Yerel Kültür Politikaları İçin Stratejiler ve Çanakkale Deneyi

Malum seçim sathı mahallindeyiz. Yaşamın ortasında duran ve tüm zamanların önemli bir kavramı olan “kültür” meselesini sizlere açmaya çalışacağım. Kültür; en genel anlamda yaşam biçimi, yaşam anlayışı olarak tanımlanabiliyor. Yaşamın her alanı ve her anı kültür meselesiyle doğrudan ilintilidir. Bu kadar geniş bir kavramı sadeleştirerek sizlerle paylaşmak isterim.

Bu yazıda kültür meselesine “geçmiş ve birikmiş” üzerinden bir bakış olmayacaktır. Zaten birçok yazımda ifade edildiği gibi, geçmiş ve birikim meselesini ortaya koyan “Kültürel Miras ve Kentsel Kimlik” yeterince tartışıldı, konuşuldu. Ben bu yazımda daha çok geleceğin kültür meselesini aralamaya çalışacağım. Yani “Kent bağlamlı yerel kültür politikaları ve stratejileri nasıl oluşmalıdır?” üzerine yoğunlaşmak isterim.

Öncelikle belirtmeliyim ki, kültür politikaları hem çok tartışılıyor, hem de çok fazla tehlike içeren bir alanı kapsıyor. Dünyanın birçok anti demokratik ve faşizan uygulamaları kültür politikalarıyla gerçekleşmiştir. Asimilasyon ve entegrasyon gibi diğerini yok eden uygulamalar da kültür politikalarıyla sağlanmıştır. Ancak birçok toplumun daha ileri uygarlık değerleri kazanması ve toplumsal gelişimi de yine kültür politikalarıyla başarılmıştır.

Dolayısıyla öncelikle işin başında “Kültür politikası olmalı mıdır?” sorusu önemli bir ilkesel yaklaşımı ve karar sürecini açığa çıkartmaktadır. Görmekteyiz ki, binlerce yıllık kültür değerleri herhangi bir kültür politikasına ihtiyaç duyulmadan oluşmuştur. Toplum yaşam değerlerinin bütününü, yani kültürünü diğeriyle kurduğu diyalog, iletişim ve birliktelikle geliştirebiliyor.

Kültür politikası oluşum süreci, aslında iktidarla var olan bir aşamadır. Uluslararası, ulusal ve yerel iktidarlar toplumun kültürel değerlerini daha ileriye taşımak için kültür politikaları geliştirmektedir. İktidar dışı organizasyonlar ve toplumu oluşturan bireylerin bu kültür politikalarına dahil veya müdahilliği her zaman mümkün olmuştur.

Ben, iktidarın yanında veya karşısında durarak kültür politikalarının yadsınamayacağına inanıyorum ve çağımızın önemli bir ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Ayrıca, küreselleşen dünyada politikasızlık küresel kültürün egemen olmasına olanak tanımak anlamına gelmektedir. Kültür politikası yapamayan toplumlarda, kentlerde ve uluslarda, yayılmacı anlayışla her alana giren küresel kültür, yerelin yok olmasına sebep olmaktadır.

Bu düşünceden hareketle son 5 yılda Çanakkale kenti için yaptığımız kültür temelli çalışmalar, eylemden ortaya çıkan kuramları oluşturmaktadır. Özellikle 2 eylem bizim kültüre olan bakışımızı geliştirmiştir.

1. Kültür Aksı çalışmaları;
2009 seçimlerinden hemen sonra Çanakkale Belediye Başkanı, kentin önemli bir çalışma alanının “kültür” olacağını beyan etmiştir. Bu doğrultuda tarafımdan, katkı talep etmiştir. Talep doğrultusunda 9 aylık bir çalışma yapılmıştır. Bu çalışma, 5 kişilik bir yönlendirme kurulu ve 40 kişilik bir danışma kuruluyla yürütülmüştür. Çalışmanın altlığı, Çanakkale Kent Eylem Planının “kültür” alt başlığındaki önermelerden hareketle ve yeni proje önerileri alınarak oluşturulmuştur. Tüm çalışmalar her aşamada raporlaştırılmış ve sonuç raporu sonlandırılmıştır.

“Çanakkale Kültür Aksı Öncelikleri” başlığında hazırlanan raporda 3 kategoride toplam 6 adet çalışma önerilmiştir. Bunlar;

1. Öncelikli Alan; Eylemlerdir. Çalışmak konuları; ‘Çanakkale Troia Festivali’ ile ‘Çanakkale Bienali’dir.
2. Öncelikli Alan; Geleceğin sloganları, somutlanan söylemlerdir. Çalışma konuları; ‘Seramik Kenti Çanakkale’ ile ‘Barış Kültürümüz Olsun’dur.
3. Öncelikli Alan; Mekanlardır. Çalışma Konuları; Bütün Kente Hizmet Edecek Kültür Mekanları ile Semt Evleri’dir.

2. Çanakkale Yerel Kültür Politikaları İçin Stratejiler (Çanakkale 2010) adlı çalışmalar.
2008 ile 2011 yılları arasında Çanakkale’de yürütülen bu çalışma uluslararası ve ulusal ortaklar ile yürütülmüştür. Çanakkale ile birlikte Kars ve Antakya kentleri de çalışmanın uygulandığı alanlardır. Çanakkale kentinin kültür politikalarını oluşturmak için yapılacak stratejiler ve bunların oluşması için eylemler ve deneyimler üzerine bir çalışma hedeflenmiştir. Özellikle 2010 yılında, Çanakkale’de kültür yılı ilan edilmiş ve bir dizi etkinlik yapılmıştır. Etkinlikler bir taraftan her ay belirlenen bir tema etrafında kültür etkinliklerini kapsarken, diğer taraftan sanatın her alanına olanak tanıyan sanat etkinlikleri yapılmış, özellikle yoğun kültür ve sanat tartışma platformları oluşturulmuştur. Çanakkale 2010 yılı çalışmaları gönüllülerden oluşan bir yürütme kuruluyla sürdürülmüştür. Bu kurulda 2 adet koordinatör, 2 adet kültür yönetmeni, 2 adet sanat yönetmeni ve 2 adet iletişim yönetmeni bulunmaktadır.  Çalışma sürecinde ulusal ve uluslararası ortaklarla, diğer partner kentlerle çok sayıda toplantılar yapılmıştır. Tüm çalışmalar, bir kitapta toplanmış, böylece arşivlenebilir bir belgeye dönüşmüştür. Ayrıca, yapılan çalışma Uluslararası Yerel Yönetimler Birliği tarafından örnek proje seçilmiş ve web ve diğer yayınlarda üyeleriyle paylaşılmıştır.

Çanakkale’de yapılan kültür içerikli çalışmalardan çıkan sonuç ve deneyim bizlere göstermektedir ki;
A) YEREL YÖNETİMLERDE KÜLTÜR POLİTİKALARININ ÖNCELİKLİ ÇALIŞMA ALANLARI 4 ADETTİR.
1- Yerel tarih ve kimliğin korunması, geleceğe aktarılması ve geliştirilmesi.
2- Sanat eliyle yeni bir yaşamın gelişkin düzeyinin oluşturulması.
3- Yaygın eğitim ve kentsel / demokratik bilincin eylemlerle oluşturulması.
4- Her yerde, her yaşta yaygın ve kitlesel sporun geliştirilmesi.

B) OLUŞTURULAN KÜLTÜR POLİTİKALARININ UYGULAMA YÖNTEMİ 3 BAŞLIĞI GÖZETMELİDİR.
1- Katılımcı süreçlerle politikanın oluşturulması ve geliştirilmesi.
2- Kültür alanındaki STK’lara, inisiyatiflere ve duyarlı kentlilere özel alanlar, bütçe ve lojistik sağlanması.
3- Direktörlük / Yönetmenlik sistemiyle çalışmaların ve uygulamaların sürdürülmesi.

Mimar İsmail Erten Son Yazıları...

Yorumlar...

    Henüz yorum yok...

Sizin Yorumunuz...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir