Kepez’de Kayısı Şenliği

Kepez.

Çanakkale Boğazı’nı en güzel gören belde.

Kepez’de uzun yıllardan beri yapıla gelen bir şölen daha sona erdi.

Tam adıyla; “Kayısı Şenliği ve Sünnet Şöleni”

Sadece “kayısı” şenliği yok. Birde sünnet şöleni var.

Sünnet Şöleni önemsenecek bir olay.

17.Kayısı ve Sünnet şöleni saat 12.00’de başladı.

Bu şenlik kapsamında sünnet olmak için belediyeye müracaat edenlerin çocukları sünnet ettiriliyor, hediyeler veriliyor.

Bu yılki şenliğin daha büyük bir anlamı ve önemi vardı.

Bir yıl önce temeli atılan, “Nejdet Terzioğlu Camii” halkın yardımları ile tamamlanıp ibadete açılmıştı.

BELEDİYE Başkanı Sayın Dr. Ö. Faruk Mutan, “gelecek yıl teravi namazını bu camide kılarsınız” demiş. Kimse inanmamış.

Sünnet çocukları için bu camide mevlit okundu. Hem de caminin açılışı yapılmış oldu.

Mevlit okunurken gelen misafirlere yörede yetişen kayısılardan ikram edildi. Pilav ayran ikramıyla mevlit bitti.

Sünnet çocuklarına hediyeler verildi.

Günümüzde bazı ailelerin büyük masraflar yaparak, sünnet cemiyetleri düzenlediklerini gördüğümüzde yapılan yanlışları anlamış oluyoruz.

Toplu yapılan sünnetlerin aileleri rahatlattığı ve gereksiz masraflardan kurtardığı bir gerçek.

Keepz Belediyesi ilk önce burada doğru bir iş yapıyor.

Başkanın dediği gibi; “akşam ki eğlencede sünnet çocuklarına yapılan bir eğlence.”

Olsun biz büyükler içinde değişik bir etkinlik.

“Çocuklar sünnet oldu, bizlerde eğleniverelim, n’olcekmiş?”

*

Cami avlusunda değişik insanlarla tanıştım.

Nereli olduğumu sordular.

“Yenice Sofular Köyü’denim” dedim bir yaşlı amcaya.

Yaşlı amca kulak kabarttı.

Dedi ki;

“Halbiram Dedeoğlu’nu tanır mın?”

Dedim, “Dayım” olur. Sohbetin rengi değişti.

Meğerse “hacı” arkadaşıymış.

*

Kayısılar geliyor, herkesin önüne cami avlusunda.

Birkaç kayısı bizde aldık. Kayısıların küçük olmasını bahane edip, yanımdaki amcaya laf attım.

“Kayısı ile ilgili yazı yazacağım, Söyle güzel bir kayısı bulup yiyemedik.”

Amca atıldı.

“Sen merak etme, benim arabada bir çuval kayısı var. Ben sana vereyim. Sen kayısıları ye. Beğenirsen yaz, beğenmezsen yazma.”

Nasılda denk geldi, hemen manzarayı koyduk.

Gökçalı Köyü’ndenmiş, laf attığım amca. Lafın altında kalacak birisi değil. Adı Sabri Gören. Eski şoförlerden. Ehliyeti Ankara’dan almış. 1954 yılından beri şoförlük yaparmış. Tam üç lakabı var. “Şoför Sabri/Yeni Zengin/Hacı Sabri.”

“Hangisini yazarsan yaz” dedi bana. Ben hepsini yazayım, hatırı kalmasın. 79 yaşındaki Sabri Amca; sevecen, cana yakın bir insan. Cebinden bir fotoğraf çıkarıp gösterdi bana. Sanki “Kurtdereli Mehmet Pehlivan.” Koç gibi burma bıyıkları varmış eskiden. Şimdi hiçbir şey kalmamış, dağlara kar yağmış.

Ellerinden öperim, Sabri Amca.

Kayısıları verdi bana.

Gerçekten, çok güzelmiş kayısılar.

Yakın zamanda, böyle güzel kayısı yememiştim.

Değerlendirme Kurulu’nun haberi yok bu kayısılardan. Bir benim haberim var.

*

“Kayısı” denilince aklımıza Malatya gelir.

Malatya ünlenmiş bu meyve üzerine.

Kepez Belediyesi’nin logosu üstünde de “kayısı” var. Kepez’de ekonomik potansiyeli olan bir meyve.

Kepez’de üretilen kayısıları da kimse küçümsemesin.

Halep nerdeyse nerede, arşın Kepez’de.

Çeşitli türlerden kayısılar var.

Kepez’de bu şenlik kapsamında kayısıların nasıl ödüllendirildiğini öğrenince, işin çok ciddi bir şekilde yapıldığına inandım.

Üreticilerden gelen kayısılar tek tek inceleniyor.

Bu yıl 12 kişi ödül için aday olmuş.

Gelen kayısıların; Meyve iriliği, dış görünüşü, renk, şeker oranı, ambalaj ve tat duyusal ölçüsü inceleniyor. Bu sonuçlara göre derecelendirme yapılıyor.

Bu yılki değerlendirme kurulunda; ÇOMÜ Ziraat Fakültesinden Prof. Dr. Kenan KAYNAŞ, Doc. Dr. Murat Şeker, Tarım İl müdürlüğünden Hüseyin ÖZEN ve Engin UÇAR ile Ziraat odasından Eftal CEYLAN görev yapmışlar.

Değerlendirme sonucunda;

Mehmet ACAR birinci olmuş.

Ödülleri de fena değil. 1 çift Traktör lastiği,1 teneke motor yağı, İlaç ve yaprak gübresi. 250 lirada para)

Ejder AKÇAY ikinci olmuş.

Ödülleri; 1 teneke motor yağı, İlaç ve yaprak gübresi. 200 lirada para.

İrfan AYTAP üçüncü olmuş.

Ödülleri;1 teneke motor yağı, İlaç ve yaprak gübresi. 150 lirada para.

Ramazan KARACA dördüncü olmuş.

Ödülleri;1 teneke motor yağı, İlaç ve yaprak gübresi.

Candemir KARAMAN beşinci olmuş.

Ödülleri;1 teneke motor yağı, İlaç ve yaprak gübresi.

Ödüller hiçte fena değil.

Seneye bende mi katılsam acaba?

*

2 Temmuz gecesi yapılan konser çok güzeldi.

Edip Akbayram’ı yıllar önce Diyarbakır’da izlemiştim.

Bu konserde müthiş bir duygu seli içindeydi. Bu duygu seline hepimiz kapıldık. Bu duygu seli bizi daha da canlandırdı.

Belediye Başkanı Mutan’ın dediği gibi, ” üç kuşağın sanatçısı Edip Akbayram” anılarımızdan silinmeyecek bir gece yaşattı bizlere.

Bedava bir konser hem de Edip Akbayram. Daha ne isterim ki, “Peynir Helvası” getirseniz yemem valla.

“2 Temmuz” bir kara günün adıdır aynı zamanda. “Madımak Oteli’nde” yakılan aydınların yakıldığı gündür. Edip Akbayram, bu günüde unutmadı. Bizde unutmadık.

Kim unutabilir ki?

Çoğunlukla böyle etkinliklerde protokole ikramlarda bulunurlar. Kepez’deki konserde bütün seyircilere kayısı ikram edildi.

Bu güzel bir şeydi.

Sayın Belediye Başkanı ile beraber iki sandalyeye üç kişi oturduk.

Kimse rahatsız olmadı yerinden.

Çocukların ilgisi büyüktü, Edip Akbayram’a karşı.

Birçok insan ön tarafa gelip çimlerin üstüne oturdular, izlediler sanatçıyı eşlik ettiler şarkılara türkülere.

Çocukları sevindirmek güzel.

Bir yörenin ürünün sergilemek güzel.

Kepezli olmak güzel.

Çanakkaleli olmak daha da güzel.

“Aşk olsun” sana Çanakkale

“Aşk olsun” sana Kepez.

Kepezliler size aşk olsun.

Şuayip Odabaşı Son Yazıları...

Yorumlar...

    Henüz yorum yok...

Sizin Yorumunuz...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir