Çanakkale Yat Limanı / Marina

Bir süredir kentin gündeminde Çanakkale Marina Projesi. Proje sahibi şimdilik Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası olarak görülüyor. Yani fikir babası da denilebilir. Hedef 4 ortaklığa dönüşmesiymiş; Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası, H. A. Terzioğlu Vakfı, Çanakkale Belediyesi ve Gestaş…

Bir yıldan bu yana tartışılan bu proje hakkında biraz daha ayrıntılı bilgileri, Kent Konseyi’nin yaptığı 26 Ocak 2012 tarihli toplantıda edinebildik. Teknik bir toplantıydı, projenin hazırlayıcısı olan uzmanlar bilgi verdiler, salonda bulunan bazı STK temsilcileri kısmen çekince içeren görüşlerini sunarak, bu bilgileri tartıştı.

İncelediğim kadarıyla bu projede benim de 3-5 çekincem vardır. Paylaşmak isterim.

-Söz konusu proje kentin bütünselliği ile ilişkisizdir. Birilerinin burada olsa iyi olur mantığıyla montajladığı bir önermedir. Kent bir organizmaya benzer. Müdahaleniz bir başka noktadan karşınıza olumsuz bir durum olarak çıkıverir. Çanakkale Belediyesi esas olarak bu tür yatırım ve önermeleri irdelemeli ve kent bütünlüğü çerçevesinde ortaya çıkan sakıncaları ve durumları kamuoyuyla paylaşmalıdır.

-Kentin güneyinde, sörf-yelken kulübü olarak bilinen yere düşünülen bu proje, kentin sahilini kamusal alan ve kentli tarafından kullanılamaz hale getiriyor. Mevcut imar planlarında bu bölgenin sahilden karaya doğru ilk 20 metresine hiçbir yapı yapılamayacağı gibi, belediyeye terk edilip kentli yurttaşların rahatça girebileceği bir alanıdır. Sonraki alanlar da kısıtlı yapılaşmaya açık, kamusal alan ve mekan işlevi önde işlevlerle yapılaşmaya açılabilmektedir. Marina ile yapılacak imar plan tadilatı bu bölgeyi girilemez, geçilemez, sahilde yürünemez hale getirecektir.

-Bu bölge, 2005 yılından bu yana Çanakkale Belediyesi, Çanakkale Belediye Spor ile Sörf-Yelken-Balıkadamlar-Yüzme alanındaki çeşitli Sivil Toplum Kuruluşları tarafından ÇADERÜS (Çanakkale Deniz ve Rüzgar Sporları Merkezi) olarak kullanılmaktadır. 6 yıldır fiili olarak geliştirilen bu politika çok önemli sonuçlar yaratmıştır. Örneğin her yıl 80 civarında kentli sörf eğitimi almakta, 200’ü aşkın kentli ise sörf alanını fiili olarak kullanmaktadır. Yeni marina projesi  bu tür eylemlerin hiçbir şekilde yapılmasına olanak sağlamayacaktır. (İÇDAŞ Yelken kulübünün orada kalması da yelken sporlarının devam etmesi anlamı taşımaz, rüzgar yönü ve su ilişkisi mendirek ve diğer yapılı çevrede yelken sporu yapılmasını engelleyecektir.) Ayrıca deniz ve rüzgar sporlu kullanım işlevi bölgeyi hareketlendirmiştir. Kentlinin kumsal, kıyı ve denizle direk temasının olduğu, dinlence ve eğlence işlevinin geliştiği bir alanın öncüsü ÇADERÜS olmuştur. Yat limanı-marina işlevi tüm bunların da kalkması ve özel alan olarak bu alanın dönüşmesinin önünü açmaktadır.

-Ayrıca, çok büyük bir alanın deniz dolgusuyla kaplanması, kayalardan mendirek dolgu yapılması ve diğer fiziki müdahaleler alanda ciddi çevre sorunları yaratacaktır.

-Bölge sığ bir alandır, deniz zemini (sörf yaptığımdan dolayı biliyorum) özel bitkilerle kaplı bir ekosisteme sahiptir. Bu bölgedeki deniz dibinin tıraşlanarak temizlenmesi öngörüldüğünden, bir başka çevre felaketi kaçınılmazdır.

…vb.

Şimdi efendim, kentin bazı ileri gelenleri uygun görmüşler bu projeyi, bizim gibi naif düşüncelere kulak asarlar mı?

Belli mi olur?

Mimar İsmail Erten Son Yazıları...

Yorumlar...

    Henüz yorum yok...

Sizin Yorumunuz...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir