Yenilenebilir Enerjide En Önde Yer Almak

Çanakkale olarak aslında çok şanslı bir coğrafyada yer alıyoruz. Yenilenebilir enerji kaynaklarının neredeyse hepsine sahibiz. Rüzgar konusunda ülkemizde en verimli alanlardan biriyiz. Güneş olarak bir çok ülkeye oranla çok şanslıyız. Hele güney sahillerimiz olduğu gibi güneşe açık olması ve de burada herhangi bir tarım alanı olmaması çok büyük bir avantaj. Akıntı enerjisi dersek boğaz gibi bulunmaz bir nimetimiz var. Dalga enerjisi eğer uygulanabilse, bölge tam üç taraftan denizlerle kaplı. Biyo enerji derseniz, bölgenin tarımsal verimi küçümsenemez. Bu tarımsal üretim aynı zamanda bir enerji üretimi demektir.

Bunların yanında çok da bilmediğimiz bir kaynak vardır. Jeotermal enerji. Dünya Enerji Ajansı verilerine göre, kaynak bakımından dünyada 7’nci önemli rezerve sahip ülkeyiz. Bu enerji kaynağından bugüne kadar ülkemizde kaplıca turizmi ve ılıca olarak yararlandık. Fakat aynı kaynağı dünyanın diğer taraflarında olduğu gibi enerji/elektrik üretmek için kullanmaya daha çok yeni başladık. Bazı rakamlar ile bu konuda konuşmamız gerekir diye düşündüm ve geçen hafta Çanakkale’de kurulma aşamasında olan ve de üretim yapan iki jeotermal enerji santralini gezdim. İlk aşamada kendim de ne kadar bilgi eksikliğine sahip olduğumu gördüm. Verimini de incelediğimde, aynı alan içinde bir güneş veya rüzgar santraline oranla da çok daha verimli olduğunu öğrendim.

Yenilenebilir Enerji Politikaları Merkezinin (REN21) 2015 yılı raporuna göre jeotermal kaynaklar bakımından en zengin ülkelerden biriyiz. Bu alanda yatırım yapanlar hızında ise Kenya’dan sonra ikinci gelişen ekonomiye sahibiz. Haritadan da göreceğiniz gibi, ülkemizde en verimli jeotermal kaynaklar Marmara, Ege ve İç Anadolu bölgelerinde. Ülkemizde şu an itibari ile 21 jeotermal enerji santrali aktif olarak çalışıyor. Aydın ili sınırlarında tam 13 tane, Denizli’de 4 tane, Manisa’da ise 2 tane jeotermal santral var. Çanakkale’de ise 2 tane santral aktif olarak çalışıyor. Ama kurulma aşamasında olan 3 tane daha var. Bunlar da gerçekleşirse, il sınırlarımızda 5 tane Jeotermal santral olacak.

Jeotermal Haritası

İşte bu konuyu hem öğrenmek, hem yerinde gözlemlemek, hem de bugüne kadar savunduğumuz bir yenilenebilir enerji kaynağını izleyebilmek için, biri kurulma aşamasında diğeri aktif olan iki jeotermal enerji santrali için Tuzla bölgesine uzandım. Şu ana kadar Çanakkale’de sadece Tuzla bölgesinde jeotermal enerji santrali çalışmaları var. Çan, Yenice gibi bölgelerde sadece ılıca ve kaplıca olarak mevcut. Bu iki firmayı ziyaret etmeden önce biraz okuma yaptım. Yenilenebilir olmasını sağlayan en önemli unsur, Yer altından çektiğiniz sıcak su ve buhar ile elektrik üretim jeneratörlerini çalıştırıyorsunuz ve o sıcak su ve buharı tekrar toprak altına veriyorsunuz. Yani bir döngü yaratarak, magma tabakasında ısıtılmış sıcak suyu toprak üstüne çıkarıp enerjinizi ürettikten sonra tekrar toprak altına veriyorsunuz. Çanakkale’de değil ama bazı bölgelerde bu sıcak su toprak altına geri verilmediği için hem çevresel zararlar yaşanıyor. Hemde sıcak su kaynağı belli bir süre sonunda tükeniyor ve kaynaksız kalıyorsunuz. Bunun bir örneği Pamukkale. Otellerin aşırı kullanımı nedeniyle artık travertenlere sıcak su verilemiyor. O dünya harikası bembeyaz travertenler de özelliklerini yitirdi. Artık o bölgeye turist de gitmiyor.

Yenilenebilir Enerjide En Önde Yer Almak

Gelelim Tuzla bölgesinde çalışma yapan santrallere. Kocaköy Jeotermal enerji santrali henüz kurulma aşamasında. Yerin 2500 metre altından sıcak su çıkararak üretim yapacak. Kurulma aşamasında olan santral 8 MW elektrik üretecek. Babadere ve Tuzla Jeotermal enerji santralleri üretime geçmiş durumda. Her ikisinin de kapasiteleri 7-8 MW oranında. Bölgenin sıcak su kaynağı 125 ile 170 derece arasında. Bu da enerji üretimi için iyi olarak görülüyor. Resimlerde de göreceğiniz gibi çevreye zarar verecek bir sistem değil. Çünkü firmalar da kendi yatırımlarının sürdürülebilir olmasını istiyorlar. “Doğa aslında hepimizi belli koşullarda davranmaya zorluyor”. Diğer iki firma ise henüz arama aşamasındalar.

Yenilenebilir Enerjide En Önde Yer Almak

Yenilenebilir kaynaklarda en çok önemsediğimiz, kaynağın sürekli kullanılabilir olması ve çevreye etkisinin minimum olması. Rüzgar ve güneşte bu örnekleri yaşıyorduk. Rüzgar her zaman esiyor, güneş de her gün doğuyor. Jeotermal de ise aldığınız sıcak suyu tekrar yer altına vermeniz gerekiyor. Santrallerin bir tanesinin hemen yanında zeytin ağaçları var. O sıcak su eğer toprak altına tekrar verilmese, oradaki çevre felaketini düşünemiyorum bile.

Yenilenebilir Enerjide En Önde Yer Almak

Umudum bu örneklerin gelişmesi. Çanakkale’nin ve de ülkemizin Kömür gibi olumsuz etkileri çok yoğun olan enerji kaynakları yerine yenilenebilir, verimli ve sürdürülebilir enerji kaynaklarının kullanıldığı bir merkez olması hepimizin geleceği için en olumlu kaynak. Bu konuda da birlikte ses verir, enerjimizi olumlu kullanırsak, olacaktır. Yenilenebilir enerjilere yatırım son üç yılda, kömür ve fosil yakıtlara yapılan yatırımları geçmiş durumda. Bütün dünya temiz bir gelecek için çalışıyor. Bizim halen kömür diye inat etmememiz gerekiyor.

‘ÇANAKKALE İÇİNDE’ Notu: Bu yazı Oral Kaya’nın izniyle, oralkaya.blogspot.com adresli blogundan alınmıştır.

Oral Kaya Son Yazıları...

Yorumlar...

    Henüz yorum yok...

Sizin Yorumunuz...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir