyet yok. Göz göre göre hiç kimse bu meseleye değinmemektedir” diye konuştu.

“NEDEN H1N1 VİRÜSÜNE KARŞI AŞI VE İLAÇ ARAŞTIRILMIYOR?”

Konuşmasında sağlık alanında yaşanan bazı hususlara da temas eden YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan, şunları söyledi:

“Bugünlerde bakıyorsunuz H1N1 diye bir virüs ülkemize musallat oldu. Hazırlıklar yapıyoruz. İlkokulda çocuklarımızı aşılamaya başlıyoruz. Eğer üniversitelerimizde de görülürse buradaki öğrencilerimizi de aşılama konusunda planlarımız var. Dikkat ederseniz geçen 3-5 yılda ülkemize musallat olan bu tür hastalıklar tür değiştirerek devam ediyor. Bu sene H1N1 virüsümüz var. Gelecek sene bu H1N2, ertesi yıl H1N3 olacak. Böylece formül değişerek gidecek. Ülkemizde üniversitelerde acaba aşı, serum, ilaç ve tıbbi malzeme ile ilgili çalışmalar yapılıyor mu? Hani üniversiteler girişimci olmalıydı? Girişimciliğin ruhunda toplumun yaralarına çare olup bu yaraları sarmak vardı. Bunu yapıyor muyuz acaba? Girişimcilik son derece önemli bir ruh. Biz bu ruhu önce üniversitelere benimsetmeliyiz. Ondan sonra toplumun diğer kesimlerine bu ruhu aşılamaya çalışmalıyız. Maalesef biz bunları yapmıyoruz.”

Üniversiteler olarak birçok konuda gerekli çalışmayı yapmadıklarını itiraf eden YÖK Başkanı Özcan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Üniversiteler yaptıkları çalışmalarda girişimcilik konusunda çok kötü not alabilirler. Bugünlerde ülkemiz çok ciddi bir krizden geçiyor. Krizin en büyük vurucu tarafı da işsizliğin artması. İşsizlik, tarihimizde görülmemiş oranlarda artış gösterdi. Bu sadece bizde artmadı. Dünyanın başka ülkelerinde bizden çok daha fazla arttı. Bizdeki artış hiç de öyle affedilir bir artış değil. Peki niye bu kadar arttı? Türk toplumu acaba krizden etkilenip bütün iş imkanlarını kapattı mı? Hayır kapatmadı. Esasında işsizliğin ana sebebi gençlerimizin meslek sahibi olmamasıdır. Gence soruyorsunuz, ‘Ne iş yaparsın?’ diye, ‘Her işi yaparım’ diyor. Bu demektir ki o hiçbir şey yapamıyor. Peki üniversiteler ne yapıyor? Acaba üniversiteler şöyle bir gayret içinde midir? Ülkemizde sayıları epeyce fazla olan liseyi bitirmiş fakat üniversiteye girememiş, iş arayan ancak bulamayan genç var. Acaba biz üniversitelerde cumartesi ve pazar günleri, yazları, geceleri bu gençlerimize ayırıp bunlara birer mesleki sertifika kazandırmak istiyor muyuz? Böyle bir faaliyet var mı? Maalesef böyle bir faaliyetimiz yok.”

ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. Ali Akdemir ise STK’ların bütün dünyada hayatın her alanında faaliyette bulunduğuna işaret ederek, “Bugün STK’ların ulaştığı büyüklük ve üstlendikleri misyonlar devlet ve özel sektörle rekabet edecek niteliktedir. Bugün dünyada, daha çok devletlerin ve özel sektörün görevleri arasında yer alan misyonlar, misyon alanları, işsizlik, ekonomik ve sosyal kriz, yoksulluk, sosyal eşitsizlik, sosyal adalet, küresel terör, iklim değişikliği, gelir dağılımının adaletsizliği, altyapı yatırımlarının yetersizliği, çevre kirliliği, ağaçlandırma ve erozyonla mücadele, yoksullukla mücadele, STK’ların da misyon alanları olmaktadır. Küresel güç olan ülke ve devletlerde, küresel güç olan özel işletmelerden sonra küresel çapta faaliyet gösteren, etkili olan STK’lar belirmektedir. Hesap verebilirlik, çevre bilinci, sorumluluk, yönetişim, sürdürülebilirlik, katılımcılık, ortak akıl, kamusallık, çoğulculuk, saydamlık gibi kavramlar tüm toplum düzeyinde STK’lar aracılığıyla kabul görmüştür” dedi.

Kongrede ayrıca Kongre Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, Dönem Sözcüsü Yrd. Doç. Esra Demircan, SOBİAD Başkanı Prof. Dr. Coşkun Can Aktan, ÇOMÜ Biga İ.İ.B.F. Dekanı Prof. Dr. Kazım Kirtiş, Yalova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. M.Niyazi Eruslu, Melikşah Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Reşit Özkanca, Bozok Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İnci Varinli, Namık Kemal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nizamettin Şenköylü, Silesian Üniversitesi Rektörü Doc. Dr. Rudolf Zacek de birer konuşma yaptı.

Konuşmaların ardından “tematik sergi” açıldı. Sergide öğrencilerin kara kalemle yaptığı portresi YÖK Başkanı’na hediye edildi.

3 gün sürecek olan kongre, başkanlığını YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan’ın yaptığı “Sosyal Girişimciliğin Çeşitli Kurumlardaki İzdüşümleri” konulu panelle devam etti.

İHA

Yorumlar...

    Henüz yorum yok...

Sizin Yorumunuz...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir