Troas Bölgesi

Troas Bölgesi
Fecri Polat
06/08/2020

Günümüzde Troia dışında Troas Bölgesinde farklı dönemlere ait birçok yerleşim alanında arkeolojik kazılar ve yüzey araştırmaları devam etmektedir. Salgınla birlikte yaşanan kısıtlamalar sonrası yaşanan normalleşme süreci ile birlikte ise insanların Troia başta olmak üzere antik kentleri ziyaret ettikleri ve buralara daha fazla ilgi gösterdikleri görüldü. Troas Bölgesinde devam eden kazıların başında; Troia, Assos (Behramkale), AleksandriaTroas (Ezine), ApollonSmintheion (Gülpınar/Ayvacık), Parion (Biga), Maydos-Kilisetepe (Eceabat), Uğurlu-Zeytinlik (Gökçeada), Yenibademli (Gökçeada) kazıları gelmektedir. Böylesine önemli yerleşim alanlarının yer aldığı Troas Bölgesini biraz daha yakından tanıyalım.

Bölge Anadolu’nun kuzeybatısında yer alır. Batı ve güney tarafında Ege Denizi, kuzey tarafında Marmara Denizi ve Çanakkale Boğazı, doğusunda ise Mysia yer almaktadır. Günümüzde de Çanakkale’nin Biga Yarımadası olarak kabul edilmektedir. Gönen Çayı’ndan kuzeybatıda yer alan Kaz Dağları’na kadar olan kısım da bölgenin içinde yer almaktadır.

Yapılan araştırmalar Prehistorik dönemlerden itibaren bölgede yaşam izleri olduğunu göstermiştir. Neolitik Dönemden itibaren ise yerleşim alanları kurulmuş ve bölgede yerleşik yaşam başlamıştır. Antik kaynaklara göre bölgede birçok farklı halk yaşamaktadır. Tarih boyunca bu halklar, bölgede birçok yerleşim kurmuşlardır. Bu yerleşimlerden biri olan Troia, MÖ 3000’lerde kurulmuş ve İlk Tunç Çağı boyunca bölgede yer alan diğer yerleşimler arasında bir iletişim merkezi olmuştur. Bu dönemde Gelibolu Yarımadası da aynı işlevi Anadolu, Kuzey Ege ve Balkanlar arasında görmüştür.

Troia Kenti’nin yıkılmasından sonra, MÖ 7. yüzyıla, Karadeniz ile deniz ticareti başlayıncaya kadar bölgede büyük bir yerleşim kurulmamıştır. Milet bu dönemde kolonileşme çalışmaları başlatmış, bunu MÖ 5. yüzyılda kolonileşen Atina takip etmiştir.

Bu dönemde bölge Lidyalıların kontrolü altındadır. MÖ 546’da bölgenin bir kısmı Pers yönetimine geçmiştir.

Pers Kralı Darius, MÖ 512’de, Çanakkale’deki yerleşimleri tahrip etmiştir. İonia ayaklanması sırasında ise isyana katılan Çanakkale Boğazı ve Marmara kıyısındaki kentleri, Dardanos’tan Parion’a kadar yağmalamıştır. MÖ 5. yüzyılın ikinci yarısında bölgedeki kentlerin büyük çoğunluğu Attika-Delos birliğine katılmışlardır. MÖ 405 yılında Pers desteğiyle Troas’ın büyük çoğunluğu Spartalıların eline geçmiştir. Bu dönemde DaskylaionSatraplığı’na bağlı olarak DardanosluZenis ve ardından karısı Mania bölgeyi yönetmişlerdir. Mania, Pers Satrabı’na hem düzenli vergi ödemiş hem de onun Mysia ve Psidia’ya yaptığı ceza seferinde paralı asker toplamıştır.

Bölge, MÖ 394 ve 386 arasında 8 yıl gibi kısa bir süreliğine Atina’nın eline tekrardan geçmiştir. Bizans ve Çanakkale bu dönemden sonra yeni deniz birliğinin içine dâhil olsalar da, Troas Bölgesi hâlen Pers hâkimiyetinde kalmıştır. MÖ 334 yılında Büyük İskender, Granikos zaferini kazanarak bu duruma son vermiştir. Bölge, Helenistik Dönem’de sırasıyla Antigonos, Lysimakhos, Seleukoslar, Ptolemaioslar, sonra yine Seleukoslar ve ardından Attaloslar yönetimine geçmiştir.

Bölgenin hakimiyeti MÖ 85’ten itibaren Roma’ya geçmiştir. Agustus ve Iulius-Claudiuslar, Romalıların soylarını Troia’ya dayandırmaya çalışmışlar ve bu nedenle kentte yeni inşa faaliyetleri yürütmüşlerdir. Justinianus dönemindeki depremler yerleşimleri olumsuz etkilemiş ve halk bölgeyi terk etmeye başlamıştır. Birçok yerleşim birer piskoposluk merkezine dönüşmüştür.

Heraklius’un hükümranlığında (MS 610-641) yeni yönetim birimleri oluşturulmuştur. Buna göre Çanakkale kıyısı Bithynia Bölgesi’ne verilmiş ve yönetim merkezi Nikaia olmuştur.

Bölgeye Türk akınları 11. yüzyılda, IV. Haçlı Seferleri ise 1204’te gerçekleşmiştir. 1204’ten 1261 yılına kadar Nikaia’da Laskarisler Hanedanlığı varlığını sürdürmüş ve İstanbul’u işgal altında tutan Latin Krallığı’yla çekişmeleri söz konusu olmuştur. Bu tarihlerden sonra Türk Beyliklerinin karşısında zayıf düşen Bizans yavaş yavaş geri çekilmeye ve toprak kaybetmeye başlamış ve nihayetinde bölge önce Karesi Beyliği’nin eline geçmiş, ardından Osmanlı Beyliği’nin güçlenmesi ve devlet kurması ile birlikte Osmanlı hâkimiyetine girmiştir.

Fecri Polat Son Yazıları...

Yorumlar...

    Henüz yorum yok...

Sizin Yorumunuz...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir